Arjantin ve Fransa neden kazandı? Hırvatistan ve Fas neden kaybetti? Dört takım hangi taktikleri denedi, ne sonuç aldı? İki maçın 11’leri, grafikleri ve göze çarpan sayıları… Dünya Kupası yarı final maçlarında favoriler Arjantin ve Fransa, rakipleri Hırvatistan ve Fas’ı yenerek finale yükseldiler. Arjantin Hırvatistan’a net üstünlük sağlarken Fransa Fas’ı elemekte zorlandı. Finalde Messi ve arkadaşları, son şampiyon Fransa’yla kapışacak. Bahis şirketleri ve otoriteler Fransa’yı avantajlı görseler de Arjantin’in kazanacağını düşünenlerin sayısı da bir hayli fazla. Tüm dünyanın sonucunu merakla beklediği bu maçta, hiç kuşkusuz Arjantin’i tutanların sayısı Fransa’yı tutanlardan çok… Zira Diego Armando Maradona’yla kıyaslanan Lionel Messi’nin kariyerinde kazanamadığı tek kupa da bu… Dünyanın en iyi oyuncusu olduğu söylenen Messi, Dünya Kupası’nı da kazanabilecek mi? Öte yandan Fransa, Arjantin’e kıyasla oturmuş bir takım ve oynadıkları futbol da tek oyuncuya bağlı değil. Şimdi pazar günkü maçtan evvel, dün ve önceki gün oynanan maçların hikayelerine ve sayılarına bir göz atalım. HIRVATLARIN B PLANININ OLMADIĞINI BİLİYORDUK Turnuvanın başından bu yana ilk 11’ini pek değiştirmeyen Hırvatlarda tek sürpriz sağ açıkta Vlasiç’in yerine Pasaliç’in oynamasıydı. Gerçi bu da sürpriz sayılmaz çünkü önceki maçta da Pasaliç’i ilk 11’de görmüştük. Öte yandan Tangocular sahaya görmeye alıştığımızdan biraz farklı bir dizilişle çıktılar. Arjantin pek değiştirmediği 3-5-2’den (yahut 5-3-2’den) 4-4-2’ye döndü. Normalde göbekte oynattığı Mac Allister’i ve De Paul’u kenarlara koydu. Böylece Hırvatların etkili kanat oyuncularını, özellikle Perisic’i durdurdu. Topu Hırvatlara bıraktı ve onları üstüne çekti. Geniş alanda savunma yapamayan Hırvatistan’ı Alvarez’in süratiyle avladı. OPTA verilerine göre, 22 yaşındaki oyuncu maç boyunca 70 sprint yapmış. Hollanda ve Fas’la birlikte kupanın en iyi savunmaları arasında gösterilen Hırvat savunmasının akıl almaz hatalarını gördük. İlk golde Lovren ofsaytı bozuyordu. Alvarez’in defans arkasına sarkmasına neden oldu ve koşup yetişemedi. Kaleci Livakovic açılırken zamanlama hatası yaptı. Topa dokunamayıp Arjantinliyle çarpışınca penaltıya sebebiyet verdi. İkinci golde de Arjantin’in hızlı çıkışında Juranovic ve Sosa peş peşe topu ıskalayınca Alvarez bir kez daha Livakovic’le karşılaştı ve kötü bir vuruşla şaşkın Hırvat kaleciyi avladı. Üçüncü golde ise Messi, turnuvanın en başarılı stoperi olduğu düşünülen Gvardiol’u üç kez çalımlayarak adeta adamın belini kırdı. Dolayısıyla üç golde de tüm Hırvat savunmasının kusuru vardı. Oysa maç ilk gole kadar tamamen ortadaydı. Üstteki görselde whoscored.com’un rakamlarına göre Hırvatistan’ın her istatistikte bir tık daha önde olduğunu görüyoruz. Hırvatlar topa daha çok sahip oldular, daha çok şut çektiler, daha çok adam eksilttiler, hava toplarına da onlar hakimdi ama maçı Arjantin kazandı. Fakat daha yüksek şut sayısına rağmen Hırvatların net bir gol pozisyonu yoktu. 65’ten sonra klasik orta üçlüsünü ilk defa bozup öne Petkoviç’i ekledi. Arjantin ise 5’li savunmasına döndü. Bu değişikliklerden sonra Arjantin 3. golü de bulup farka gitti… FAS’IN TEK YAPAMADIĞI GOL ATMAKTI Fransa’da sakatlıkları bulunun Rabiot ve Upemecano sahada yoktu. Onların yerine Fofana ve Konate oynadı. Bu zorunlu değişiklikler dışında dizilişleri ve taktikleri aynıydı. Öte yandan Fas ilk kez beşli savunmayla başlayarak şaşırttı. Fas’ın ideal stoper ikilisinden Aguerd’in maça çıkamayacağı ısınırken anlaşıldı. Saiss ise sakatlığı nedeniyle 20. dakikada oyundan alındı. Sağ ayaklı El Yamiq sol stoperde, genç ve tecrübesiz Dari sağ stoperdeydi. Sakatlanan Saiss çıkınca orta sahacı Amallah oyuna girdi. Fas klasik 4-1-4-1 düzenine döndü. Ve 30’uncu dakikadan 70’lere kadar, özellikle 45-70 arasında maça ağırlığını koydu. Ama Fransa’nın 5. dakikada gelen golü maçı erken bitirmişti sanki. Fas orta sahasında hem teknik kalite, hem de  fiziksel üstünlük vardı. Kale önü pozisyonu bulamadılar belki ama tehlikeler yarattılar. Fransa biraz kontrollü oynamayı seçti. Mbappe’ye göre Dembele nispeten etkisizdi. Fas bu maça kadar sadece 1 gol görmüştü. Zaten o golü de kendi kalelerine atmışlardı. Bu maçta 2 gol yiyen Fas’ın futbolu her şeye rağmen beğenildi. Fransa hak etti tabii ki ama Fas’a da çok yazık oldu. Neyse ki evlerine dönmediler. Çünkü Hırvatlarla üçüncülük maçını oynayacaklar.