Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız çok haklı olarak “Krediyle, kredi kartıyla, başkasının parasıyla zenginlik olmaz. Krediyle yatırım, istihdam, üretim olur” dedi. Bunları biz de biliyoruz da halkı yoksullaştırıp krediye ve kredi kartına mahkûm eden kim acaba! Bazen bir şeyleri okurken ya da değerlendirirken aslında gerçeğin görünenden farklı olduğunu hissederiz. Bazıları buna satırların arasını okumakta der. Ya da günlük güneşlik bir günde çektiğiniz o fotoğraf karesine sonradan baktığınızda kara bulutların toplandığını görür ve şaşırırsınız. Hazine ve Maliye Bakanlığı, ağustos ayı bütçe gerçekleşmelerini ilan ettiğinde ben de öyle hissettim. BÜTÇE DENGESİ 2023 yılı ağustos ayında merkezi yönetim bütçesi 51 milyar 270 milyon TL fazla verdi. Geçen yılın aynı dönemine göre bu, oldukça etkileyici bir artışı temsil ediyor. Ancak, bu artışın önemli bir kısmı Temmuz ayında artırılan dolaylı vergiler tarafından sağlandı. Talebin baskılanması ve bütçenin iki yakası bir araya gelsin diye yapılan harcamalar üzerindeki vergilerden yani. Faiz giderleri dikkat çekici bir şekilde arttı (%284,8). Bu, gelecekte faiz ödemelerinin baskı yaratabileceği bir işaret olabilir. Geçmişte sadece faiz giderlerini karşılamaya giden bütçe gelirlerini hatırlıyoruz… Sermaye transferlerinde çok önemli bir artış görüyoruz(%241,3). Bu harcamalar, bina ve diğer inşaat işleri, ulaşım araçları, makineler, demirbaşlar gibi sermaye nitelikli harcamaların finansmanı amacıyla kişi ve kurumlara yapılan karşılıksız ödemeleri içeriyor. Devletin kemer sıkmaya niyeti yok demek ki… VERGİ GELİRLERİ OLUMLU ANCAK… Ağustos ayı vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %100 artarak 543 milyar 183 milyon TL'ye ulaştı. Özel Tüketim Vergisinin ve Katma Değer Vergisinin toplam vergi gelirlerinin bu ayda %46,4’ünü oluşturduğunu görüyoruz. Şaşırdık mı, hayır şaşırmadık. Zaten çok kazanandan çok az, kazanandan az alma ilkesi çoktan mevta oldu. Dolaylı vergiler harcamalar üzerinden alındığına göre çok harcama yapıyoruz. Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız çok haklı olarak “Krediyle, kredi kartıyla, başkasının parasıyla zenginlik olmaz. Krediyle yatırım, istihdam, üretim olur” dedi. Bunları biz de biliyoruz da, halkı yoksullaştırıp krediye ve kredi kartına mahkûm eden kim acaba! 2023 GENEL BAKIŞ 2023 yılı Ocak-Ağustos dönemi bütçe rakamlarına baktığımızda ise 383 milyar 384 milyon TL'lik bir bütçe açığı ile karşılaşıyoruz. Bu, gelecekteki ekonomik istikrar açısından dikkat çeken bir nokta. Faiz dışı fazla artarken faiz giderlerinin bu hızla yükselmesi, bütçe açığının büyümesine neden olur. Kaldı ki Orta Vadeli Plana göre 2023 yılı sonunda bütçe açığı 1,6 trilyon TL olacak. Bir başka ifadeyle önümüzdeki 5 aylık dönemde harcamalar, gelirlerden yaklaşık olarak 1.3 trilyon TL fazla olacak. Seçime doğru harcamaların artacağı anlaşılıyor. Parasal sıkılaşma için atılan adımlar, mali genişleme yüzünden anlamsız hale gelebilir. Bu bir tehlike… Sonuç olarak, Türkiye ekonomisi sağlıksız da olsa şimdilik büyümeye devam ediyor, vergi gelirleri enflasyonun ve vatandaşın katkısıyla artıyor ama harcamalar kontrol altında tutulmuyor. Bütçe açığının büyümesi ve faiz giderlerinin artması gibi risklerle karşı karşıyayız. Ekonomi yönetiminin bu dengeleri iyi gözlemlemesi ve tedbir alması gerekir. Gelecekteki ekonomik istikrar için harcamaların ve borçlanmanın sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, yani itibardan tasarruf edilmesi şart.