Döviz mevduatın karşılıkları artırıldı, cezalar geldi. Reis, MB faiz artırımına izin vermeyince yan yollarla arttırıyorlar. Tek adamın gönlü olacak diye ekonomik doktrin uydur, şimdi de yan yollarla faiz artır sonra bekle ki ekonomi düzelsin.
Dünya Gündemi: Geçen seneden beri sürekli “dünyanın problemi keşke Merkez Bankalarının faiz artırıp düşürmesi ile çözülecek kadar basit olsa” diye yazdım. Faiz artırarak enflasyonu kontrol altına alacak gibi görünüyorlar ama bu sefer de global durgunluğa yol açıyorlar.
Geçen hafta FED tutanakları piyasaları çok tedirgin etti. 2023 içinde faiz artışı ve parasal piyasalarda sıkışıklığa devam edileceği, 2024 yılı ikinci yarısında faiz indirimine başlanacağı izlenimi uyandı.
Diğer yandan Çin’de endişe verici veriler gelmeye, artan kredi riskleri korku saçmaya devam etti. Çin oldukça sert bir faiz indirimi yaptıysa da endişeleri gidermeyi başardığı söylenemez. Sadece Çin değil tabii ki. Arjantin ve Rusya ekonomilerindeki veriler endişeleri iyice artırıyor.
Olumsuz gelişmelere rağmen güvenli liman ABD tahvillerine alış değil satış geldi. Piyasalar “en kötüyü” görmediğimize inanıyor demek ki. Doğrusu ben 10 yıllık ABD tahvillerinin %3,25 ile %4 arasında faiz indirimini bekleyeceğini düşünüyordum %4 üstüne çıktı ve tutunuyor. Bence zirve bu seviyeler ama %4,30 üstü ilginç sonuçlar doğurabilir. ABD 30 yıllık tahvilleri ise 2011 yılından beri en yüksek seviyelerine ulaştı.
PİYASA
Krediler: Ekonomi yönetiminin kredi kullanımını engelleme çabaları Ağustos ayı haftalık ortalamasını 40 milyar TL ye düşürdü. Haziran ayı haftalık ortalaması 171 milyar TL, Temmuz ayı haftalık ortalaması ise 74 milyar TL idi. 11 Ağustos BDDK verilerine göre, ticari kredilerdeki büyüme %0,2’de kalırken bireysel krediler %1 büyümüş. Toplam kredilerin, %22 civarı bireysel krediler olmasına rağmen ilgili hafta ticari krediler 15 milyar TL artarken bireysel krediler 25 milyar TL artmış. 20 yıl boyunca vatandaşı kredi, ülkeyi ithalat bağımlısı yaptılar, şimdi iki ayda düzelecek sanıyorlar, düzelmez kardeşim. Ülke ithalizm, vatandaş kredizm için AMATEM’de tedavi görecek duruma geldi.
Yeni ekonomi yönetimi tüketimden kaynaklanan enflasyonun önünü kesmek için tüketici kredilerini engellemek ama ticari kredileri artırmak istiyor. Ticari kredilerde uygulanan tavanı gevşetti; artık bankalar ticari kredilerden de para kazanabilir ama şirketler kredi kullanmaktan uzak duruyor. “Kredi alıp yatırım, üretim yapayım da ürettiğimi kime satacağım. Vatandaş kredi kullanmazsa harcama yapamaz ki” diye düşünüyor olabilir. Kredi limitleri ağzına kadar dolmuş olabilir, bir de zombi şirketlerimiz var tabii. Onlar ilave kredi zaten kullanamıyordur.
İktidar bankaların ticari kullanımını artırmak için ek önlemler almaya devam edecektir. Olmazsa, döviz mevduattan uzaklaştırmak için uygulanan karşılıklar, cezalar kredi kullandırmayan bankalara uygulanacaktır. Yakında bankalar müşterilerine, altı ay veya bir yıl vadeli, sıfır faizli kredi önermeye başlar. Ama eski hatasına düşmeyecek krediyi yatırımda kullanacağından emin olacaktır. Krediyi çekip dövize gitmesine yine izin vermezler.
Dolar/TL: Eylül ayı sonuna yatayda kalacağız. Eylül ayı civarında bir küçük zıplama yapabilir. Yaparsa, 30 ile 31 lira arasına gidebilir ve seçim bitene kadar buralarda kalır. Bu hafta 26,90 destek, 27,50 direnç. Eylül ayının üçüncü haftasına kadar 27 civarında dolaşacağını tahmin ediyorum.
KKM öyle bir dert ki, eskiden vatandaş kur çıkınca dövizi gidip bozuyor faize geçiyordu; kur düşünce de faizi bozup dövize geçiyordu. Normal piyasa böyle çalışır zaten. Şimdi kur ne olursa olsun kimse dövizini bozmuyor. Neden bozsun ki?
