Özellikle rezene ve anason, bebek koliklerinde de yararlı olabilmektedir. Bu bitkiler ayrıca anne ve bebeği soğuk algınlığı enfeksiyonları, öksürük, bronşit gibi hastalıklardan koruyucu bir rol oynamaktadır. Emzirmek her anne için kişisel bir yolculuktur, anne-bebek arasındaki duygusal bağ için çok özel bir fırsat sağlar. Anne sütü ise bebeğin optimal beslenmesinin sağlanması ve immünolojik özelliklerin bebeğe aktarılması için özellikle ilk 6 ay bebek için son derece önemli mucizevi bir besindir. Bir annenin bebeğini emzirmesi, vücutta bir seri hormonal etkinlik sayesinde gerçekleşmektedir. Bu hormonların en önemlisi ise “oksitosin” hormonudur. Bu hormona ben “sevgi” ve “sarılma” hormonu diyorum. Nitekim oksitosin hormonu insanların birbirine dokunması, sarılması ve duygusal bağ kurması ile vücutta salınmaktadır ve bu hormon bizi rahatlatma ve stres düzeylerimizi azaltma etkisinin yanında çok iyi bir bağışıklık destekleyicidir. Bebeğin anneyi emmeye başlaması ve anne ile bebek arasındaki duygu geçişi ile yapılan uyarı sonucu annede oksitosin hormon seviyesi yükselerek sütün salgılanmasını sağlar (tabii bebekte de oksitosin salgılanarak bebeği rahatlatır). Dolayısıyla anne sütünün salgılanması için en önemli koşullardan birisi anne ile bebeğin ten teması ve sevgi alışverişidir. Anne sütü, enerji, protein, yağ asitleri, vitaminler, bazı mineraller gibi besleyici temel öğeler bakımından zengindir. Hiçbir yapay karışımın anne sütünün yerini alamayacağı bir gerçektir.. Diğer taraftan, anne sütü bebekte bağışıklık sisteminin oluşmasını sağlar. Özellikle laktasyonun ilk günlerinde zengin antikor içeriğine bağlı olarak, bebeğin dış etkenlere karşı savunmasını destekler. Ancak çeşitli psikolojik, fizyolojik ya da patolojik etkenler sonucu annede yeterli süt meydana gelmesi engellenebilmektedir. Bilhassa şeker hastalığı, hipotiroidizm, şişmanlık ve polikistik over sendromu, yetersiz süt üretimine yol açan etkenler arasında en önemlileridir. Bu gibi durumlarda “galaktagoglar (süt arttırıcılar)” kullanılarak anne sütünün artırılması sağlanabilir. Süt artırıcılar nasıl etki ediyor? Bitkisel galaktagog (süt arttırıcı) seçimlerinde; anne sütü miktarını artırıcı, sütün akışkanlığını sağlayıcı özelliklerinin yanı sıra anne ve bebekte sinir sistemini rahatlatıcı, anne ve bebekte gaz/sancı sorununu giderici ve yeterli süt oluşumunu sağlamak üzere gerekli, vitamin, mineral vb elementleri sağlayıcı formülas- yonlardan yararlanılmalıdır. Anne sütünü artıran bitkilerin, etkilerini, vücutta hipofız bezinden salgılanan prolaktin hormonu sentezini uyararak ya da prolaktin salgılanmasını baskılayan dopamin gibi mediyatörlerin (vücutta bazı maddelerin salgılanmasını sağlayan aracı madde) oluşumunu baskılayarak gösterdiği bilinmektedir. Hangi bitkiler süt artırıcı etki gösteriyor? Rezene, anason ve frenk kimyonu anne sütünü artırıcı özelliğinin yanı sıra yatıştırıcı ve rahatlatıcı, anne ve bebekte gaz, şişkinlik, iştah kaybı gibi önemli sindirim sorunları üzerinde de etkilidir. Özellikle rezene ve anason, bebek koliklerinde de yararlı olabilmektedir. Bu bitkiler ayrıca anne ve bebeği soğuk algınlığı enfeksiyonları, öksürük, bronşit gibi hastalıklardan koruyucu bir rol oynamaktadır. Süt artırıcı bitkiler arasında yer alan ısırgan yaprağı, vitaminler (A, Bl, B6, B12, C ve K), proteinler ve mineraller (silisyum, çinko, manganez) bakımından zengindir. Dolayısıyla etkisini daha ziyade anne sütü için gerekli temel besleyici elementleri sağlayarak göstermektedir. Ayrıca bağışıklık sistemini desteklemesi ve iltihap giderici özellikleri, emziren annenin sağlığını desteklemesi bakımından önemlidir. Anne sütünü artırıcı etkisi bilinen bir diğer bitki ise çemen tohumudur. Ancak çemen tohumunun en önemli dezavantajı, tüm vücut sıvılarında (ter, idrar vb) yol açtığı hoş olmayan kokudur. İçerisinde bulunan steroidal yapıların süt üretimini artıran hormonların sentezini artırdığı, müsilaj, vitamin ve protein içeriği ile besleyici destek sağladığı ileri sürülmektedir. Ancak çementohumu bileşenlerinin ne ölçüde süte geçtiği ve bebeği etkileyip etkilenebileceği konusunda yararlanılabilecek bir bilimsel bulgu bulunmamaktadır. Bazı bilimsel yazılarda aktarılan kişisel deneyimlerde