Aslan gibi davranmalı, cesaretiyle öne çıkmalı, rakiplerine gücünü göstermelidir lider. İmamoğlu kendini nasıl görüyor bilemeyiz. Ama Türk muhalefetin bir aslana ihtiyacı var. Tilkilerle çok fazla vakit kaybettik.   Son bir yıl içinde iki defadır liderlik fırsatını geri çeviriyor Ekrem İmamoğlu. Ceza aldığı gün Meral Akşener’in ve muhalif kamuoyunun açık desteğine rağmen Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan etmedi sayın Başkan. Şimdi de CHP Genel Başkan adaylığından vazgeçti. Önce İstanbul ittifakını kurup yeniden İstanbul’u alacak. Şimdilik oyun planı böyle. Bu sözler karşısında Kılıçdaroğlu’nun yüzündeki muhtemel gülümsemeyi düşünmeden edemiyor insan. Rakipleri böyle oldukça, Allah uzun ömür versin Kılıçdaroğlu genel başkanlıkta İnönü’yle yarışır. Milli Şef CHP liderliğini bıraktığında 88 yaşındaydı. Kılıçdaroğlu bu rekoru neden kırmasın? Kimse ondan hesap sormuyor, açıkça yüzüne karşı sen başarısızsın demiyor, ona karşı demokratik mücadele başlatmıyor. Üç beş seçim kaybetmiş. Üç beş seçimin şu ölümlü dünyada lafı mı olur? Demokrat dedeyi üzmeye kimsenin hakkı yok. İmamoğlu da öyle yapıyor zaten. Kendisini İstanbul’a mühürleyen İmamoğlu’nun oyun planındaki tutarsızlıklar ve riskler için de ayrıca bir bahsi açmak gerek. Diyelim ki her şey yolunda gitti. İmamoğlu adaylığını muhalif olduğu kendi genel merkezine kabul ettirdi. İYİ Parti ve HDP bir kez daha fedakârlık yaparak İstanbul’da aday çıkarmadı. İmamoğlu muhalefetin ortak adayı olarak Cumhur İttifakını sandıkta yendi. Bu arada hapse de girmedi. Hikâye 2024 Mart sonu gibi mutlu bir şekilde sonuçlandı. Peki, o zaman ne olacak? İmamoğlu kazandığında Kılıçdaroğlu kazanmış olmayacak mı? Kılıçdaroğlu kendisinin aday olduğu seçimi kaybetmesine rağmen koltuğu bırakmadı. İstanbul ve Ankara gibi illeri tekrar CHP alırsa hangi güç, ne tür bir motivasyonla Kılıçdaroğlu’nu liderliği bırakmaya zorlayacak? Kendimizi kandırmayalım. Önümüzdeki tablo açık. İmamoğlu seçimi kaybederse siyaseten biter ve Kılıçdaroğlu yerinde kalır. İmamoğlu seçimi kazanırsa Kılıçdaroğlu en büyük rakibini bir beş yıl daha belediye başkanlığına mahkûm eder. Yine yerinde kalır. Bu oyun planı, Kılıçdaroğlu’nun, yani kasanın her durumda kazanması üzerine kurulu. Tabii denilebilir ki, her şey bu kadar basit olamaz. Parti içi muhalefet cephesi bir yandan İstanbul adaylık stratejisi yürütürken diğer yandan da Özgür Özel’i adaylığa hazırlayarak Kılıçdaroğlu’na muhalefetin varlığını hatırlatan bir siyaset tarzı tutturabilir. Kâğıt üstünde işler gibi gözüken bu planın sahada hiçbir karşılığının olmadığını şimdiden söyleyebiliriz. İmamoğlu yarım ağızla muhalefet yaparken bile Kılıçdaroğlu karşısında delege çıkarmakta zorluk çeken parti içi muhalefet son gelişmelerden sonra iyice sönümlenecektir.  Zaten CHP içindeki tartışma şimdiden durulmaya başladı bile. Çünkü CHP için genel başkanlık mücadelesi öyle part-time yürütülecek bir mesele değil. Güçlü bir lidere, söyleme ve kadroya ihtiyacı var. İmamoğlu’nun çeşitli platformlarda yeni yazılar yazacağına dair bilgiler sızıyor. Madem öyle, kendisine tavsiyem Machiavelli okumalarına ağırlık vermesidir. Çünkü ünlü düşünür Prens ve Söylevler adlı eserlerde liderliğin niteliğine dair ciddi değerlendirmelerde bulunur. Mesela bir aslan & tilki diyalektiği üzerinde durur Machiavelli. Ona göre lider bazen tilki gibi olmalıdır. Kendini öne atmayıp gölgelerde saklanmalı. Zamanı gelene kadar rengini belli etmemek ve kurnazlık liderin olmazsa olmaz özellikleri arasında yer alır. Ama bazen bu strateji işe yaramaz. İşte o anlarda lider bir aslana dönüşmelidir. Aslan gibi davranmalı, cesaretiyle öne çıkmalı, rakiplerine gücünü göstermelidir lider. İmamoğlu kendini nasıl görüyor bilemeyiz. Ama Türk muhalefetin bir aslana ihtiyacı var. Tilkilerle çok fazla vakit kaybettik.