Başkanlığı Millet ittifakı kesin kazanır. 2018 yılında muhalefet birliği olmamasına, düşük enflasyona, yüksek milli gelire rağmen Erdoğan %52 oy alabildi. Beş yılda Türkiye inanılmaz bir yıkım yaşadı. Bu yıkıma karşı Erdoğan’ın %50’yi bulması bile çok büyük başarı olur.PİYASA 10 Mart MB verilerine göre, Brüt rezervlerde azalma devam etmiş. Geçen hafta altındaki sert artış 17 Mart verilerinde yükselişe sebep olabilir. Tahvilde ve borsada yabancı yok. Döviz mevduatlarında Şubat ayı boyunca yaşanan çıkış son iki haftadır durmuş gözüküyor. Depremi atlatan kredilerdeki artış son üç haftadır devam ediyor. Son üç haftalık ortalama 88 Milyar TL. Ocak ve şubat ayı haftalık ortalaması 55 milyar TL civarındaydı. DOLAR/TÜRK LİRASI: 21,5 – 22 lira arası hedefimizde değişiklik yok. Hafta içinde saatlik sert yukarı hareketlerin ardından aşağı gelip bir önceki seviyesinin bir tık üstüne yerleşiyor. Önce 18,98, sonra 19,02 seviyesine yerleşti. Bu hafta 19,09 seviyesine yerleşecek gibi duruyor. BİST100: Hem S&P hem D&J ciddi desteklerinin altına gelmişlerdi. Haftayı kötü açtılar. Sonra toparlamaya çalışsalar da teknik desteklerin altında kaldılar. Bist100 de 5090 seviyesinin altında haftalık kapanış olmamalı. 5090 ve 5000 puan altındaki haftalık kapanışlar, gevşemeyi sürdürür. ALTIN/ONS: Hiç beklemediğim bir çıkış yaptı. Ben daha geniş bir zamanda en fazla 1965 doları görmesini bekliyordum. Şubat ayında bir miktar alış gözlemlemiştim. O yüzden “1825 dolardan alınır 1940 dolardan satılır” tahmininde bulunmuştum. Şubat alıcılarını fazla küçümsemişim. Bu çıkış devam edecekse bu hafta 1865 doların altında kalmamalı. Şubat ayında alanların kâr realizasyonu olacak ise bu hafta Fed kararını veya söylemini bahane edip satabilirler. 1916 dolara kadar gevşeyebilir. Yukarı hareketin devamı için 1916 doları görse bile kapanışın 1965 dolar üstünde kalması gerekiyor bana göre. EURO/USD: “Birkaç hafta 1,05-1,08 bandında dinlense de 1,1180 hedefim duruyor.” Tahminim üçüncü haftasını doldurdu. Bir değişiklik yok. Kısa vadeli 1,0660 destek, 1,0810 direnç. BRENT PETROL: Haftalardır Brent petrolün hedefinin 75 ve 65 dolar olacağını tahmin ediyordum. Geçen hafta 71 doları gördü. 65 dolara kadar gevşese bile şimdilik daha altını beklemiyorum. Direnç 77,90 ve 81 dolarda. BITCOIN: 20.450 dolar altında haftalık kapanış yapmadığı müddetçe aşağıya dönmez. 29.000 dolar ciddi bir direnç. Kırmayı denese bile üstünde kalıp kalamayacağı yukarı hareketini belirleyecek. DOLAR ENDEKSİ: Defalarca yazdığım gibi 105 puanın üstünü görse bile üstünde tutunamıyor. 103 puana gevşemesini daha yüksek olasılık olarak görüyorum.
Dünyanın gündem şarkısı: “Dalga, dalga, dalgalanıyorum”
Murat Kartalkaya
Parayı saçsan ihtiyacı olana, ekonomi çarklarını döndürmeye gitmiyor, zengin azgınlara gidiyor. Parayı kıssan bu azgınlar hem siyaseti hem ekonomiyi kasıyor. Dünyanın işi zor.
DÜNYA GÜNDEMİ
Bir önceki haftayı bankacılık krizinin sakinleştiği haberleri ile kapayıp geçen haftayı bankacılık krizi zirvesiyle açtık. Silicon Valley Bank, ardından uzun süredir sallanan İşviçreli Credit Suisse haberleri piyasayı hallaç pamuğu gibi attı. Fed’in önce faiz artışı değil gevşeme yapacağı beklentileri piyasaya hâkim oldu. Sonra pas geçme, daha sonra 25 baz artış gündeme geldi. Hafta boyunca bu üç beklenti sıra ile öne çıktı. Ardından ABD yıllık ÜFE, beklentilerin altında gelip % 4,6 ya gevşeyince “pas geçecek” beklentisi iyice ağır basmaya başladı.
