Türkiye sahip olduğu coğrafya,  güneş ve rüzgâr ile yeni nesil enerji konusunda en şanslı ülkelerden birisi. Bu potansiyelin farkına varılarak bu enerjiden yararlanmak, ormanları yok etmekten, eski nesil fosil yakıtlardan medet ummaktan çok daha kolay ve rasyonel. Akbelen; Muğla’nın Milas İlçesi’ne bağlı İkizköy Mahallesi’nde yer alan bir bölge. Hem tatile gelip hem de doğayla iç içe olmak isteyen kişiler için ziyaret edilmesi gereken bir yer. Ancak son haftalarda bu özelliklerinden çok sahip olduğu ormanların, ağaçların yok edilmesiyle karşı karşı bir köy olarak biliyoruz Akbelen’i. Akbelen, maden sahasının genişletilmesi için siyasi iktidar tarafından feda edilen bir bölge. İlk değil; muhtemelen son da olmayacak. Bölgede maden sahasının genişletilmesi için ilk kesim çalışmaları 17 Temmuz 2021’de başladı. Bölge halkı ağaç kesimlerine tepki verince, tepkiler büyüdü ve halkın direnişi protestodan çıkıp geniş katılımlı alan nöbetine döndü. Aradan geçen iki yıl içinde herhangi bir kesim çalışması yapılmadı. Ta ki 24 Temmuz 2023 sabahına kadar. Akbelen köylüleri o sabah saat sabah 6 gibi kalabalık jandarma ekiplerini gördüklerini rapor ettiler. Köylüler kesilecek ağaçların olduğu bölgeye toplanıp direnişe başladıkları zaman jandarma köylülere sert müdahalede bulundu ve Akbelen Türkiye gündemine oturdu. AKBELEN ORMANI NEDEN ÖNEMLİ? Yapılan araştırmalara göre Akbelen’de 200’den fazla bitki türü, 100’den fazla kuş türü ve 30’dan fazla memeli türünün yaşıyor. Uzmanlara göre bölgede ağaçların kesimi sonucunda ekosistem oldukça dengesiz bir hâl alacak, bölgedeki sular kirlenecek ve iklim değişikliği çok daha kötü bir hâl alacak. Akbelen’de ağaçların kesilmesi sadece Muğla’da değil özellikle Ege Bölgesi başta olmak üzere bütün Türkiye’nin ekolojik sisteminde ağır sonuçlar doğurmaya aday. Son 1-2 ayda yaşadığımız hava sıcaklıklarını düşündüğümüzde bu ekolojik değişiklerin yaratacağı olumsuzlukları görmemek mümkün değil. Havalar ısındı ve böyle devam ederse çok daha ısınacak.
Akbelen ve benzeri doğa katliamları ülkenin ekonomisine katkı yapmayacağı gibi küresel ısınmaya ve ülke olarak daha sıcak bir geleceğe katlanmak zorunluluğumuzdan başka bir şey söylemiyor bize.
Bu gerçeğe rağmen Akbelen’de ağaçlar neden kesiliyor? Sadece daha fazla enerji elde etmek için mi? Hepimiz biliyoruz ki dünyada eski teknoloji elde edilen fosil yakıt dönemi bitiyor. Yeşil enerji yükseliyor. Tüm ülkeler karbon salınımını azaltmak istiyor. Dünya hızla yeşil enerjiye geçiyor. Türkiye enerji yetersizliği çeken ülkelerden birisi. Kullandığımız enerjinin büyük bölümünü yüksek maliyetle dışardan satın alıyoruz. Bu hâliyle Türkiye enerji kaynağı olan petrol, doğal gaz gibi fosil yakıtlarda dışa bağımlı ülkelerden bir tanesi. Rusya ile enerjik konusunda var olan ilişki tam bir bağımlılık ilişkisi. BAŞKA SEÇENEKLER VAR Oysa Türkiye bulunduğu coğrafya,  güneş, rüzgâr ile yeni nesil enerji konusunda en şanslı ülkelerden birisi. Bu potansiyelin farkına varılarak, bu enerjiden yararlanmak ormanları yok etmekten, eski nesil fosil yakıtlardan medet ummaktan çok daha kolay ve rasyonel. Ancak bu gerçeğe rağmen ormanların enerji ya da maden için yok edilmesi kötü bir siyasi tercihin sonu olabilir. Bu tercih ise bizi ülkenin refahına değil cehennemle daha erken karşılaşmamıza yol açar. Son 2 yıldır yaşadığımız hava sıcaklıklarına bakın. Peş peşe en sıcak gün konusunda peş peşe 4 rekor kırdık. Bir zamanlar kimileri küresel ısınmayı tehdit algılamıyordu ama bugün yaşadıklarımız bunun dünya ve insanlık için ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdi hepimize. Akbelen ve benzeri doğa katliamlarının ülkenin ekonomisine katkı yapmayacağı gibi küresel ısınmaya katkı ve ülke olarak daha sıcak bir geleceğe katlanmak zorunluluğumuzdan başka bir şey söylemiyor bize. Akbelen’de ne kesilen ağaçları yerine dikebiliriz ne de Akbelen’i yerine getirebiliriz. Yapabileceğimiz tek şey direnmek. Hem de sonuna kadar. Kendimiz için değilse bile geleceğimiz için direnmekten başka seçeneğimiz yok. Çünkü bu ülke hepimizim…