Güçlü ve tehlikeli duyguların, zorunluluklar ve olasılıklarla başarılmış bir arınmasını görüyoruz bu eserde. Aristoteles’in katarsis kavramı ile Freud’un katarsis kavramının kesişim kümesi oldu. Bu sebeple Tarkan, bir halk ozanıdır. Katarsis, ilk olarak Yunan mitolojisindeki Tanrılar Tanrısı Zeus’u tanımlamak için bir sıfat olarak kullanılmıştır. Katarsis kavram olarak ise ilk defa Aristoteles’in Poetika eserinde kullanılmıştır. Milattan önce yaratılan bu kavramın, “Geççek” eseri ile olan ilişkisine geçmeden… Aristoteles, bir ozanın görevinin, “gerçekten olan” şeyleri değil, “olabilir olan’ı, yani olasılık ya da zorunluluk açısından olanaklı olan şeyleri anlatmaktır.” şeklinde açıklamaktadır. Tarkan, bir halk ozanı ilan edilebilir. Nedenine geçmeden… Poetika’da katarsis’in gerçekleşeceği yer tragedyadır ve şu şekilde geçer; “Tragedyanın ödevi, uyandırdığı acıma ve korku duygularıyla ruhu tutkulardan temizlemektir.” Katarsis’in amacı kötü karakterlerin iyileştirilmesidir. Dolayısıyla arınmadan sonra ortaya çıkan yeni bir karakter adeta bir kabuk değiştirme sürecidir. Aristoteles için arınma adeta sanatın amacıdır. Tarkan’ın klibinin bilgece bir atmosferi vardır. Klip içerisindeki temsili insanları izleyenler, kendileriyle özdeşleştirdiği noktada acı, yerini endişeye ve zorunluluk halini alan katarsise bırakır. Zorunluluk tragedyalarda birbirini takip eden olayların belli bir gelişim zinciri içinde oluşmuş olmasıdır. Zorunluluk açısından olanaklı olan şeyler, olayların düzenlenişidir, zincirlenişidir, kısacası olay örgüsüdür. Olasılık ise duyguya uygun bir ölçüttür, meydana gelmiş şeyleri değil, meydana gelebilecek şeyleri anlatır. Zorunluluk tarih/tikeli bize gösterirken, olasılık sanat/tümetli bize anlatır. Zorunluluk ve olasılıklar bize aynı an içerisinde bir iç bağlantı sağladı. Klip ve sözler arasında kurulan bir iç bağlantıydı bu. Zorunlulukları ve zorlukları klip aracılığıyla, bir olasılık olan “Geççek” mesajını da sözler aracılığıyla. Aristoteles’ten sonra Freud da katarsis kavramını psikanaliz kuramında kullanır. Freud bireyin saldırganlık duygularını arındırmak amacıyla, serbest çağrışıma dayanan bir yöntem olarak tedavi aracıdır. Spontane gelişen konuşmalar sonucunda gündeme gelen bağlantılar aracılığıyla, bilinçaltı süreçlerin bilinç üstüne çıkarılmasını sağlar. Aslında, bireyin içinde biriken baskının ortadan kaldırılmasını, arınmasını sağlamış olur. Pandemi sürecini anlatan klip, toplumun bilinçaltı üzerinden bilinç üstüne çıkar. Çünkü psikanalizde katarsis, kendini ifade etmekten çekinen, anlaşılamayacağını düşünen, öyle ya da böyle korkuları neticesinde susan, sözcüklerini ve hislerini baskılayan insanlar için bir sesleniş, bir serzeniş niteliğine bürünür “Geççek”. Toplumlar ağlamaz, ama insanlar ağlar. Toplumların rahatlaması ve arınması da gereklidir ve bunu sanatçılar yapar. Sanatçılar bazen sosyologdur, bazen psikolog, bazen ise sosyal psikolog. Güçlü ve çoğu zaman tehlikeli duyguların, zorunluluklar ve olasılıklarla başarılmış bir arınmasını görüyoruz bu eserde. Bu eser toplumu kurgunun içine çekti ve izleyici bu olaylarla ve dönüşümle kendi katarsis’ini gerçekleştirdi. Kendi katarsis’i ise, toplumun bilinçaltını yansıttı. Aristoteles’in katarsis kavramı ile Freud’un katarsis kavramının kesişim kümesi oldu. Bu sebeple Tarkan, bir halk ozanıdır. Duygular birer enerjidir, yani maddedir. Duygular, hiçbir zaman kaybolmazlar, sadece enerjileri yani frekansları değişir. Temizlenen bir ev boşaltılmamıştır,  sadece uygun düzene getirilmiştir. Bağırsakların boşaltılması, arınması, sağlıklı çalışan bir bedenin işaretidir. Duyguların boşaltılması, arınması da, toplumsal psikoloji için çok önemlidir. Biriken, arınmamış olan toplumsal psikolojinin pozitif bir olasılık yaratması çok olası değildir. Peki toplumsal arınmadan sonra; Bilinçaltı arınmış olan toplum, yeni bir “umut”, yeni bir “karakter” beklentisi içine girer. Muhalefet bloğu için çok önemli bir fayda sağladı aslında Tarkan, bir o kadar da lider boşluğunu işaret etti. Bakalım ne kadar süre içerisinde muhalefet toplumsal psikolojiyi yönetmeye “Geççek”