- Egemen devletler Kürtlerin bağımsızlık referandumuna değil zamanlamasına karşı çıkmışlardır. Bu bağımsızlığın tanınmasıdır. Dolaysıyla tanınma meselesi artık sadece zamanlamaya ilişkin bir detaydır.
- Kürtlerin bağımsızlığına karşı sürekli işbirliği yapmış 4 ülkeden Irak ve Suriye eski gücünde değildir. Devlet vasfını yitirmiş Irak ve Suriye farklı devletlerin desteğiyle ayakta kalmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla eski statüko bu anlamda parçalanmıştır.
- İran her ne kadar referanduma karşı olduğunu söylese de iki durum söz konusudur. Kürtlerin Irak’tan kopması Irak Nüfusunda Şiileri baskın bir hale getirecek bu da İran’ın nüfuz alanını hem arttıracak hem de daha da etkin hale getirecektir. İkincisi İran Kürtlerle diyaloğa, pazarlığa dayalı bir süreci alttan alta sürdürmektedir, sürdürecektir.
- Kürtlerin bağımsızlığından en büyük tedirginliği Türkiye yaşamaktadır. Türkiye daha doğrusu AKP Suriye’de yaptığı hatanın ne denli büyük ve ağır maliyeti olduğunu fark etmiştir ama artık iş işten geçmiştir. Suriye artık eski gücüne, sınırlarını kontrol edebilme potansiyeline sahip değildir.
- Türkiye’nin Ortadoğu siyasetini yeniden inşa etmesi tarihi zorunluluktur. Bu siyaseti inşa ederken eski tarz hareketin bugün için bir geçerliliğinin olmadığının bilincinde olmalıdır. Yani bölge ülkeleriyle ve egemen devletlerle pazarlıklarla Kürtlerin bağımsızlık çabasını engellemek yerine Kürtler barışmayı, birlikte yaşamayı esas alan bir yaklaşımı benimsemelidir.
- Türkiye’nin Kürtleri’nin Irak Kürtleri gibi ayrılma gibi bir çabası yoktur. Türkiye bağımsızlık referandumunu yapan Irak Kürtlerini zorla, askeri, diplomatik seçeneklerle engelleyemez, denetleyemez. Ama bunu Türkiye’deki Kürtler yapabilir. Türkiye’nin sınırlarını güçlü bir demokrasi, özgürlükçü bir anayasa, eşit yurttaşlık ve evrensel insan hakları ve hukukun üstünlüğü koruyabilir. Böyle bir ülkede yaşayan Kürtler diğer coğrafyalarda yaşayan Kürtler için de model olacaktır. Türklerin ve Kürtlerin özgürlük, demokrasi, laiklik eksenindeki birlikteliği Orta Doğu’daki en güçlü yapıyı ortaya çıkaracaktır.
- Türkiye Irak Kürtlerine yönelik atacağı adımlar kendi içindeki Kürtlerin duygusal bir kırılma yaşamasına neden olabilir. O yüzden AKP’nin MHP’nin desteğini kaybetmemek ve 2019 yılı seçimlerini riske atmamak için ortaya koyacağı milliyetçi söylem ciddi bir kırılmayı üretebilir.
- Türkiye’deki bütün siyasi partiler, aktörler ve yurttaşlar içinden geçtiğimiz süreçte son derece duyarlı olmalı, provokasyonlara, ayrıştırıcı söylem ve eylemlere karşı inisiyatif almalıdır.
- Egemen emperyalist yapı bütün Orta Doğu’yu yeniden tasarımlamak istemektedir ve Türkiye’de buna dahildir. Bu parçalama siyasetine karşı bölgedeki bütün halkların ortak hareket etmesi için zemin yaratılmalıdır.
- 4 parçada Kürtleri yok sayma, temel hak ve özgürlüklerini ellerinden alma siyasetinin hükmü kalmamıştır. Bunu gören, Kürtleri yanına alan bir devlet, toplum ve siyaset bölgenin en temel belirleyici gücü olacaktır. Dolayısıyla bu sorun, saygı, barış, kardeşlik ve ortak bir gelecek tahayyülü ekseninde ancak çözülebilir.
Ali Haydar Fırat yazdı | Kürtlerin referandumu, Ortadoğu'nun geleceği ve Türkiye
Ali Haydar Fırat
Öncelikle referandum bütün Kürtlerin tercihi değildir ve bütün Kürtleri temsil etmemektedir. Ama aynı zamandan referandum bütün Kürtleri ilgilendirmekte dahası dünya siyasetine çok yönlü etkisi olacak bir kapıyı aralamaktadır. Egemen emperyalist yapıların bu işin içinde olduğundan hiç kimsenin kuşkusu bulunmamaktadır. Aynı şekilde rutinleşen bir diğer durum da Kürlerin yaşadığı dört ülkenin Kürtlerin bağımsızlığını önlemede oluşturduğu ittifaktır. Ancak biraz daha derinlemesine incelendiğinde aslında çok farklı bir fotoğrafın karşımıza çıktığını söyleyebiliriz.
Yorumlar
Popüler Haberler
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Marmaray'da bir kişi intihar etti
Bahtiyar Aladağ isimli erkeğin katliamı: Ölü sayısı sekize yükseldi
DEM Parti eş genel başkan yardımcısı Sevtap Akdağ gözaltına alındı
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
Marmara Adası'ndaki toprak kaymasında göçük altında kalan ikinci işçinin de cansız bedenine ulaşıldı