Akşener dahil olmak üzere hiçbir İYİ Partilinin gönlündeki aslanın Kılıçdaroğlu olduğunu zannetmiyorum. Ama bir kez girdikleri ve çıkmakta geç kaldıkları bu yolu çaresizce sona, yani büyük bir yenilgiye kadar takip ettiler. İYİ Parti son genel seçimde 5 milyon 270 bin oya karşılık % 9. 7 aldı. 2018 genel seçiminde ise seçmenlerin % 9.9’un desteğini kazanarak 4 milyon 990 bin oy almıştı. Bu arada Akşener’in ayrı bir aday olarak boy gösterdiği Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile 2019 yerel seçimlerinde de bekleneni veremedi parti. 2018 Cumhurbaşkanlığı yarışında Akşener seçimi ancak 4. sırada tamamladı. Aldığı oy parti oyunun 1 milyon 350 bin gerisindeydi. 2019 yerel seçimleri de iç burukluğuyla bitti. Pek çok ilde CHP’li adaylar karşısında çekilen parti sadece 19 ilçe belediye başkanlığı alabildi. Oy oranı % 7.17’de kaldı. Ayrıca bu son 5 yıl boyunca MHP ile İYİ Parti rekabetinde MHP hep beklenenin üstünde, İYİ Parti ise altında siyasi performans gösterdi. Bu tabloyu nasıl yorumlamak lazım? İYİ Parti neden 5 yıldır yerinde sayıyor? Her üç seçmenden ikisinin sağcı olduğu ve milliyetçiliğin siyasal sosyolojik bir eğilim olarak revaçta olduğu bir ortamda İYİ Partinin gelişememesi normal mi? İYİ Partinin siyasal çaresizliğinin bence iki nedeni var: Bu nedenlerden ilki CHP ile ilgili. 2018’de bir seçim işbirliği olarak başlayan CHP-İYİ Parti ilişkisi partiyi CHP’nin vesayeti altına soktu. AKP’yi durdurmak için CHP’nin oyun planına fazlasıyla sadık bir siyasal doğrultuyu benimseyen Akşener liderliği bu kararla partinin tabanını oldukça dar bir zemine hapsetti. Oysaki İYİ Parti hem CHP hem de AKP’ye karşı üçüncü bir yol olabilirdi. AKP iktidarına tepki duyan ama kendisini solcu olarak görmeyen geniş kesimlerin, mesela ülkücü milliyetçi, Atatürk milliyetçisi, hatta merkez sağ çizgiye sempati besleyen ılımlı muhafazakâr seçmenlerin gözdesi olabilirdi İYİ Parti. Tabii partide CHP’nin onu sürüklediği sona itiraz eden bir bilincin olduğu doğrudur. Millet İttifakının ortak adayının belirlendiği toplantıda Akşener’in açıkça Kılıçdaroğlu’na tavır koyması bu aklın bir sonucudur. Ancak bahsi geçen tavrın yetersiz ve zamansız olduğu açık bir siyasal gerçek olarak önümüzde duruyor. Bülent Kuşoğlu “Altılı Masa Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday yapmak için kuruldu” dediğinde İYİ Partinin CHP ile açıkça yüzleşmesi ve 2022 yılı dolmadan Millet İttifakından çekilmesi gerekirdi. Ancak bu yol tercih edilmedi. Siyasal psikolojik bir çıkmaz bu. Bazen yanlış yaptığınızı bilir veya en azından hissedersiniz. Ama yanlış yolda çok ilerlediğinizden her şeyi yeni baştan kurup doğru olanı denemek zor gelir size. İYİ Parti’ye de zor geldi. Akşener dahil olmak üzere hiçbir İYİ Partilinin gönlündeki aslanın Kılıçdaroğlu olduğunu zannetmiyorum. Ama bir kez girdikleri ve çıkmakta geç kaldıkları bu yolu çaresizce sona, yani büyük bir yenilgiye kadar takip ettiler. Bu saatten sonra İYİ Partinin Millet İttifakından ayrıldıklarını Genel Başkan düzeyinde dile getirmesi ve önümüzdeki yerel seçime doğru agresif bir büyüme stratejisi benimsemesi gerekir. Akşener liderliği aynı anda hem AKP hem de CHP’ye karşı çıkmalı ve CHP’nin elindeki belediyeler dahil olmak üzere her yerde güçlü adaylarla seçime girmelidir. Görüldüğü üzere ilk sorun doğrudan doğruya olguyla ilgili. İkincisi ise daha çok algı yönetimi meselesine işaret ediyor. İYİ Partinin büyük çaresizliklerden bir diğeri eksik medya desteği. Parti kanaat üretmekte zorluk çekiyor. Çünkü medya AKP ve CHP’nin yandaş medya kalemleri tarafından şekillendiriliyor. Akşener AKP eleştirisi yaptığında A-haber, “Millet İttifakının adayı başka türlü belirlensin, daha popüler adaylar var” dediğinde ise HalkTv tarafından linç ediliyor. Onun sesini duyuracak, haksız ithamları medya gerçekliğinde karşılayacak bir İYİ Parti basını yok. Olsun diye demiyorum. Sadece kitle iletişim araçlarındaki bu yalnızlık Akşener’i ve ekibini zor durumda bırakıyor. Parti kendi özgün çizgisi içerisinde gelişecekse AKP ve CHP medyalarına bağımlılıktan kurtulmalı. En başta sorduğumuz soruya geri dönelim. İYİ Parti ne zaman özgürleşecek? Yaptıkları hatalardan ders alıp böyle bir karara kendilerini hazır hissettikleri zaman ihtimal ki.