Son beş, on yılda yapılanların sebebi bilgisizlik ise aynı yöneticilerin birden bilgilendiğine beni kimse inandıramaz. Hele tüm hatalı kararları vatandaş tarafından defalarca sandıkta onaylanmış, egosu tavan yapmış bir yönetici tarafından.
DÜNYADA GÜNDEM
Merkez Bankaları: Bu hafta Avrupa Merkez bankasının faiz kararı açıklanacak. Başkan Lagarde, geçen hafta yaptığı konuşmada faizin yönü konusunda bir işaret vermekten uzak durdu. 14 Eylül de ECB faiz kararını açıklayacak, 20 Eylül’de Fed faiz kararını açıklayacak. Dolayısıyla önümüzdeki iki hafta Dolar ve Euro fiyatlarında dalgalanmalar olacaktır. 21 Eylül de ise TCMB faiz kararını açıklayacak.
Petrol fiyatları: OECD, Suudi Arabistan ve Rusya’nın yılsonuna kadar petrol arzını kısmaya devam edeceklerini açıklamaları petrol fiyatlarını yukarı itiyor. Petrol fiyatlarındaki artış tüm dünyayı zorlayan enflasyonist ortamı da doğal olarak tetikliyor.
TÜRKİYE’DE GÜNDEM
Orta Vadeli Ekonomik Program açıklandı: Yine kamuoyu ve uzmanlar tarafından çok olumlu karşılandı. Berat Albayrak da OVP açıkladığında alkışlar ve gözyaşları içinde karşılanmıştı. “Enerji bakanlığı görevinde çok başarılı çalışmalar yapan Albayrak’ın ekonomide de büyük başarılara imza atacağına inancımız tamdır” söylemleri ekranları, gazete manşetlerini süslüyordu. Albayrak iki yıl sonra buhar oldu. Nebati gelip bir programda o açıkladı. Gözlerinden ışık filan saçtı. Bugün Nebati’de buharlaşmış durumda. Son beş yılda üç ayrı program. Hakikaten alkışlanacak başarı. Kaptan, “İstikamet Yıldız. Tam yol ileri” diyor. Gemi sert kuzey rüzgarları ile boğuşurken kaptan yine ortaya çıkıyor; “İstikamet Kıble, tam yol ileri” diyor. Gemi bu sefer Lodosun yarattığı dev dalgalara kafadan dalıyor.
Normalleşme: Herkes de bir “Normalleşiyoruz” sevinci. Sevgili kardeşim normali kim bozmuştu. Sayın Erdoğan. Şimdi normali kim sağlayacak yine Erdoğan. Komik bir beklenti değil mi? TL’yi değersizleştirip faizi haram ilan edip son beş yılda Türkiye’yi kim karaya oturttu? Son beş, on yılda yapılanların sebebi bilgisizlik ise aynı yöneticilerin birden bilgilendiğine beni kimse inandıramaz. Hele tüm hatalı kararları vatandaş tarafından defalarca sandıkta onaylanmış, egosu tavan yapmış bir yönetici tarafından. Ya da Türkiye’de kartlar, mekanlar, makamlar yeniden dağıtılıyordu. Sermayenin el değiştirmesi için böyle bir kaosa gerek vardı. Herkes yeni yerine geçtiyse normalleşme başlayabilir gerçekten. Özellikle son beş yılda yapılan hataların normal olduğuna beni kimse inandıramaz yoksa.
Kaçıncı Normalleşme? Normalleşelim de kaçıncı normalleşme bu. En son Naci Ağbal göreve başladığında da böyle normalleşme için sevinç çığlıkları atılıyordu. Türkiye’ye yabancı yatırımcı geliyordu, borsaya, tahvile para girdi. MB rezervleri arttı. TL değer kazandı. Bu dönemin Ağbal döneminden farkı tahvile para girmiyor çünkü Ağbal döneminde reel faiz geliri sağlanmıştı. KKM gibi bir garabet yoktu ve dövizden çıkılıp faize girildi. Hem TL değer kazandı hem tahvillere alış geldi. Bist100 dolar bazında 1,40 dolardan %55 artışla 2,20 dolara yükseldi. Bunda TL’nin dolar karşısında %20 değer kazanması da etkili oldu tabi. 1,8 milyar dolar yabancı girdi borsaya. 1,6 milyar dolarda DİBS lere yabancı girişi olmuştu. Bu dönem reel faiz olasılığı görülmediği için tahvile böyle bir yabancı girişi olmadı henüz.
