Gazeteci mahkumlar, dezenformasyon haber, twitter içeriği kaldırma, sosyal medyada görüş açıklamaktan kaçınma, trans cinayetleri vs. hangi başlıklarda dünya birincisiyiz, bir göz atalım… Çok sevdiğim bir atasözü vardır ‘’ Aç tavuk kendini darı ambarında sanır.’’ Bana kalırsa Türkiye’nin içinde bulunduğu durum da tam olarak bu.  Şükür zorlamaları ile aza tamah ettirip kendini varlık içindeymiş gibi gösteren başka bir iktidar var mıdır? Sanmam. Erdoğan’a göre ülke çok iyi, her şeyde bir numarayız, çok güçlüyüz ve çok zenginiz. Peki işin aslı ne? Tamam birinciyiz ama nelerde birinciyiz gelin isterseniz bir göz atalım. Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsü'nün dezenformasyon ve yanıltıcı haber konusunda 37 ülkede yaptığı bir araştırmada Türkiye yüzde 49 ile bu alanda en çok dezenformasyona uğrayan ülke oldu. Türkiye aynı ankette yüzde 65 ile internette siyasi görüş açıklamaktan en çok endişe duyan topluma sahip ülke oldu. Bunun sebebi ise yetkililerle başımızın derde girme korkusu. Türkiye’yi bu ankette  yüzde 63 ile Vietnam, yüzde 57 ile Malezya ve yüzde 56 ile de Brezilya takip etti. Trans cinayetlerinde Avrupa birincisiyiz. Transgender Europa’nın dünyadaki trans cinayetleri raporuna göre Türkiye’nin Avrupa’da 1., dünyada ise 9.sırada bulunduğu ortaya çıktı. Gazeteci mahkumlarda da birinciyiz. New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) 2016 raporu en fazla gazetecinin Türkiye’de tutuklu olduğunu gösteriyor. Geçen süre ve artan tutuklamalarla ortaya çıkan durumu tahmin bile edemiyorum. Elbette şaşırtıcı olmayan bir şekilde en çok mülteci kabul eden ülke de biziz. ‘Ülkelere Göre Mülteci Nüfusu’ listesinde ilk sırada yer alıyoruz. En fazla tweet içeriği kaldırma talebinde de dünya birincisiyiz. Hatta siyasiler bunu daha fazla yapabilmek için Twitter’ı Türkiye ofisi açmak için tehdit bile etmişti hatırlıyorsanız. Elbette en fazla antibiyotik kullanma rekorunu da kimseye bırakmayacaktık. Bu konuda da birinci  biziz! ‘Global Emotions’ raporuna göre ise en sinirli ikinci ülke biziz. Her zaman birinciliğe ulaşamıyoruz ne yazık ki. Birincilikle uzaktan yakından alakamızın olmayıp 48. olduğumuz sıralama ise ülkeler arası IQ sıralaması. Görüyorsunuz ki Reis-i Cumhur yine haklı çıktı sayesinde her konumda birinci, her konuda zirvedeyiz. Kötü yönetim, bilinçsiz halk, halkı umursamayan iktidar nelere yol açıyor hep birlikte görüyoruz ve maalesef hep birlikte bedelini de ödüyoruz. En yeni anket olup, en sinirli ikinci ülke olduğumuz konuya özellikle değinmek istiyorum. Neden en sinirli ülkelerde ikinci ülkeyiz sizce? Bana soracak olursanız içinde bulunduğumuz sistem bunun apaçık bir şekilde cevabı olurdu. 12 saat çalıştırıldığımız işimizden çıktıktan sonra asla zamanımız olmayacak ama olmuş gibi yapalım ve günün gerginliğini atmak için hadi bir konsere gidelim ama o da ne? Gideceğimiz konser yasaklanmış. Haklarımızı aramak için biraz bağırıp stres atalım, protesto yapalım diyecektim ama yürüyüş yasağı gelmiş. Peki tamam semtimizde ki bir tiyatroya gidelim ya da gidemeyelim çünkü 608 tiyatrodan 503’ü kapanmış! Sinemaya gidecek olursak ise o gün kazandığımız bütün parayı verecek duruma  düşeceğiz, evde  Netflix&Chill moduna girecek olursak bu sefer de karşımıza dövize indeksli zamlar çıkacak oluyor. Peki biz stresimizi nasıl atacağız? Atmamızın bütün yolları tek tek kapatılıyor ve sonrasında içimizde biriktirip en ufak bir şeyde patlıyor. Normal bir ülkede kimse korna çaldı diye birbirini öldürmez ama her gün korkunç haberlere, kötü ekonomi ve kötü çalışma şartlarına maruz kalıp bir de üstüne yetmiyormuş gibi stresini atması engellenen bir halk bu sinirini, stresini çıkartacak bir yer arar. Tweet atmanın bile gözaltı sebebi olduğu ülkemizde daha çok listelerde birinci oluruz. Zirvedeki yalnızlık da bu olsa gerek! ‘’Düşünün. Çünkü henüz yasaklanmadı.’’ -George Orwell