Devleti yeniden kurmak ya da son Türk Devletini kurtarmak…
Ali Haydar Fırat
Popüler tarih anlatısında sıklıkla duyduğumuz son Türk Devleti söylemi herhalde yakın ve uzak tarih boyunca bu denli ağır bir kriz yaşamamıştır. Kendisini muhafazakar, milliyetçi, İslamcı olarak tanımlayan, devlet kutsiyetini her an hatırlatan bir siyasetin iflasını, devlete verdiği zararı her gün daha fazla görüyoruz. Sedat Peker’in açıklamaları sağ popüler devlet anlatısını çökertmiştir. Ancak bundan çok daha fazlasını herkese göstermiştir ki, devletin başka bir siyasetle, başka bir anlayışla yeniden kurmanın zorunluluğu ile karşı karşıya oluşumuzdur.
Karşımızda bu ihtiyacı gösteren iki durum vardır. İlki demokratik, adil, şeffaf bir devlette “devlet dışı” organizasyonlara alan açılmayacağı gerçeğine rağmen bunun tersinin varlığıdır. Sedat Peker’in açıklamaları gösteriyor ki kendisine ve benzeri suç örgütlenmelerine inanılmaz bir alan açılmış ve çok ciddi bir meşruiyet kazandırılmıştır. İkincisi böylesi ifşaların, dehşet iddiaların söylendiği, dile getirildiği ortamda, normal sağlıklı işleyen bir devlette yapılması gereken hemen en üst düzeyde doyurucu açıklamalar yapılması, soruşturmalar başlatılmasın ve görevden alma işlemi uygulanmasıdır. Ancak bu süreçte gördük ki AK Parti iktidarı susmayı, iddiaları kişisel düzeye indirgeyip geçiştirmeyi tercih etmektedir. Bu iddiaların ulusal ve uluslararası düzeyde yarattığı dalgalanma bu durumun geçiştirilmesinin mümkün olmadığını göstermektedir. Türkiye içeride ve dışarıda hiç olmadığı kadar ağır bir yara almış ve bu yara her gün daha fazla kanamaya devam edeceğidir.
Türk Tipi Başkanlık Sistemi olarak tanımlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin işlemediği, tek bir kişinin olağanüstü yetkilerle devlet olma vasfını ne denli yıprattığını ve ülkenin ana kurucu aktörü olan TBMM’nin devre dışı bırakılmasıyla devletin kendinin kriz anlarında yeniden onarma imkanının ortadan kaldırıldığı bir düzende kişilerin, iş tutma biçimlerinin devleti felç ettiği ortaya çıkmıştır.
Atatürkçü dış politikayı statükocu olarak eleştirip, Suriye’de ve Libya’da operasyonlar yapan iktidarın derdinin dış politikada, alan kazanmaktan ziyade ticaret olduğu iddiası sarsıcıdır. Bu süreçleri alt üst etme potansiyeline sahiptir.
Sedat Peker’in anlatımları, mevcut iktidarın anlatısını kendi doğal tabanında, kendi hinterlandında çökertmiştir. AK Parti’ye uzak aktörler ve kitleler bütün bu süreçlere zaten mesafeliydi. Ancak Sedat Peker’in söyledikleri en çok milliyetçi-muhafazakar evin içinde yankılanmaktadır.
Özetle tablo ağırdır, tablo vahimdir. Dahası tablo daha da ağırlaşmaktadır. Yaşanan kriz bir devlet krizi halini almıştır. Mevcut iktidardan ülkeyi düze çıkarmasını beklemek olası değildir.
Sıklıkla söylendiği gibi “sorunun parçası olanlar, çözümün parçası olamaz” sözünden hareketle muhalefetin vaadi artık tarihsel önemdedir. O da devletin her alanda yeniden kurulmasını sağlamak olmalıdır. Devleti; kurumsal düzeyde yeniden inşa etmek, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti nosyonunu yeniden kazandırmak ve daha da sağlamlaştırmak bugün muhalefetin ama en çok CHP’nin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun sorumluluğudur. Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı’nın bileşenleri ama bununda ötesinde bütün yurttaşlar, ülkenin bu yeniden yapılandırılmasında görev ve sorumluluk alması zorunludur. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, bir yurttaşlar topluluğudur.
Öte yandan erken seçim artık kaçınılmazdır ve devletin varlığı açısından yaşamsaldır. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, bütün bu krizlerden kurtulmak ve yeniden muhatap olmamak açısından hayatidir. Bütün bunların toplamında söylenecek son söz her bir yurttaşın sadece seyirci kalması kabul edilemez. Demokrasiye, adalete, insan hak ve özgürlüklerine ve bütün bunların bileşkesinde yeniden inşa edilecek bir ülkeye herkesin, her kesimin desteği, katkısı insani, vicdani bir görev ve yurttaş sorumluluğudur.
Yorumlar
Popüler Haberler
Atatürk Havalimanı Katliamı: Ağırlaştırılmış müebbet alan IŞİD'liler tahliye edildi
'Ölünce beni kim yıkayacak?': TRT'nin reklam panoları tepki topladı
Komisyonda mikrofonlar açık unutuldu: 'Çok yanlış yaptı Bakan Hanım'
AK Partili Belediye Başkanı, AK Parti ilçe başkanını Ülkü Ocakları üyelerine dövdürdü
Bakan Fidan: HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu
İstanbul'da deprem meydana geldi