Seçim sonrası piyasa tahminlerimde aynen şöyle yazmıştım. “MB brüt döviz rezervi 115 ile 120 milyar dolar arası bir yere çıkacak. O günlerde rezerv 100 milyar dolar civarındaydı. Borsaya 2 ay boyunca 2 milyar dolara yakın yabancı girecek borsa 7500 ile 8200 arası bir yeri görecek. Yerini tam bilemiyorum ama dolar, TL karşısında %10 üzeri ani değer kaybı yaşayacak. Ağustos’un üçüncü haftası %9 değer kaybı yaşandı” Bunları nasıl mı tahmin ettim? Çünkü aynı senaryoları, aynı alkışları son beş yıl içinde daha önce iki defa daha gördüm. Bilgiye bile gerek yok, hafıza yeterli. Buraya kadar gerçekleşenler daha önceki senaryolarla aynı.
Eski senaryolarda da dünyadan para yağacaktı güya, bu senaryoda da para yağıyor. Temmuz ayında Körfez’den 25 milyar dolar geliyordu, sonra IMF gündem oldu, şimdi de Dünya Bankası Türkiye’ye vereceği 17 Milyar doları 35 milyar dolara çıkaracak söylentisi başladı. Bundan sonra ne olacak? Yine acıklı sonla mı bitecek, yoksa umutlandıracak mı 2024 yılında göreceğiz. İlk testi 21 Eylül de MB faiz kararında yaşayacağız. Beklenti en az 500 baz artış. Olmazsa hayallere ilk vurgunu yeriz.
Bundan sonra ne olacak? Yine acıklı sonla mı bitecek, yoksa umutlandıracak mı 2024 yılında göreceğiz. İlk testi 21 Eylül de MB faiz kararında yaşayacağız. Beklenti en az 500 baz artış. Olmazsa hayallere ilk vurgunu yeriz.
PİYASA
Krediler: BDDK 1 Eylül verilerine göre ilgili hafta ticari krediler 38 milyar TL, bireysel krediler 36 milyar TL, toplamda 75 milyar TL artmış. Temmuz ayı ortalama haftalık kredi artışı 75 milyar TL iken ağustos ayında 27 milyar TL ye gevşemiş. Ama bu gevşeme bireysel kredilerden değil ticari kredilerden gerçekleşiyor. Nisan- Haziran ayları arasındaki üç aylık dönemde bireysel krediler %11, ticari krediler %13 artarken; Temmuz- Ağustos arasındaki iki aylık dönemde bireysel krediler %9, ticari krediler %3 artış göstermiş.
Dolar/TL: 26 ile 28 lira arasında sıkışmanın Eylül ayının üçüncü haftasına belki Ekim ayının ilk haftasına kadar devam edeceği tahminimi sürdürüyorum. Zaten VOP da 2023 dolar ortalama kurunu 23,88 olarak tahmin etmişler. Bu durumda yıl sonuna kadar doların 30 ile 31 TL arası bir yere gitmesi öngörülüyor demektir. Bir aydır yazdığım, tekniğin gösterdiği 30 lira üstüne sıçramaya bu tahmin uyuyor.
Enflasyon: 2023 yılı ortalama dolar kuru 23,88 TL, 2024 ortalama dolar kuru ise 36,78 TL öngörülmüş. Bu %54 civarında dolar fiyatı artışı demek. 2024 yılında dolar 40 lira üstünü görecek demek. VOP göre; 2024 yılında Dolar %54 artarken enflasyon %65 den %33 seviyesine %50 civarında düşecek demek. 35 yıl finans dünyasında oldum, dolar yükselirken enflasyonun düştüğüne hiç şahit olmadım. Bu sefer şahit olabilecek miyiz bakalım!
Bist100: Seçim sonrası endeksin 7500 ile 8200 puan arasına geleceğini tahmin etmiştim. Tahminim gerçekleşti. Bir müddet bu konuda yorum yapmamak ne iyisi.
