Erdoğan’ın Karşısındaki Aday Bellidir…
Ali Haydar Fırat
Sıklıkla tartışılan ve neredeyse ana gündem olan konu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısına kimin rakip olacağıdır. Bu konu tartışılırken de yapılan temel önerme, Erdoğan benzeri birinin muhalefet için gerekli ve yeterli bir aday olacağı varsayımıdır ki bu tümden yanlıştır. Erdoğan karşısına çıkacak aday Erdoğan’ın anti-tezi olmak zorundadır. Yani mesele Erdoğan’a benzemek değil ondan ayrışmaktır, daha doğrusu onun kişiselleştirdiği politik pozisyon karşısına yeni bir pozisyon ile çakabilmektedir.
Şöyle ki;
Otoriter, baskıcı, ötekileştirici bir Erdoğan siyasetine karşı demokratik, özgürlükçü ve birleştiren bir aday gerekmektedir.
Eş-dost, akraba ve partizanca atamalara/kayırmalara karşı liyakati savunan, Cumhuriyetin her yurttaşına aynı imkanı sunan bir siyasal profil gerekmektedir.
Aç, yoksul, işsiz geniş kitlelerin sorunlarını yoksayan ya da sosyal yardımlarla bu kitleleri bağımlılaştıran bir ekonomi-politik tavır yerine bu geniş kitleleri istihdama, üretime katarak onları bulundukları bağımlılıktan kurtaran bir ekonomi-politik tavır sahibi aday gerekmektedir.
Eleştiriyi, hak aramayı, sorunlarını dile getirmeyi düşmanlaştıran Erdoğan tavrı karşısında sorunları dinleyen, çözüm bulan bir aday gerekmektedir. Elbette ki bu ülkenin cumhurbaşkanına ve de bütün yurttaşlarına hakaret kabul edilemez. Ancak eleştiriyi hakaret olarak görüp on binlerce yurttaşı mahkemeye veren bir Erdoğan karşısına toleransı esas alan bir aday gerekmektedir.
Komşularıyla kavgalı, farklı ülkelerin iç sorunlarına karışan, diplomasiyi yüzlerce yıllık kurumsallıktan çıkarıp şahsi dostluklara indirgeyen Erdoğan yerine Atatürk’ün diplomatik siyasetini, manevralarını, kurucu değerlerini esas alan bir aday gerekmektedir.
Bir gün Kürt sorunu benim sorunum ben çözerim ve bütün milliyetçilikleri ayağımın altına aldım diyen sonrasında yerli ve milli bir siyaset izlediğini ifade eden Erdoğan yerine dönemsel tavır alışlar içinde olmayan, söylemde ve eylemde istikrarı birincil koşul olarak ortaya koyan bir aday gerekmektedir.
Karşısındaki İttifakı zillet olarak tanımlamayan, ona oy versin vermesin her yurttaşın oyuna aynı demokratik saygıyla bakan bir aday gerekmektedir. Bütün bu özellikler ve karakteristikler çoğaltılabilir ancak temelde bu ülkenin ihtiyacı olan aday Erdoğan’a benzeyen biri değil tam da ona benzemediği ya da çok radikal biçimde ondan ayrıştığı için gerekli ve zorunludur.
Hiçbir toplum, millet, halk ve yurttaş kendisini çok ciddi sorunlar içine sokan bir liderin benzerini talep etmez. Bu benzeri yaratma peşinde koşan/arayan herkes kaybeder. Mesele anti tezi inşa edecek bir siyasal profildir. Hatta siyasal profilden de öte yani bir kurtarıcan da öte mesele geniş toplum kesimleriyle ülkeyi birlikte inşa edecek, devlet hiyerarşisini bir baskı aracı olarak örgütlemeyecek özgürlükçü bir siyasal birlikteliktir. Mesele bu birlikteliği oluşturabilmektir. Bu çerçevede mesele Erdoğan değil, Erdoğan’ı aşacak politik bir vizyon, özgürlükçü bir tavır, katılımcı bir duruştur. Bu nedenle aranacak olan bir isim değildir.
Bir ismin karşısına ülkenin ihtiyaç duyduğu her şeyi yine o ülkenin her bir yurttaşıyla birlikte var edecek bir siyasettir. Muhalefet “sizin adayınız kim” sıkıştırmasına karşı adayının belli olduğunu bu çerçevede deklere etmeli, tartışmaya açmalı ve şunu söyleme cesaretini göstermelidir “Bizim adayımız Erdoğan siyasetinden kaynaklı bütün kaybedenlerdir ve daha fazla kaybetmemek için yarını kazanmak isteyenlerdir.”
Yorumlar
Popüler Haberler
Mahkeme tespit etti: Boğaziçi Üniversitesi, mülakatta usulsüzlük yapmış!
Deniz Zeyrek, Sözcü gazetesinden ayrıldı
MSB kaynakları, Bosna'da görev yapan Türk askerinin pedofili suçunu doğruladı
Adaylık kulisi: 'İktidarı en mutsuz edecek' İmamoğlu-Yavaş formülü
Ahmak davası: AYM’nin İmamoğlu kararı 9 ay sonra Resmi Gazete'de
Otopsi raporu ortaya çıktı: Rojin'in ölüm nedeni belli oldu