Özgür Hüseyin Akış yazdı | Ekonomik krizin faturasını Suriyeliler mi ödesin?
Politikyol
Türkiye’nin dış politikada her zaman emperyalist çıkarların içerisindeki konumlanışı, Orta Doğu'da girişilen işgallerde AKP iktidarıyla birlikte görülen düşler Suriye’de duvara toslamıştır. Suriye yönetimini, içerdeki mezhepsel farklılıklar kaşınarak devirme niyeti uzun soluklu iç savaşın başlamasına neden oldu. İslamcı çetelerin ağırlıklı olarak silahlandırılması ve Rusya’nın devreye girmesiyle Suriye denklemi başkalaştı.
Arap Baharı diye bildiğimiz, 2010 yılında Tunus’ta başlayan halk hareketi dikta yönetimine karşı oluşan özgürlük temelli talepler diğer Ortadoğu ülkelerini de içine alıp başlangıç açısından masum sonuç itibariyle emperyalizmin isteği ve talepleri doğrultusunda sonlanan hareketler olmuştur. 2011 yılından bugüne Suriye’de devam eden iç savaşın başlangıç noktası da benzer meşru talepler üzerineydi. Dönüşen iç savaş ise bugün emperyalizmin isteği doğrultusunda sonuçlanmamıştır. Bu savaş Suriye’nin kaynaklarını dışa açarken mülteci olma zorunluluğunu da beraberinde getirmiştir. Suriye kaynakları tamamen olmasa da yağmaya açık hale gelmiştir. Bugün 3,5 milyon Suriyeli Türkiye’de ikame ediyor. Bir yıldan fazla süredir, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizle birlikte, Suriyeliler AKP karşıtları tarafından istenmeyen bir toplama dönüştü. Krizin ortaya çıkmasındaki neden Suriyeliler mi?
Türkiye ekonomisi ise 2008 krizini “teğet” olarak geçirirken, 20018 yılının sonlarına doğru döviz kurundaki hareketlenmeler sanayide ve üretimde düşüş faiz oranlarındaki yükseklik ve bugün krizin ortasında sermaye için rahatlatıcı tedbirler geliştirilmeye çalışılıyor. Serbest piyasa ekonomisinde ısrar eden siyasi özneler ve bu siyasi özneleri destekleyen işçiler krizin nedeni özelleştirmeler, krizin nedeni kamu kaynaklarının büyük bir kısmının sermaye sınıfının daha fazla kazancı için kullanan ekonomik modeldir. Korkut Boratav takip edilmeli. Krizin başlangıcındaki uyarısıdır.(https://tr.sputniknews.com/ekonomi/201809101035120745-korkut-boratav-ekonomik-kriz/)
Suriyeli mülteciler, Türkiye işçi sınıfının bir parçası haline geldi. Bu krizde patronlar açısından ucuz işgücü haline geldiler. İşsizlik süreçlerinde altın kural hali hazırdaki işçilerin işten çıkarılmasıdır. Yâda ücretlerin düşürülmesidir. Tasarruf ilk önce buradan başlar. Bu krizin özelliği, sermaye sınıfının örgütsüz bir işçi sınıfıyla birlikte krizi geçiriyor olması.
AKP bu mültecilerin dostu değil, devletin sermayeye kaynak aktarma dışında bir derdi yok. Patrona karşı mücadele edecek takatimiz yoksa eğer, Suriyelilere vatan savunma öğüdü gerçekçi değil. (https://www.politikyol.com/ozgur-huseyin-akis-yazdi-turkiyede-isci-sinifi-birlikte-oluyor/)
İşçi sınıfı mülteci avı yerine hakları için patronların yakasına yapışacak yollar aramalı.
Yorumlar
Popüler Haberler
Erdoğan'ın asgari ücret paylaşımına yorum yapan kişiye soruşturma
Devlet Memurları Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi
Asgari ücretten sonra merakla bekleniyordu: Yılın son faiz kararı açıklandı
İstanbul'da deprem meydana geldi
Bakan Işıkhan asgari ücreti açıkladı
CHP'li İnan Akgün Alp, kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildi