TBMM’deki kadın sayısı, her zamanki gibi eşitlik formülü uygulayan HDP sayesinde mi yükselecek? Oysa kadınlar artık siyasette var olmak istiyor! Kadınlar olmadan bu ülkede demokrasi ve kalkınma olamayacağını haykırıyor.   15 Mayıs’ta bahar mı gelecek, mecliste çiçekler mi açacak, yoksa kadın düşmanlığı ve nefret meclise mi taşınacak? Cumhuriyetin ikinci yüz yılında şimdiye kadar hiç görmediğimiz ölçüde toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda faşizmin eşiğinde söylemlerle iktidar için mücadele eden bir ittifakla karşı karşıyayız! Cumhur İttifakı’nın son bileşeni Hüda-Par, domuz bağıyla kadına işkence yapmış, diğerleri ise kadını sadece aile içinde var eden, sadece neslin devamı için üreme aracı ve ev hizmetleri için dünyaya getirilmiş birer otomat kabul ediyor! Kadına şiddetle mücadele için kabul edilmiş İstanbul Sözleşmesi’nden imza çeken AKP’nin yanında, devlet hastanelerinde kürtaj hakkı bilfiil ortadan kalkmış iken bir de 6284 sayılı yasaya ve yoksulluk nafakasına hep birlikte karşı çıkıyorlar. Sen kadını eğitimden uzaklaştır, istihdama sokma, evden çıkarma, sonra da boşanırsan sadece evli kaldığın süre için nafaka öde? O da kaç para? Sonra ne yapacak o kadın? Neyle yaşayacak? Sokağa mı düşecek? Yoksa dayağı yiyip ölüm korkusuyla oturacak mı o evde? CİNSİYET KÖRLÜĞÜ Kadın hakları konusunda bir cinsiyet körlüğü içinde erkek egemen siyaset. Tam da seçimlere bir ay kadar zaman kalmışken kadınlar bayrak açtı, sadece Cumhur İttifakı’na değil, Millet İttifakı’na da. “Kadınlarla da helâlleşin!” diyorlar. TBMM’deki kadın milletvekili sayısı temsil edilmeleri gerekenin çok altındaydı ve aday adaylarına baktığımız zaman daha iyi bir sonuç alınacak gibi değil. Kadının siyasi partiler içindeki rolü, Hıristiyanlıktaki rahibelerden farklı değil. Kadın kolları, yardım toplamak, evlere girip kadınlara propaganda yapmak için kullanılıyor ama görevleri hiç yukarı çıkamıyor. Tıpkı Gençlik Kolları gibi, afiş asmak, slogan atmak, koli taşımak, ayak işlerini yapmak gençlerin görevi. SİYASET HAZIR MI? Kadınların siyasette temsildeki talepleri ise eşitlik. Siyasal araştırmacıların yaptıkları saptamalar toplumun kadının siyasetteki yerine hazır olduğu ama siyasetin hazır olmadığı yönünde. Koltuk tatlı, kimse bırakmak istemiyor! CHP Antalya’da 50 yıldır ilk kez birinci sırada Deniz Baykal olmadan seçime giriyor. O da öldüğü için. Bu nasıl bir hegemonyadır? Pek çok siyasetçinin ölene kadar milletvekili kalmayı hedefledikleri malum. Peki hak mı? Hakkı olmadığı halde 3. Kez Cumhurbaşkanı adayı olmaya hazırlanan bir cumhurbaşkanı varken neden olmasın? CHP’nin içinde de kaç yıldır o sıralarda oturan kemik kadro yok mu?
Genç kadınlar, Semanurlar, Özgecanlar öldürülmek değil, her alanda var olmak, haklarını hayata geçirmek istiyor. Siyaset dünyasında tek kadın lider var, onun için erkek liderlere sesleniyoruz: kadınlarla da helâlleşin!
CAM TAVAN Bu cam tavanları aşıp kadınlar bir yerlere gelebilir, seçilecek yerlere yerleşebilirler mi? Çok zor. Bu seçimde CHP’ye 3 478 aday adayı başvurusu yapıldı. Bu sayı İYİ Parti için 3 379 kişi, DEVA Partisi’ne 2 500, Gelecek Partisi’ne 1 400. Bunlardan kaçı kadın? CHP’ye başvuran adaylardan 800’ü, DEVA’da yüzde 30’u, Gelecek Partisi’nde 400’ü kadın. AKP’ye 6 bin 25, MHP’ye 1894 aday adayı başvurdu.  Bu seçimin HDP’nin katılımıyla iddialı ittifakı haline gelen Yeşil Sol Parti’ye ise 2 783 aday adayı başvurusu yapıldı. Bu partilerdeki kadın aday oranı açıklanmadı. Yine de bu tabloya bakınca bir aday enflasyonuyla karşı karşıya olduğumuz ortada. TBMM’ye girecek milletvekili sayısı 600. O bile fazla ya, bu dönem el kaldırıp indirmekten farklı bir iş yapacaklar diyelim. Yine de 17 bin kişiyi aşan bir aday arzı varken seçilecek yerlere 600 kişiyi nasıl yerleştireceksiniz? Doğrusu genel başkanların ve ekiplerinin yerinde olmak istemem. Üstelik de bu listelere parti içindeki belli isimler, kontenjandan davet edilmiş olanlar ve halkta yeri olanlar da yerleştirilecekken? 17 bin kişinin içinde 600 doğru aday nasıl bulunacak! Ve bunların arasında kaçı kadın olacak? İhmal edileceklerin başında kadınlar mı gelecek? Akademisyenler ve örgütlü kadınlar bunun için en iyi çözümün “fermuar sistemi” yani bir erkek bir kadın olacağını söylerken ortaya çıktı ki partiler bunu ittifak için uygulayacak! Yani bir CHP, bir İYİ Parti adayı gibi. TBMM’deki kadın sayısı her zamanki gibi eşitlik formülü uygulayan HDP sayesinde mi yükselecek? Oysa kadınlar artık siyasette var olmak istiyor! Kadınlar olmadan bu ülkede demokrasi ve kalkınma olamayacağını haykırıyor. Genç kadınlar, Semanurlar, Özgecanlar öldürülmek değil, her alanda var olmak, haklarını hayata geçirmek istiyor. Siyaset dünyasında tek kadın lider var, onun için erkek liderlere sesleniyoruz: kadınlarla da helâlleşin!