Altın/Ons: 2020 yılı ortasında istisnasız herkes altının düzeltme yaptığını ve yeniden yükselip 2500- 3000 doları göreceğine inanıyordu. O zamanlar “1915 dolar aşağı kırıldı, düşüş demek bu dikkatli olun” uyarısında bulundum. 2021 yılında 1676 doları gördü. 2022 yılı başında yine istisnasız herkes 2500- 3000 dolar söyleminde bulunurken ben;”1970 doların üstünde tutunamıyor, düşebilir, dikkatli olun” uyarısında bulunmuştum. 2022 sonunda 1616 doları gördü. 2023 yılıyla birlikte yine 2500- 3000 dolar söylentisi çıktı. Bende ısrarla “Çok net bir üçlü tepe formasyonu görülüyor; yukarı çıkmasını boşverin düşme olasılığı daha kuvvetli” diye mayıs ayından beri yazıyorum. 1950 ve 1970 doların üstünde kapanış yapmadığı müddetçe 1800 dolar hedefimi koruyorum.
Euro/USD: Mart 2023 başında parite 1,0650 iken herkese “dolarda değil Euro da kalın. Hedefim 1.1180 ile 1.13 arasında büyük olasılık 1,1250” diye söyledim. Temmuz 2023 başında 1,12 seviyelerini görünce “Euro da kalmakta artık ısrarcı olmayın” diye yazdım. Ağustos 2023 başından beri de hedef 1,0650 diye yazıyorum.1,0686 seviyesini gördü. Bu hafta önemli. Artık gevşemeyi durdurup biraz hafif yukarı oyalanması gerekiyor. Ama 1,0635 altına gelip 1,0470 seviyelerini görme olasılığı hâlen yüksek.
Sevgili dostlar, notumuz “çöp” derecesinde. Çöpün bile bir alıcısı vardır biliyorsunuz. Çöp işinden para kazanan çok firma var. Bizim notumuz balçığa doğru gidiyordu, çöp olarak düzeltmeye başladı kredi kuruluşları.
TR Tahviller: İki yıllıklar tahmin ettiğimiz %23,75 hedefini gördü. 10 yıllık tahvil faizi tahmin ettiğimiz gibi %21,75 gördü, %22,80 hedefte. Faiz yükselişleri devam edecektir. Ama ilginç olan 1 Eylül haftası yabancıların 375 milyon dolarlık tahvil alması. Son iki yıldır bırakın haftayı, üç aylık dönemlerde böyle bir alış yok. Faiz yükselme eğilimindeyken böyle bir alış ilginç gerçekten. Sanıyorum enflasyona endeksli tahvilleri alıyorlar. Naci Ağbal döneminde 1,6 milyar dolarlık alım yapmışlardı; ama o zaman yılsonu tüfe hedefi %15 civarında 2 yıllık tahvil faizi %17 civarındaydı. Bugün yılsonu tüfe %65 iken 2 yıllık tahvil faizi %23,65 civarında.
Bitcoin: Ocak 2023 başından beri 31.500 dolar üstünde kapanış yapmadığı müddetçe yukarı çıkacak hayali kurmayın diye yazdım. Ağustos ayı başından beri de “Ekim ayının ikinci haftasına kadar 26.000 dolar civarında sıkışmaya devam edecek; yukarı mı aşağı mı gideceğine ondan sonra karar verecek” diye yazıyorum, görüşüm devam ediyor.
CDS TR 5 yıllık ve Kredi Notumuz: “300 puanın üstü “kötü”dür. 670 puan kötünün kötüsünün kötüsü demekti. Şimdi kötüye geri döndük.” diye yazmıştım önceki hafta. Geçen hafta 370 puandan 380 puana tırmandık.
Aynı CDS puanımızdaki düzelme gibi uluslararası kredi derecendirme kuruluşları notumuzu düzeltmeye başladı. Yine bir çoşku. Sevgili dostlar, notumuz “çöp” derecesinde. Çöpün bile bir alıcısı vardır biliyorsunuz. Çöp işinden para kazanan çok firma var. Bizim notumuz balçığa doğru gidiyordu, çöp olarak düzeltmeye başladı kredi kuruluşları.