çementohumu kullanımı ile 3-4 saatte bir emzirmeye bile yetecek miktarda süt sağlanabildiğinden bahsedilmektedir. Çementohumu üzerinde yürütülen deneysel çalışmalarda diyabetik hayvanlarda kan şekerini, total kolesterol ve lipit seviyelerini düşürdüğü, iltihabı azalttığı, tansiyonu düşürdüğü bildirilmektedir. Yine deney hayvanlarında endişe giderici ve depresyon ilacı benzeri etkisi tespit edilmiştir. Süt miktarının azalmasında psikolojik etkenlerin önemli rolü bulunduğu göz önüne alındığında, çementohumunun bu yatıştırıcı etkisi ile süt artırıcı etkisi arasında bir ilişki kurulabilir Çementohumu ile ilgili bir klinik çalışmada, menopoz döneminde ki kadınlarda, günde 6 gram toz halinde tohumun verilmesi ile ter basması şikâyetlerinde de belirgin derecede azalma sağlanmıştır. Yeni bir çalışmada ise. gerek erkek ve gerekse kadınlarda saç dökülmesinin engellenmesinde yararlı olabileceği, saç büyümesini uyardığı bildirilmektedir. Tohumların kullanılması ile genel olarak herhangi bir risk söz konusu değildir. Ancak hamilelerde kullanılmasından kaçınılmalıdır. Süt artırıcı olarak kullanıldığında ishal, hafif alerjiler, bazı sindirim şikâyetleri gibi tek tük bazı sorunlar bildirilmektedir. Bitkisel süt artırıcı ürünlerin seçiminde nelere dikkat edilmeli? Emzirme döneminde kullanılacak bitkisel ürünlerin seçiminde kalite her zamankinden çok daha önemlidir. Çünkü ürünün kalitesi sadece annenin değil, yeni doğmuş bebeğin sağlığı ile de doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle bitkilerin kalitesine dikkat edilmesi, güvenilir kaynaklardan sağlanması, tarım ilacı kalıntıları, ağır metaller, radyoaktivite, çevresel atıklar ve mikrobiyolojik riskler taşımadığından emin olunması gerekir. Emzikli annenin beslenmesinde dikkat etmesi gerekenler:
  • Süt üretimi için öncelikle yeterince sıvı almanız gerekmektedir. Bu nedenle günde 3 litre sıvı tüketiniz.
  • Kalsiyum ve protein ihtiyacınızı karşılamak için günde 5 su bardağı süt ya da yoğurt tüketin. Tüm yeşil yapraklı sebzelerin de kalsiyumdan zengin olduğunu unutmayınız ve laktoz duyarlılığınız varsa bu sebzelere ya da yoğurda yönelebilirsiniz.
  • Vitamin, mineral ve posa ihtiyacınız için günde 5 porsiyon sebze ve 2 porsiyon meyve tüketin. Bir porsiyon meyve, 1 elma ya da 1 armut büyüklüğünde ortalama 150-200 gr meyvedir. Bir tabak pişmiş sebze yemeği 1 porsiyon sebzedir.
  • Yulaf yaygın bir laktojenik (süt arttırıcı) besindir. Güne büyük bir kase yulaf ezmesiyle başlayabilirsiniz.
  • Sebze ve meyvelerin üzerinde bulunan pestisitler (tarım ilaçları) anne sütüne geçişlidir. Bu nedenle sebze ve meyveleri çok iyi yıkayarak tüketiniz.
  • Hayvansal kaynaklı proteini yeterince alabilmek için mutlaka yumurta, et ve peynir tüketiminize özen gösterin.
  • Besinleri korumak amacıyla eklenen katkı maddeleri de anne sütüne geçebilmektedir. Bu nedenle hazır meyve suları, gazlı içecekler, salam, sosis, et bulyon, boya maddesi içeren tüm hazır gıdalardan uzak durmalısınız.
  • Çok yağlı ya da çok şekerli besinlerin aşırı tüketimi süt üretiminizi artırmaz. Bu besinleri tüketmeyiniz.
  • Siyah çay, özellikle öğünlerle birlikte tüketildiğinde öğünde bulunan demirin bağlanarak atımına (kansızlık) neden olur. Bu nedenle çayı öğünlerle birlikte tüketmeyiniz.
  • Kahve, kafein içeriği nedeniyle tüketilmemelidir. Kafein anne sütüne geçişlidir. Sütle bebeğe geçerek bebekte uykusuzluk ve huzursuzluğa yol açabilmektedir.
  • Sigara ve alkol tüketilmemelidir.
  • Uyku, optimal sağlık ve doğum sonrası iyileşme için gereklidir. Siz dinlenirken bebeğinizin beslenmesine devam edebilmesi için göğüs pompaları kullanabilirsiniz ki bu eşinizin bebeğinizin beslenmesini devralmasına ve sizin uyumanıza ve iyileşmenize olanak tanıyan harika bir çözüm sunacaktır.
  • Bebeğinizle sürekli ten teması kurun, onu kucağınızda tutun, sarılın göğsünüzde yatırın ve oksitosin hormonunun görevini yapmasına izin verin. Bu sadece anne sütünün salınımını sağlamayacak, bebeğinizin duygusal açıdan bir ömür sağlıklı olmasını da sağlayacaktır.
--- Referanslar
  1. Budzynska K, et al. Complementary, holistic, and integrative medicine: advice for clinicians on herbs and breastfeeding. Pediatr Rev. 2013 Aug;34(8):343-52; quiz 352-3.