Ali Haydar Fırat yazdı | Yeni bir düzen kurulurken -2: Doğan Medya'nın satışı
Ali Haydar Fırat
Bir önceki yazıda belirttiğimiz gibi Türkiye’de yeni bir düzen kuruluyor ve hiçbir alan bu yeni düzen(leme)den bağımsız değil; olamaz. Devlet AKP eliyle yeniden yapılandırılıyor, yeniden tasarımlanıyor. Ancak bunu tartışırken unutmamak gerekir ki AKP devlet değildir; devletin farklı bir aklı, hareket tarzı vardır. AKP, elde ettiği güç ne kadar yoğun olursa olsun, devletin kendisi olmayacaktır. Devletleşmek, devlet olmak, devleti yönetmek farklı politik, idari örgütlenme, süreç ve işleyiştir. Bu çerçevede AKP’yi devlet gibi görmek önemli bir değerlendirme hatası olacaktır.
Geçen hafta Doğan Medya Grubu'nun satışı bu tartışmaya yeni bir boyut kazandırdı. Türkiye’nin en büyük medya grubunun satışı farklı açılardan değerlendirilmelidir. Doğan Medya egemen sermaye, bürokrasi ve devlet aygıtının çizgisini hem inşa ediyor hem de sürekli üretiyordu. Bu işlevi artık sona erdi. Daha doğrusu AKP Doğan Medya'nın bu işlevini kendi medyasına aktararak her alandaki inşa sürecini farklı bir boyuta taşıdı. Daha önce söylediğimiz gibi hiçbir alan bu yeni düzenleme sürecinden muaf tutulmamaktadır, tutulmayacaktır. Bütün bu sürecin gelip dayanacağı yer Cumhuriyet Halk Partisi’dir. CHP’nin bunun ne kadar farkında olduğunu ise şimdilik başka bir yazıya bırakıp bu medya devrinin anlamına bakalım.
1- AKP anlayışında kurumların tarafsızlığı; ya da AKP yanlısı olmasının yeterli olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Kurumları tümden ele geçirme temel politikadır. Doğan Grubu'nun AKP yanlısı yapılandırılması yetmemiştir.
2- Cumhurbaşkanı seçiminin AKP tarafından henüz ‘kazanılmadığı,’ seçimin bütün çabalara rağmen hala ortada olduğu ve AKP’nin bunun için yol temizliği yaptığı “İttifak Yasası”, Doğan Medya’nın satışı ve yeni internet düzenlemesiyle ortaya çıkmıştır.
3- ‘Doğan Grubu zaten AKP’li olmuştu’ değerlendirmesi üstünkörü bir değerlendirmedir. Medya alanında muhalefet cephesi önemli bir mevzi kaybetmiştir.
4- Doğan Grubu'nun gelişimi, gazetecilik kimliğine kaybettirdiği bütün olumsuzluklara rağmen, içinde çok değerli bir insani birikimi tutuyordu. Bu birikim toplumsal ve siyasal hassasiyetlerin dile getirilmesinde ciddi bir kanal işlevi görüyordu.
5- Devredilen medyanın kurumsal değerinin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Örneğin Hürriyet Gazetesi kısa süre içinde Milliyet Gazetesi gibi ciddi kan kaybedecektir. Çünkü AKP’nin amacı ana akım, merkez medyayı tümden ortadan kaldırmak ve yerine kendi medyasını ana akımlaştırmaktır.
6- Türkiye’deki büyük sermayenin medyası olan Doğan Medya'nın devri her ne kadar büyük sermaye içinde bir gruba geçmiş görünse de öyle olmadığı açıktır. Türkiye’de büyük sermaye medyasız kalmıştır. Bundan sonraki süreç TÜSİAD için oldukça zorlu ve sıkıntılı geçecektir. Doğan Grubunun satılması bu çerçevede sadece bir medya devri değildir. Bu ülkedeki “eski tarihsel blokun” son kalesinin de düşmesi anlamına gelmektedir.
7- Doğan Medya'nın küresel medya ile olan işbirliği bu satıştan sonraki süreçte muhtemeldir ki bozulacaktır. Türk medyasının küresel pazarda küçük de olsa var olan etkisi sona erecektir.
8- Denilebilir ki Doğan Medya AKP için satılmadan önceki haliyle daha yararlıydı. Doğru, ancak AKP artık meşruiyeti rıza ile değil; zorla üretmektedir. Bu nedenle meşruiyetin olağanüstü hal/istisnai durumlarda üretildiği bir süreçte bu tür kurumlara ihtiyacı bulunmamaktadır.
9- Bir zamanlar AKP İstanbul İl Başkanı olan Aziz Babuşçu’nun “10 yıllık iktidar dönemimizde bizimle şu ya da bu şekilde paydaş olanlar, gelecek 10 yılda bizimle paydaş olmayacaklar” sözü her şeyi açıklıyor. AKP artık kimseyle birlikte yürümek istemiyor, birlikte yürümeyecektir. İçine alarak, tasfiye ederek, dışlayarak, ötekileştirerek yürümektedir, yürüyecektir.
10- Muhalefetin hızlı ve acil bir biçimde kendi medyasını yaratmaktan başka bir çaresi kalmamıştır. Medyası, araştırma şirketleri, düşünce enstitüleri olmayan bir siyasetin, hareketin, partinin iktidar olma şansı yoktur. 21. yüzyılda siyaset bu kurumlar tarafından üretilir ve hegemonya bunlar aracılığıyla kurulur...
Son söz olarak şunu söylemek gerekmektedir; yeni bir ülke kurma hayaliyle yola çıkmayan hiçbir siyasetin başarılı olma şansı yoktur...
Yorumlar
Popüler Haberler
Deniz Zeyrek, Sözcü gazetesinden ayrıldı
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Yasadışı bahis soruşturmasında yeni dalga: 7 fenomene yakalama kararı
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
Selçuk Üniversitesi, mutluluğun formülünü aramayı bıraktı
Liderlik hayali kuran Türkiye, puansız Karadağ'a takıldı