Seçime Doğru: Yol Ayrımında Mıyız?
İrem Kabataş
Tam bir ay sonra yani 31 Mart Pazar günü yerel yöneticilerimizi belirlemek için sandık başında olacağız. Bir önceki seçimde, İstanbul’da sadece dört partinin girdiği seçime bu dönem öyle uzun bir liste giriyor ki sayamıyorum bile. Aslına bakarsak bu seçimde sadece Ekrem İmamoğlu ve Murat Kurum yarışıyor, DEM Parti adayları Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni belirleyici görev üstleniyor. Normalde bu partinin ya da bileşenlerinin aday çıkartmadığı durumlarda seçmenlerin özgürlükçü tarafı Cumhuriyet Halk Partisi kanadına oy verirken muhafazakar kısmı ise Ak Parti’ye oy vermeyi tercih ediyordu. İki taraftan da geniş bir seçmen kitlesine sahip olan DEM Parti bu seçimde aday çıkartarak dengelerimizi sarstı desem yeridir.
Ak Parti, DEM ve CHP kendi arasında anlaşıyor diye konuşsa da ben böyle bir duruma imkan vermiyorum ve tersini daha olası buluyorum. Doğu’da yerel yönetim sahiden çok önemli bir yer kaplıyor ve her DEM yahut bileşenleri seçildiğinde Ak Parti oraya hemen bir kayyum atayıveriyor. Yani olası bir iş birliği ya da oy bölme durumunda bunun kimin ya da kimlerin işine yarayacağı aşikar. Yine de ben bu devirde babana (biyolojik ya da devlet baba hangisini isterseniz) bile güvenme diyerek devam etmek istiyorum.
Belirleyici parti olan DEM’in seçim çalışmalarında da sık sık gördüğümüz üstelik parti meclis üyesi olan Sıtkı Güngör geçtiğimiz günlerde terör örgütü üyeliğinden yakalandı ve her yerde arandığı söylendi. Rahat rahat sokaklarda gezen ve kendini saklamayan biri nasıl olur da aranıp bulunamayan biri olur ben bunu merak ediyorum. Neden seçime az kala yakalanıyor? DEM için yapılan tutuklamalar bir yana Ak Parti’nin yanında değil karşısında duran CHP için de benzer bir tutuklama olayı yaşandı. Benden olmayan teröristtir zihniyetine ikinci bir örnek olarak Adalar Belediye Başkanı ve eski Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi CHP’li Erdem Gül hakkında çıkan kararı gösterebilirim. Kendisi geçen Kasım ayında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" kanunundan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Sizce bu olaylarda vatandaşa verilmek istenen mesaj nedir? Biz başa gelmezsek doğalgaz olmaz diyecek halleri yok tabii ki! Biz başa gelmezsek terör kol gezer, bunlar terörist, bunlar çapulcu ya hu! Denmek istiyor gibi geliyor bana. Bir gün turuncu değil mor, kırmızı giydiğimiz için de terörist ilan edilebiliriz hiç belli olmaz. Belki de iptal olan kanunlardan ceza alırız ne dersiniz? Tabii bana da her an kafalarına göre bir dezenformasyon cezası gelebilir. Yine de biz partilere değil söylemlere, bize olan tavırlara bakalım. Takım tutmuyoruz, hayata tutunmaya çalışıyoruz.
Bu seçim döneminde, samimi ve doğru tercihler yapmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamam gerektiğini düşünüyorum. Kararlarımızı rasyonel bir şekilde vermek zorundayız. Çünkü, bu seçim sadece bir siyasi yarış değil, aynı zamanda bizim geleceğimizi şekillendirecek olan ikinci bir şans. Bu süreçte, bizi kandıran, bilincimizi yok sayan ve kutuplaştıran, bize terörist diyen adaylardan uzak durmamız gerektiğini de unutmamak şart tabii. Siyasi arenada yapılan söylemler, son zamanlarda zaten diken üzerinde duran toplumu daha da bölücü hale getirebilir. Bu yüzden samimiyetle hareket eden ve kolektif bilinci ön plana çıkaran adayları desteklememiz çok önemli.
Birlikte, daha adil, daha güçlü ve daha umut dolu bir yarın için doğru kararları vermek için adımlar atmamız gerekiyor. Umuyorum ki, hep birlikte daha iyi bir gelecek inşa ederiz. Benim kendimize rağmen, bize inancım tam.
Yorumlar
Popüler Haberler
Deniz Zeyrek, Sözcü gazetesinden ayrıldı
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Yasadışı bahis soruşturmasında yeni dalga: 7 fenomene yakalama kararı
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
Selçuk Üniversitesi, mutluluğun formülünü aramayı bıraktı
AIDS’ten ölen 13 yaşındaki çocuğun babasının ifadesi ortaya çıktı