Siyasette istismar; erkek siyaset
İrem Kabataş
Biz kadınların güvenle oy verebileceği bir parti yaratmak siyasetçilerin elinde. Güvende hissetmek ve bizi koruması gerekenler tarafından mağdur edilmemek en büyük hakkımız. Umarım kadınları koruyacağını söyleyen her parti gereğini yapar.
‘’Kadın hakları insan hakkıdır. Bunu dikkate almayan bir dış politika, insanlığın yarısının insanlık onurunu onun elinden alıyor demektir.’’ Jack Holland
Kadın siyasetini sahalarda arttırmaya çalışırken her zaman önümüze çıkan bir nokta var o da erk siyaset. Maalesef seçmeni olduğum partide de fazlaca rastladığım ve beni üzen bir durum. Bu yüzden bu hafta bunun hakkında yazmak istedim.
Kendi başıma gelen bir olaydan örnek verecek olursam evli ve erkek siyasetçilerin genç kızlara olan ilgisi çok fazla. Üstelik istedikleri olmayınca tehdit, zorlama ve iftira yoluna da gidebiliyorlar. Arkalarında erk siyasetin olduğunu bildikleri için kendi partilerinde ki feminist gruplara bile nefret püskürtmekten geri kalmıyorlar. Gültan Kışanak’ın ‘’Kürt Siyasetinin Mor Rengi’’ kitabında da yazdığı gibi ‘’Biliyoruz ki kadınların olmadığı bir alanda kadınlar için hiçbir şey yapılmıyor.’’
Kadınlar siyasette maalesef bir karar verici değil, erkeklere ek bir yardımcı güç olarak görülüyor. Hele kadın hakları konusunda partili erkekler, kadınları yaşam tarzıyla vuracak kadar alçalabiliyor. Kadın hakları ile ilgili durumlarda sadece kadınların karar vermesi gerekirken erkeklerin karar vermesi tam bir saçmalık ve ikiyüzlülük halini alıyor.
Erkekler siyasette, cinayette, tecavüzde her şekilde bir ‘’erkek dayanışması’’ adı altında birbirlerini kolluyorlar. Kadınlar ise daha çok kenetlenmeleri gerekirken sistemi erkeklere bıraktıkları için haklı olsalar bile haksız konumuna düşebiliyor. Parti çıkarları adı altında kadınlar mağdur ediliyor ve sonra çıkıp feminist parti denebiliyor.
AKP’li bir vekilin hizmetçisi 23 yaşındaki Nadira Kadirova’yı öldürme iddiasına herkes ses çıkardı. Dışarıdan kadın hakları savunucusu olan bir parti, kendi vekilleri daha küçük yaştaki kızlarla ilişki yaşayıp türlü manipülasyonlar uygularken basına yansımasın diye türlü çabalara giriyor. Bana kalırsa siyasetin parti fark etmeksizin erk olduğunun en büyük kanıtlarından biri de bu ikiyüzlü yaklaşımdır.
Peki bu nasıl değişebilir?
Biraz önce de yazdığım gibi kadın hakları ile ilgili konularda tek karar merciinin kadınlar olması ilk maddelere eklenebilir. Daha sonra kadınları eş genel başkan labirentinden kurtarıp genel başkan yapmamız gerekir. Sadece eylem ve kadın hakları alanında değil birçok alanda kadınların daha fazla gözüküp halka iç içe olması da bu konuda yarar sağlar. Ve elbette en önemlisi partide kadın düşmanı erkeklerin ihraç edilmesi. Çünkü partide kadınlar hakkında yapılan dedikodu ve iftiralar dışarıya yansımasa bile bir şekilde insanların kulağına geliyor. Sonuç olarak parti imajı da geri döndürülemez bir biçimde zarar görüyor.
Biz kadınların güvenle oy verebileceği bir parti yaratmak siyasetçilerin elinde. Güvende hissetmek ve bizi koruması gerekenler tarafından mağdur edilmemek en büyük hakkımız. Umarım kadınları koruyacağını söyleyen her parti gereğini yapar.
Ülke genelinde şiddete ve istismara uğrayan kadınların şikayetlerini ne şartlar altında zorla geri çektiği hepimizin malumu olan bir durum. O yüzden ülkede herhangi bir olayda şikayetini geri çeken kadınların bunu kendi isteğiyle mi yoksa zorla mı yaptığı da kadınlar tarafından araştırılması gereken bir olay. Her kadının güvende olacağı bir siyaset ortamı hayaliyle yazımı sonlandırıyor ve her partiyi bunu düşünmeye davet ediyorum.
Yorumlar
Popüler Haberler
Deniz Zeyrek, Sözcü gazetesinden ayrıldı
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Yasadışı bahis soruşturmasında yeni dalga: 7 fenomene yakalama kararı
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
Selçuk Üniversitesi, mutluluğun formülünü aramayı bıraktı
Liderlik hayali kuran Türkiye, puansız Karadağ'a takıldı