Türkiye, hem genç nüfusu hem de dinamik iş gücü piyasası ile dikkat çeker. Bu nedenle, Türkiye'deki işsizlik oranları, ekonomik büyüme, istihdam politikaları ve eğitim sisteminin etkinliği gibi birçok faktörü yansıtır. Bir ülkenin ekonomik sağlığı, çeşitli parametrelerle ölçülür. Bu parametrelerden biri de işsizlik oranı. İşsizlik oranı, aktif iş gücü piyasasına katılmak isteyip de uygun bir iş bulamayan bireylerin oranını gösterir. Türkiye ekonomisi açısından bu oran, sadece mevcut ekonomik durumun bir göstergesi değil, aynı zamanda gelecekteki eğilimler hakkında da önemli ipuçları sunar. Türkiye, hem genç nüfusu hem de dinamik iş gücü piyasası ile dikkat çeker. Bu nedenle, Türkiye'deki işsizlik oranları, ekonomik büyüme, istihdam politikaları ve eğitim sisteminin etkinliği gibi birçok faktörü yansıtır. İşsizlik oranının yüksek olması, ekonominin mevcut durumunda sorunlar olduğuna ve daha fazla insan kaynağının verimli bir şekilde kullanılmadığına işaret edebilir. Öte yandan, düşük işsizlik oranları, ekonominin canlı ve insan kaynaklarının etkin bir şekilde kullanıldığının bir göstergesi olarak kabul edilir. Eylül 2023 için Türkiye'deki mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranının %9,1 ve atıl işgücü oranının %21,8 olarak gerçekleşmesi, ekonomi ve işgücü piyasası açısından oldukça önemli veriler sunmakta. Mevsim etkisinden arındırılmış oran, mevsimsel dalgalanmaların etkisini dışarıda bırakarak, işsizlik durumunu yansıtmakta. Atıl işgücü oranı ise hem işsiz bireyleri hem de yarı zamanlı çalışan ancak tam zamanlı çalışmak isteyen veya iş aramayı geçici olarak bırakmış ancak çalışmaya hazır olan kişileri içerir. Bu oran, iş piyasasının kullanılmayan potansiyelini gösterir. Bu konuda TÜİK tarafından yayınlanan bültenden bir grafiği aşağıda paylaşıyorum. Kaynak: TÜİK Bu grafik bize özet olarak ne diyor? Aslında işsizlik göstergelerine hangi pencereden bakarsanız bakın (ister mevsim etkilerinden arındırılsın, isterse atıl işgücü oranı olsun) son iki yıldır göstergeler belirli bir bant aralığında. Ancak bu veriye şöyle de bakılmalı; ülkede zamana bağlı eksik istihdam, işsizler ve potansiyel işgücünün toplamını işgücü ve potansiyel işgücüne oranladığımızda emek kaybının seviyesi %21,8. Yani iş yapabilir, çalışabilir her 100 kişiden 22’i ekonomiye katkı sağlamıyor/sağlayamıyor. Ciddi önemli bir oran.