Bir küçük scooter meselesi
Gizem İspir
Çok bahsettim, bilirsiniz, bir süre yürüteç kullandım sokağa çıkarken ve o scooterlar yüzünden birçok kez yollara inerek, arabaların önünden yürümek zorunda kaldım. Ya da daha enteresan olanı, kaldırımda giden scooter sürücülerinin bir de yayaları taciz ediyor olması.
Yeni seneye linçle başlayabilirim ama, 2023 yılında kişisel olarak bana en faydası dokunan icraat, Kadıköy Belediyesinin nihayet yaptığı scooter denetimleri oldu. Türk işi, önce dev binaları, gökdelenleri dikip koca mahalleyi inşa edip, yolunu, alt yapısını sonra düşünme kültürümüz bu çevre dostu teknolojiye adaptasyonda da aynı şekilde gelişti.
Önce küresel ısınma felaketine, egzoz dumanına aşırı duyarlı benim gibi binlerce insanı inceden gülümsetti. Sonra referans Avrupa kentlerinde olmayan adette scooter şehre doldu. Finalinde ne kadar “Ortadoğulu” olduğumuz gerçeği ile yüzleştik ve bu çevresel avantajlarına rağmen başta Kadıköylüler olmak üzere çok sayıda kent sakini illallah dedi.
Öncelikle kuralsızlığı maharet sanan bakış açısından kurtularak, bu aracın kullanımı, hangi alanlarda sürülebileceği, hangi düzenlemelere tabi olacağı hususuna eğilmemiz lazım. Bu belirsizlik içinde ihtiyacı olan, bir düzenleme olmasa da bir arada yaşıyor olmanın verdiği sorumlulukla dikkatli kullanan, nereye bıraktığına dikkat edenler de kaynıyor üstelik. Gerçekten birkaç adım yürümek yerine, “trend” bir aracı kullanıyor olmak için, işine gelince yaya, işine gelince araç yolundan gidenler, kapı önlerine, engeli rampalarına düşüncesizce park edenler, trafikte diğer araçlara tehlike oluşturanlar benim gözüme sanki daha çok geliyor.
Özgürlük kavramı biraz “yanlış” anlaşılıyor bazen. Saygı tarafının içi boşaltılıyor. Devir mi böyle bilemedim ama scooter konusu bunun en güzel örneği. Üstelik kimsenin tamamen yasaklansın dediği yok. Kuralı, kaidesi olsun, diğer insanların hayatına, şehir yaşantısına kısıtlayıcı etkisi olmasın isteniyor. Olması gereken de bu değil mi? Trafikte otomobiller için kurallar, düzenlemeler olmasaydı nasıl bir kaos olurdu düşünebiliyor musunuz? İşte bazılarımız bu kaosun küçük ölçeklisini yaşıyor.
Çok bahsettim, bilirsiniz, bir süre yürüteç kullandım sokağa çıkarken ve o scooterlar yüzünden birçok kez yollara inerek, arabaların önünden yürümek zorunda kaldım. Ya da daha enteresan olanı, kaldırımda giden scooter sürücülerinin bir de yayaları taciz ediyor olması. Bitirim şoförlerin öndeki aracın tamponuna birkaç santimetre kalana kadar yaklaşıp yol istemek için selektör yakması gibi, yol verene kadar yakın mesafe takip edildim, edilenlere denk geldim.
Sakın “Boomer” muamelesi yapmayın. Sapına kadar Y kuşağıyım ben. Teknolojiye de birçok genç ya da genç hisseden gibi merakım ve zaafım var. Ancak teknoloji hayatı kolaylaştırdığı, konforu arttırdığı için güzel. Şu andaki kuralsızlık, maalesef birçokları için hayatı zorlaştırıyor. Bu konuda acil düzenlemeler ve sonrasında da denetimler yapılmalı.
Meselenin bir yanı da kullanıcı güvenliği. Örneğin, bildiğim kadarıyla ülkemizde de araca 2 kişi binilmesi yasak. Ancak bu yasağa uyan pek görmedim. En acısı da yaygınlaştıkça gencecik insanların ölüm haberleri gelmeye başladı. İlk ölümlü scooter kazasında, 2020 yılında 16 yaşında bir çocuğumuzu kaybetmiştik. Sonra başka kötü haberler de aldık, alıyoruz. Bilmiyorum içlerinde kask takan var mıydı ama, aynı motosiklet gibi koruyucu ekipmanların hayat kurtaracağı bir gerçek. Bu konuda düzenlemeler yapılmış Avrupa şehirlerinde kask kesinlikle zorunlu, dizlik gibi diğer ekipmanlar da tavsiye edilmekte.
Paris’te Nisan ayında kent içinde scooter kullanımı ile ilgili bir referandum yapılacak. Bu kadarını beklemiyorum. Çözüm için kural koyucunun elini taşın altına koyması ilk şart. Avrupa şehirlerinde uygulamalar nasıl diye incelediğimde ilk olarak kesinlikle kaldırımda kullanmanın yasak olduğunu görmüştüm. Diyeceksiniz ki bisiklet yolu mu var doğru dürüst, Berlin’de bisiklet yolları 900 km, İstanbul’da ne kadar? Konu “Oxford vardı da biz mi okumadık” seviyesinde tartışılmayacaksa eğer bunun bir bahane olamayacağını herkes kabul edecektir.
Siyasi malzeme yapılmadan, kutuplaşmadan, herkesin ortak faydasında buluşarak, konunun bir an önce çözülmesi dileğiyle.
Yorumlar
Popüler Haberler
Atatürk Havalimanı Katliamı: Ağırlaştırılmış müebbet alan IŞİD'liler tahliye edildi
Komisyonda mikrofonlar açık unutuldu: 'Çok yanlış yaptı Bakan Hanım'
Bakan Fidan: HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu
Bakan Işıkhan asgari ücreti açıkladı
İstanbul'da deprem meydana geldi
Yaşlılık, emekli ve engelli maaşı alanlar isyanda: 'Geçinemiyoruz'