Cumhuriyet Halk Partisi 12 Ekim günü yerel seçim kampanyasının startını verecek. Yerel seçimlerde genellikle aday isimleri konuşulsa da CHP bu seçimde adaydan öncelikli olarak Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yönetilen illerin genel durumunu bütün boyutlarıyla tartışmaya açacak ve sonrasında yeni bir kent modellemesi fikrini kamuoyunun bilgisine sunacak. Seçimi kazanacak olan aday olsa da kenti kurtaracak olan da partinin vizyonudur. CHP’nin yeni kent modellemesi anlayışı, kentin bütün unsurlarıyla birlikte yeniden ayağa kaldırılmasını, yeniden kent kimliğine kavuşturulmasını, tarihsel, kültürel kimliğinin onarılmasını içerecek bir boyutta kurgulandı. CHP’nin vizyon belgesi salt iktidar partisinin eleştirisi üzerine kurgulanmamaktadır. Yeni bir kent anlayışını gündeme getirmekte, kentin özellikleri ve özgünlükleriyle ayağa kaldırılacağını ifade etmektedir. CHP’nin "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi"nde kentlerin cumhuriyet ve demokrasi için yaşamsal alanlar olduğunun bilinciyle, kent demokrasisi ve kentin kendi kendini yönetmesi, kendi kaynaklarını üretmesi ve bunları eşit bir biçimde paylaşması olarak gördüğünü belirtmek gerekir. CHP’nin mevcut kriz ortamında özellikle kent yoksulluğu ile mücadele konusunda genel seçimde vaat ettiklerini yerelde (birçok ilçe belediyesi bunları yaşama geçirdi) uygulayacağının da sözünü verecek. Bu seçimlerde CHP’nin çalışacağı iletişim ekibi, oldukça ilginç ve bilinen kampanyaların aksine çok ses getirici bir kampanya gerçekleştirecek. İletişim ekibinin üzerinde yoğunlaştığı “Derman Belediyeciliği” sloganı kentlerin artan sorunlarına ve o sorunların çözümüne yönelik bir konumlanma yapacak ve her aday kentin sorunlarını ama daha çok, daha yoğun bir biçimde sorunların çözümünü yazacak, çizecek, anlatacak ve paylaşacak. CHP, bir anti-tez olarak gireceği bu seçimlerde iktidar partisinin eleştirisinden çok çözümlerin odak noktasını oluşturacaktır. Aday konusunda gelince, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partinin kendi içinde enerjisinin yok edilmemesi, adaylar arası rekabetten doğacak yıkıcı eleştirilerin önüne geçmek adına hızlı davranacak ve adayları en kısa sürede açıklayacak. İkinci olarak CHP lideri geçen dönem belirlediği başkanların birçoğuyla yoluna devam edecek. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’ndan Ali Kılıç’a, Şükrü Genç’ten Bülent Kerimoğlu’a, Hasan Akgün’den Özcan Işıklar’a kadar birçok isim yerini koruyacak. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ilçe düzeyinde en rahat olduğu il ise Ankara. Hem Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar hem de Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen aynı şekilde devam edecekler. CHP liderinin en çok zorlanacağı ile ise İzmir. İzmir’de yapılan anketler, araştırmalar büyük bir değişimin olacağını gösteriyor. Tunç Soyer ve Hüseyin Mutlu Akpınar dışında başka duyulan isim yok gibi… Antalya’da ise adı büyükşehir için en güçlü aday olan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal. Adana’da Zeydan Karalar Seyhan’ı yıllar sonra CHP’ye kazandırdığı için büyükşehir belediye başkan adayı olması en yüksek ihtimal olan isim. Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi bu seçimlerde ANAP’ın 1989’da aldığı yenilginin AK Parti tarafından alınacağını düşünüyor. AK Partinin yerel seçim oyu genel seçime oranla 4-5 puan daha düşmektedir. Ancak ülkenin her alanda yaşadığı kriz bu oy düşüşüne çok daha fazla etki edecektir. CHP yönetimi kriz derinleştikçe MHP’nin de AK Parti'den kopacağını varsaymaktadır. Yerel seçimlerde CHP’nin oyu AK Parti’nin tersine her zaman 4-5 puan daha fazla çıkmaktadır. Bu nedenle CHP, oylarının daha da artacağını, iktidar partisinin birçok büyükşehiri kaybedeceğini düşünmektedir. CHP’nin öngörüsü; yerel seçimlerde ortaya çıkacak başarı ile iktidar partisinin düşüşünün erken bir genel seçimi gündeme getirecek olmasıdır. CHP tarihin tekerrür etmesi adına yoğun bir çalışma içindedir ve 12 Ekim’den sonra yeni bir kampanya süreciyle karşı karşıya kalınacaktır.