Bozuk düzenin insan aklını teslim alış yöntemleri
Özgür Hüseyin Akış
Milyonların izlediği televizyonlarda yayınlanan dizilerdeki insan ilişkilerindeki aldatma, kötülük işte siz bundan ibaretsiniz dayatmasıdır. Bu düzeni değiştirme irademize sahip çıkarak hayatımıza devam edeceğimiz güneşli günlerde yeniden buluşmak umuduyla…
Klavyenin başına geçmeden önceki bir haftalık süreç kendi düşüncelerimin irademin dışına çıkması ile geçti. Yanlış düşüncelerin toplumun çoğunun onayını aldığı için doğru olarak kabul görmüş olması benim de aklımın karışmasına neden oldu. İnsan ilişkilerinin tek düzeliğe indirgenip içine dinsel kurallar eklenmesi, devleti yöneten sınıfın yüz yıllardır kendi çıkarları için toplumu tasarlamak için kullandığı önemli bir yöntemdir.
İnsandır hata yapar. Baştan böyle söyleyip sonra insanların yaptığı hatalar nedeniyle güvenilmemesi gereken canlılar olduğunu peşi sıra söylemek de bir gariplik yok mu? Söyleyenlerin uzman sıfatları olmasının yanında başka cümlelerle halkın kendi içerisinde sıkça söylediği” İnsan çiğ süt emmiştir; güvenilmez” ve buna yakın çıkarımların yapılması karşılıklı bu düşüncenin yayılıp içselleştirilmesine neden oluyor.
İrade: Hoşuna gidecek olan ile doğru olanın yapılmasında devreye girer. İnsanın yapacaklarına kendi karar verdiği bir durumdur. Yani beslenme ile alakası yoktur. Tercih belirleyicidir. Bütün bunların dışında kalan durumlar vardır. Tek kişinin iradesinin dışında yaşanan olayların suçlusu o kişi olamaz.
Aileden başlayıp, arkadaşlık ilişkilerine kadar uzanan geniş yelpazede insanların birbirine güvenmemesi için kulaktan kulağa yayılan öğütlerin ve deneyimlerin haklılık payı olmasının verdiği cesaret ile “kişiyi düzelt ki toplum düzelsin” tezi ortada durur.
İnsanı yalnızlaştırıp çaresiz hissetmesine yarayan bu tezin istatiksel verileri sendikalaşma oranlarından anlaşılabilir. Yine asgari ücret ile alım gücü arasındaki açıklık da bu tezin sonucu olarak okunabilir. Yine başka yaygın düşünce olan kişinin değişemeyeceği palavrası ile bu düzenin değişemez olduğu palavrasını savunanların özgür iradeyi reddetmesi gayet normaldir.
Düzenin yarattığı sorunlar gizlenemez bir noktaya geldiğinde bu durumu normalleştiren gerekçelerin en önemlisi “böyle gelmiş böyle gider” oluyor. İnsanın hatası da böyle değil mi? Yedisinde neyse yetmişinde de odur. Lügatlarında bulunmayan değişim kavramı onlar için ürkütücüdür.
İnsan başına gelen her türlü iyi veya kötü şeyden kendisini benim bir suçum yoktu savunmasıyla karşımıza çıkabilir. Kendi başına kaldığında kendisini ikna etmesi çevresini ikna etmesinden daha zor olabilir. Greve giden bir iş yerinde greve karşı kırıcı pozisyonunda olan ile emeğiyle geçinen insanların pozisyonu iradi bir durumdur. Haklarını almak için yan yana gelen işçilerde olduğu gibi.
Arkadaşına, ailene, sevgiline vb. karşı yapılan hata iradenin dışında gerçekleşmesi durumunda anlaşılabilir. Diğer türlüsünde bile isteye yapılan iradi durumun devreye girmesi vardır. Toplumsal ilişkileri belirleyen bu sosyal yapıların ilişkilerinde samimiyet ve güveni arka plana itmesi sadece kişisel değil toplumu belirleyen girdiler yapan yöneten sınıfın hamaratlığıyla açıklanmalıdır.
Olağanüstü dönemlerde dayanışmanın örgütlenmesi sadece hayatta kalmak için gereken malzemeleri bir araya getirip ulaştırmak ile sınırlı değildir. İnsanların birlikte neler başarabileceğinin gösterilmesi için de önemlidir.
Yazının sonuna gelirken insanın doğuştan kötü birisi olarak gözlerini dünyaya açmadığı gerçeği ile kendisine kazandırması gereken irade belirleyicidir. Yönetenlerin üst aklı oluşturması ve belirleyiciliği hiç şaşmaz. Milyonların izlediği televizyonlarda yayınlanan dizilerdeki insan ilişkilerindeki aldatma, kötülük işte siz bundan ibaretsiniz dayatmasıdır. Bu düzeni değiştirme irademize sahip çıkarak hayatımıza devam edeceğimiz güneşli günlerde yeniden buluşmak umuduyla bitireyim yazıyı.
Yorumlar
Popüler Haberler
Atatürk Havalimanı Katliamı: Ağırlaştırılmış müebbet alan IŞİD'liler tahliye edildi
'Ölünce beni kim yıkayacak?': TRT'nin reklam panoları tepki topladı
Komisyonda mikrofonlar açık unutuldu: 'Çok yanlış yaptı Bakan Hanım'
AK Partili Belediye Başkanı, AK Parti ilçe başkanını Ülkü Ocakları üyelerine dövdürdü
Bakan Fidan: HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu
İstanbul'da deprem meydana geldi