NATO Zirvesi’ndeki ikili görüşmeye büyük anlamlar yükleyen TV yayıncıları ve uzmanlar korosu, yumruk tokuşturmaktan, eli omza koymaya kadar gereksiz beden dili analizlerine girmiş durumdalar. Biden’a bir hafta öncesine kadar “bunak, alzheimerlı” diyen AK Parti analistleri bir anda iki kare fotoğraftan dış politika çıkarımları yapmaya başladılar ki büyük hata. Ayrıca, o fotoğraflarda Biden oldukça dinç ve mesafeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise biraz yorgun ama mutlu görünüyor. Oysa Jake Sullivan uçakta basına ne konuşacaklarını anlattı. Başta Afganistan, Doğu Akdeniz ve Libya (bunlar bize artı yazacak) sonra Suriye ve İnsan Hakları (bunlar da eksi yazacak). Özellikle Osman Kavala davası, hapisteki ABD elçiliği personeli ve İstanbul Sözleşmesi konuları masaya gelecek gibi duruyor. Afganistan’daki bizim aşırı istekli halimize ABD hayır demeyecektir ama “Bunu NATO’da konuşalım, consensus olursa neden olmasın” der ki, bu da yeşil ışık sayılır. Ama Ankara heyeti, Libya’da ve Afganistan’da yandaş müteahhitlere iş kovalamaya kalkar ya da bunu ima bile ederse hava muhtemelen soğur. Şimdiden söylemesi. Askere evet, inşaata hayır. TSK’nın Kabil Havalimanı güvenliğini tek başına üstlenmesi büyük kahramanlıktır ama askerimizi yalnız bırakmamak gerekir. ABD öyle yaptı. Her hafta bir heyet gitti, STK’ları, kadın insiyatifleri, eğitimcileri, medyası ile hep sahadaydı. Biden’ın Heybeliada Ruhban Okulu konusuna kısa da olsa değinmesi beni şaşırtmaz. İkili görüşme için Ankara bastıracaktır. 2022 Baharından önce Washington ziyareti beklemek iyimserlik olur.