KKM: Bu ürün ilk çıktığında birazcık finans, ekonomi bilgisi olan herkes “dövizi tutamazlarsa çarpan etkisi yapıp ülkeyi bitirir” demesine rağmen, çok bilmişler “Kuru tutsun, bu kadar dış borç ödenecek” diye alkışladılar. Şimdi KKM acayip şişti. Toplam mevduat içindeki döviz mevduatı düşüreceklerdi, KKM+ Döviz mevduatı toplamı, toplam mevduatın %68 oldu. Üstelik son zamanlarda döviz mevduat artıyor. Özellikle şirketlerin döviz hesapları son 1,5 ayda 5 milyar dolar arttı.
Hafta sonu yine bir gece yarısı kararı çıktı. Bankaların müşterilerini KKM dan TL mevduata dönmeye zorlaması isteniyor. Döviz mevduatın karşılıkları artırıldı, cezalar geldi. Reis, MB faiz artırımına izin vermeyince yan yollarla arttırıyorlar. Tek adamın gönlü olacak diye ekonomik doktrin uydur, şimdi de yan yollarla faiz artır sonra bekle ki ekonomi düzelsin.
KKM öyle bir dert ki, eskiden vatandaş kur çıkınca dövizi gidip bozuyor faize geçiyordu; kur düşünce de faizi bozup dövize geçiyordu. Normal piyasa böyle çalışır zaten. Şimdi kur ne olursa olsun kimse dövizini bozmuyor. Neden bozsun ki? KKM ile kur riski taşımadan faizini de alıyor.
Bist100: Seçim sonrası endeks 5.700 puan iken 2,5 ay içinde 2 milyar dolar yabancı alışı ve endeks için de 7.500 puan, dolar bazında 2,80 dolar hedefi koymuştum. Önceki hafta bu hedefler gerçekleşince bir müddet yorum yapmamaya karar vermiştim ama geçen haftaki satış ilgimi çekti. Cuma günü gelen satıştan bahsetmiyorum. Bir önceki Perşembe satışı, geçen hafta boyunca gelen satışlarla birleşince dikkatimi çekti. Bir önceki Perşembe satışı belli ki yabancı satışıymış. O hafta 100 milyon dolarlık yabancı çıkışı gözüküyor. Geçen hafta yabancı satışı var mı, haftaya göreceğiz.
Eskiden beklentiyi artırır artırır, bir günde vurup çıkarlardı. Bu sefer sanki bir haftaya yaymışlar satışlarını. 8.100 puanı görme olasılığı olsa da Eylül ayının üçüncü haftasına kadar 6.300 puana inecekmiş gibi duruyor. Tekniğin hem dolarda hem hissede Eylül ayının üçüncü haftasını işaret etmesi ilginç doğrusu.
Altın/ons: Bu hafta 1.855 doları ve ağustos ayının son haftası da 1.800 doları görürsek şaşırmam!
15 milyar TL artarken bireysel krediler 25 milyar TL artmış. 20 yıl boyunca vatandaşı kredi, ülkeyi ithalat bağımlısı yaptılar, şimdi iki ayda düzelecek sanıyorlar, düzelmez kardeşim. Ülke ithalizm, vatandaş kredizm için AMATEM’de tedavi görecek duruma geldi.
Euro/USD: Bu hafta 1,0930 direnç. Üstüne atamadığı müddetçe 1,0635 seviyesine gelme olasılığı güçleniyor. 1,0635 görürsek konuşuruz ama orası da dip olmayabilir.
Gümüş/USD: Geçen hafta; “22 dolar civarından tepki alımı gelebilir ama altına benzer bir kader bekliyor sanki gümüşü de” tahmininde bulunmuştum. 22,22 dolardan tepki geldi. Yukarı tepki biraz daha devam etse de 21 dolar altı hedefe girmiş gibi.
Dünya Emtia endeksi: Uzunca bir süre 102 puan ile 109 puan arasında kalacaktır. Allah’tan da kalıyor yoksa Türkiye enflasyonunda çarpan etkisi yapar. Petrolü göz önüne alın. Petrol biraz kıpırdandı, Türkiye’de mazot ve benzin ne hâle geldi.
Brent: 86,65 ile 89 dolar arasında kalır diye tahmin ediyorum. Geçen hafta 95 dolar tahminleri oldukça arttı. 89 doların yukarı kırılmayacağını düşünüyorum. Zaten kırılırsa 95 dolarda değil 100 dolarda durur. Bence 80 dolara doğru gevşeme olasılığı var. Türkiye’de akaryakıt fiyatları bir süre dinlenebilir.
Bitcoin: Haziran ayında “29.000 ve 33.000 dolar arasında yatayda devam eder” ; geçen hafta da “28.500 doların altında kapanış 25.000 doları hedef yapar” tahmininde bulunmuştum. 25.490 doları gördü. Bu hafta 25.300 doların altındaki kapanış aşağıya hareketi devam ettirir. Kasım ayına kadar 26.000 dolar civarında yatayda kalması sanki daha olası.
TR Tahviller: İki yıllıklar %18,80 seviyesini nerdeyse gördü, %20,70 hedefe girdi. 10 yıllık tahvil faizi %19,26’yı gördü, %20 ve %22,80 hedefte.