Bankaların “batıyor” söylentisinin önüne geçilebilir mi? Daha önce hem dünyada hem Türkiye’de yaşadıklarımızdan bu söylentilerin kolay kolay durulmayacağını biliyoruz. Walter Bagehot’un dediği gibi “Her bankacı bilir ki, itibara layık olduğunu kanıtlamak zorunda kalırsa, argümanları ne kadar iyi olursa olsun, aslında itibarı biter.”
22 Mart Çarşamba günü Fed kararını açıklayacak. Ben her zaman olduğu gibi Fed’in kendi programını uygulamaktan vazgeçmeyeceğini ve 25 baz puan faiz artıracağını tahmin ediyorum. Tıpkı Credit Suisse varlığına rağmen ECB’nin 50 baz puan artırması gibi.
ABD de son enflasyon %6 seviyesine gevşedi. Avrupa Birliğinde ise son enflasyon %8,5 geldi. Enflasyonun %2 - %3 arası bir yerde olması istenildiğinden ECB’nin daha sert kararlar almaya devam etmesi FED’e göre daha anlaşılır.
Uzun zamandır iddia ettiğim gibi dünyanın problemi parasal bolluk. 2008 Mortgage ve 2020 Pandemi krizi ile ortaya saçılan para bolluğu sıkıntının asıl kaynağı. ABD ve Avrupa bankaları yetmiyormuş gibi para saçmaya Çin Merkez Bankası da daldı. Açık piyasa işlemleri ve zorunlu karşılıkları düşürerek piyasaya 90 milyar dolara yakın para çıkardı. Parayı saçsan ihtiyacı olana, ekonomi çarklarını döndürmeye gitmiyor, zengin azgınlara gidiyor. Parayı kıssan bu azgınlar hem siyaseti hem ekonomiyi kasıyor. Dünyanın işi zor.
TÜRKİYE GÜNDEMİ
Cari Açık, Bütçe Açığı ve Borçlanma: Hiç kimsenin şaşırmayacağı şekilde Ocak 2023 cari açığı resmi olarak 9,9 milyar dolar olarak açıklandı. 2022 yılını 49 milyar dolar açık ile kapamıştık. Şubat 2023 Bütçe açığı ise 171 milyar TL olarak açıklandı. Veri tarihinin rekoru. İktidar sürekli yazdığım gibi “olumsuz rekorlara” doyamıyor. Ocak, Şubat iki aylık toplam bütçe açığı 203 milyar liraya ulaştı.
2022 yılı Türkiye’nin borç çevirme oranı %235 olmuştu. Yani 100 lira borç ödediğimiz anda 235 lira yeniden borçlanmalıyız. Borç bulamazsak borcumuzu bile ödeyemiyoruz. 2018 yılında % 160 civarındaydı.
Kısa vadeli dış borcumuz ise 196 milyar dolar. Ocak 2022 ayı cari açığımız 7 milyar dolardı. Bu yılı 10 milyar dolarla açtık. Deprem etkisiz cari açık aylık olarak %30 artmış. Bu şekilde devam edersek cari açığımız en az 65 milyar doları bulacak gibi. Kısa vadeli borç da 196 milyar dolar. Etti mi size 261 milyar dolar? 65 milyar dolarda depremi ekleyin, etti 326 milyar dolar. Adam gibi nefes almamız için bir yılda Türkiye’ye 300 milyar dolar girmesi gerek. Öyle banka swapları ile Türki ve Körfez ülkelerinden gelecek 20-30 milyar dolar ile bu iş düzelmez ki, bu paralarda hep söyleniyor ama gelen giden bir şey yok.
Seçim: Dünya yanarken Türkiye seçim benzini ile kendine sıçrayan yangını körüklemeye devam ediyor. Millet İttifakının başkanlığı kazanacağı bence çok açık, ama kafalar karışık. Sadece bizim vatandaşımızın değil global fonlarında karışık olmalı ki henüz Türkiye’ye gelmiyorlar.
Başkanlığı Millet ittifakı kesin kazanır. 2018 yılında muhalefet birliği olmamasına, düşük enflasyona, yüksek milli gelire rağmen Erdoğan %52 oy alabildi. Beş yılda Türkiye inanılmaz bir yıkım yaşadı. Bu yıkıma karşı Erdoğan’ın %50’yi bulması bile çok büyük başarı olur. “Konstantinopolis’te Latin serpuşu görmektense Türk sarığı görmeyi tercih ederim” demiş, Fatih İstanbul’u kuşattığında Notaras. Kılıçdaroğlu’nun başkanlığı bence kesin, oy oranını ise her parti içindeki Notaraslar belirleyecek.
Yorumlar
Popüler Haberler
Deniz Zeyrek, Sözcü gazetesinden ayrıldı
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Yasadışı bahis soruşturmasında yeni dalga: 7 fenomene yakalama kararı
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
Selçuk Üniversitesi, mutluluğun formülünü aramayı bıraktı
Erdoğan'ın danışmanı, 'Öcalan'a şehit evinde şartlı kahvaltı' iddiasını doğruladı