Onlarca İyi Partili, CHP’li, TİP’li, HDP’li milletvekili, danışman, üye bölgede, canla başla çabalıyorlar. Allah aşkına birisi cevap versin: Yahu bu insanlar mı yönetiyor bu memleketi? Bu nasıl bir rahatlık? Merkezi Kahramanmaraş olan ve birçok şehri etkileyen deprem felaketinin ardından ben şu yazıyı yazarken insanlar enkaz altında ölümü bekliyor. Sıcak odada masa başında oturduğuma kızıyorum. Orada insanlar soğukta tonlarca yükün altında kurtarılmayı bekliyorlar, bir şekilde kurtulmuş olanlar ise soğukla, açlıkla, çaresizlikle mücadele ediyor. Ve yine AKP aynı oyunu oynuyor. Ne zaman bir olayın altından kalkamazlarsa, hemen koro halinde bir ses yükseliyor “Şimdi siyasetin sırası değil”. Neyi beceremeseler, birisi bir şeyi eleştirecek olsa, “Şimdi siyasetin sırası mı?” diye bağırıyorlar. Evet, şimdi siyasetin tam da sırası beyler. Ben şu satırları yazarken insanlar çaresizce ölümü bekliyor. Empati yapın diye “Sizin bir anneniz, çocuğunuz yok mu?” diye yazacağım geliyor, ama onu da anlamazsınız biliyorum. Hoşunuza gitmese de, siyaset yapacağız çünkü her şey siyasidir. Bugün ödediğimiz deprem vergilerinin nereye gittiği belli değilse, müteahhite imar affı çıkarmışsan, ben de bu yüzden pisi pisine ölmüşsem, bunun neresi siyasi değil? Depremde göçük altında beklerken, saatlerce ekipleri organize edememişsen, yolları açamamışsan, beni ölüme terk etmişsen, göçükten beni profesyonel ekipler değil de, dayıoğluyla, komşularım çıkarmışsa, kar altında başımı sokacak brandam bile yoksa, bunun neresi siyasi değil? BAŞARISIZSINIZ İki gündür medyada bir grup tutturmuşlar, afet çok büyük ölçekteymiş, nasıl müdahale edilebilirmiş, sabırlı olmak lazımmış…Hükümeti desteklemek için daha mantıklı savlar ortaya atın. Bir saniye dürüst olun deyin ki “Bunlar başarısız ama biz işte bir şekilde yolumuzu buluyoruz, o yüzden diyecek lafımız yok”. Kardeşim Japonya’da adamlar üç günde bir deprem yaşıyor, bu perişanlığın var mı açıklaması? Basbayağı sınıfta kaldınız. Tıpkı Ege’deki yangınlar esnasında başaramadığınız gibi. Zaten biz de bunu diyorduk; liyakatsiz insanları doldurduğunuz kadrolarla bundan iyisini mi yapabileceğinizi düşünüyordunuz. HAYALDİ GERÇEK OLDU Siyasal İslamcılar iktidara gelmeden önce sanıyorlardı ki “Bunlar iyi eğitim almışlar, halkı küçümsüyorlar, bunlar ukala, bunlar elit vs”. Yok kardeşim o insanlar iyi eğitim almışlar, kendilerini yetiştirmişler. Siz o kadrolara giremiyordunuz çünkü eğitiminiz yetmiyordu. Bu gerçeği anlatıyoruz senelerdir. Eğitim çok önemlidir, çok. Emektir, çabayla elde edilir. Siz bunu bilmiyorsunuz, bilmediğinizi de bilmiyorsunuz. Bilmediğinizi bilmediğiniz için de bizim gibi insanlara bakıp “Bu yaptı ben de yaparım” diyorsunuz. Yok kardeşim, yapamazsın. Kimse halkı küçümseyip aşağılamadı. Yeteneği olan, çalışma potansiyeli olan gençler üniversiteleri kazanıp okudular, bir yerlere geldiler. Yeterli eğitimi ve donanımı olmayan birini fabrikanın başına getirirsen o fabrikanın işini on günde bitirirsin. Sizin boş ve temelsiz siyasi argümanlarınızın çıkış noktası işte tam da bu: “Neden liyakatsiz ama tanıdığım birisini bir yere müdür atamıyorum?” İşte yaptınız ve sonuç ortada. Bu buram buram popülizm kokan “Bizi hep ezdiler” saçmalığınızı kimse satın almıyor artık. Görülmemiş başarı doğrusu; 20 senede ülkeyi bitirdiniz. MUHALEFETİN MÜCADELESİ Sosyal medyadan ve basından düzenli olarak takip ediyorum. CHP, İyi Parti, TİP, HDP bölgedeki insanlara ulaşmaya çalışıyor. Muhalefetin gençlik kolları yardım kolileri hazırlıyor, hayatlarını hiçe sayıp gecenin üçünde yollara düşüyorlar. Hâlâ izlediğim videoların şaşkınlığı içindeyim; İyi Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz sabahın köründe enkazdan beton parçalarını temizliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç Elbistan’dan telefonla canlı yayına bağlanıyor, “Bisküvi bile yok, ekmek yok su yok diyor”. Oraya kadar gitmiş açlığı paylaşıyor insanlarla. Onlarca İyi Partili, CHP’li, TİP’li, HDP’li milletvekili, danışman, üye bölgede, canla başla çabalıyorlar. Allah aşkına birisi cevap versin: Yahu bu insanlar mı yönetiyor bu memleketi? Bu nasıl bir rahatlık? Bu isimler hayatlarını hiçe sayıp ülke için, millet için çaba sarf ediyorlar, siz neredesiniz? Bu halk “Devlet yok” diye bağırırken, ağlarken, hiç mi utanmıyorsunuz? Hükümet üç beş açıklama yapıyor, gerisi sessizlik. Ülkeyi siz yönetiyorsunuz ey AKP ve MHP, kendinize gelin. YENİLDİNİZ Yazımı bitirmeden, bir örnek daha vereyim, belki bir vicdan sızlaması olur ama heyhat. İstanbul Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi kariyerini bitirebilmek için haftalardır uğraşıyorsunuz, yine en fazla organize olan İBB kadroları oluyor. Yine vatandaşa elini uzatan Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş. Muhalefet vatandaşın yanında, sesini çıkarmıyor, “bize oy verin” demiyor, yandaşların tabiriyle “siyaset yapmıyor”. Bunca beceriksizliğe rağmen afet bölgesine oy istemeye giden kim? AKP sözcüsü. Her şey siyasidir dedim ya, ölülerimizi bekliyoruz, öyle garip, öyle kimsesiz soğukta enkaz altında bekleyerek ölen kardeşlerimizi. Bu halk sizin gerçek tavrınızı yangında gördü, Soma’da gördü, Bu belki artık son yediğimiz tokat olur. Bırakın Türkiye Cumhuriyeti tarihini bin yıllık Türk tarihinin gördüğü en utanç verici olaylardan birisi bu. Seneler evvel beceriksizliğe gülüyorduk, bir yere kadar eğlenceliydi ama güldük, eğlendik buraya kadar. Bu halkın hâlâ size verecek oyu varsa, diyecek sözüm yok. Ama bilin ki vicdanlarda çoktan yenildiniz.