Ali Haydar Fırat yazdı | CHP, erken yerel seçim isteyecek mi?
Ali Haydar Fırat
Türkiye siyasi tarihinde örneği görülmemiş bir iflas durumuyla karşı karşıyayız. Sürekli olumsuzluğu kendisi ve partisi dışında arayan bir siyasetin en sonunda kendi içine dönüp hesaplaşmaya başladığı bir siyasal çözülüşü hep birlikte izliyoruz. AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı görevden alarak başlattığı süreç yeni bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Ankara, Bursa, Balıkesir gibi ülkenin en büyük kentlerinin büyükşehir belediye başkanlarını görevden alma süreci AKP’nin iddia ettiği gibi bir değişim ve yenilenme süreci değildir, bir çöküştür, çözülüştür. Bu AKP’nin ülkenin kentlerini; dolayısıyla ülkeyi yönetemediğinin çok açık ilanıdır. Cumhurbaşkanı, partisindeki kimi kişileri hedef tahtasına oturtarak partisinin çözülüşünü bu kişilere bağlama çabasında olsa da kolay kolay tersine çevrilemeyecek bir durumla karşı karşıya olduğunun da bilincindedir. 1994 yılında ülkenin büyük kentlerini alarak adım adım ülkenin yönetimine yerleşen siyasal İslamcı siyaset şimdi kentleri yönetemediğini ilan ederek siyaset sahnesindeki mevzilerini kaybetmeye başlamıştır. Bu kaybedişin genel bir durum alması, ülkenin kentlerinden başlayarak yeni bir yönetimin inşası için muhalefete; yani Cumhuriyet Halk Partisi’ne çok büyük sorumluluk düşmektedir. CHP en kısa sürede yerel seçimlerin yapılmasını talep etmeli ve bunu kamuoyuna gerekçeleriyle anlatmalıdır.
Belediye başkanlarının keyfi bir biçimde görevden alınması bir partinin iç meselesi değildir. Aynı şekilde belediye başkanlarının Melik Gökçek örneğinde olduğu gibi birer nefret imgesine dönüşmesi de yaşanan krizi parti içi bir mesele haline getirmez. Bu durum açık bir biçimde demokrasiye, onun kurum ve kurallarına aykırıdır. Eğer belediye başkanlarının görevden alınması bir partinin iç meselesi gibi görülürse bu durumda ülke demokrasisi aldığı yaralara bir yenisini daha eklenmiş olacaktır. Seçim sürecini, yönetim anlayışlarını, belediye başkanlarını eleştirebiliriz; ama buradaki mesele çok daha derin ve vahimdir. Bir taraftan seçilmiş milletvekillerinin cezaevlerine atılması, diğer yandan belediyelere kayyum atanması ve şimdi de belediye başkanlarının görevden alınması anti-demokratik bir siyasal sistemin adım adım inşasıdır. CHP bu anti demokratik sürecin kurumsallaşmasına, normalleşmesine, olağanlaşmasına izin vermemelidir. Burada izlenecek siyaset demokrasiden yana güçlü bir biçimde tavır almak ve demokratik mekanizmaları harekete geçirmektir. AKP zaman kazanmak adına siyasal bir manevra yapmaktadır. Bunun söylemsel eleştirisi bir anlam ifade etmeyecektir. Siyasal süreçlerin tersine çevrilmesi ancak ve ancak siyasal hamlelerle olabilir. Buradaki siyasal hamle erken yerel seçim istemektir. Erken yerel seçimi isteyecek ve bu seçimi mümkün kılacak koşullar yeterince olgunlaşmıştır. Bir ülkenin ana muhalefet partisi ülkenin siyasal olarak kriz içinde olduğu durumlarda halka gitmeyi temel bir tercih olarak görmek durumundadır. Eğer AKP’nin belirlediği zaman diliminde bir seçime gidilirse bu AKP için çok büyük bir şans olacaktır.
Oysa;
Ülke kentlerinin ranta, talana kurban edildiği,
Kentlerin bütün tarihi dokusundan, kimliklerinden ve özelliklerinden kopartıldığı,
Kentlerin yönetilmediği ve hiçbir sorununa çözüm üretilmediği,
Belediye başkanlarının keyfi bir biçimde görevden alındığı,
Görevden almanın nedenlerinin hiçbir biçimde halka açıklanmadığı,
Demokratik süreçlerin yok sayıldığı,
Seçilme yerine atamanın tek ilke halini aldığı,
bir ortamda erken seçim istemek kentlerin kaderini değiştirmek anlamını taşımaktadır. CHP erken seçim isteme cesaretini ortaya koyar, bunu da sağlam gerekçelere dayandırırsa ülke kentlerinin ve de ülkenin kaderi değişecektir. Bunun yerine “seçimle gelen seçimle gitmeli” etik ilkesi çerçevesinde söylemsel bir itirazı dillendirirse bunun bir karşılığı olmayacaktır. Ülkenin içinde bulunduğu bu kriz halinde CHP bu ülkeyi yönetebileceğini, kentlerin ve ülkenin sahipsiz olmadığını göstermek durumundadır.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşünde ortaya koyduğu cesarete şimdi yeniden ihtiyaç bulunmaktadır. Ana muhalefet partisi içeride ve dışarıda ülkeyi ağır bir kaosa sürükleyen iktidara karşı meydan okumalıdır. Bunu yaptığında iktidar olacaktır. AKP kendi restorasyonu için ülkeyi krizlere sürüklemektedir. CHP bu restorasyona izin verirse anti-demokratik süreçlerin kurumsallaşmasına izin vermiş olacaktır. CHP yurttaşlara, ülkeye, kentlere olan sorumluluğu gereği acil bir biçimde erken seçim istemelidir. Yurttaşlar mutlaka kendi iradelerine ve kentlerine sahip çıkacaktır. Bu ülkenin demokratik bilinci ve birikimi AKP’nin kurmak istediği yönetim anlayışına izin vermeyecektir.
Yorumlar
Popüler Haberler
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Marmaray'da bir kişi intihar etti
Bahtiyar Aladağ isimli erkeğin katliamı: Ölü sayısı sekize yükseldi
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
İletişim başkanlığı, bakanlığın kreş yazısını doğrulayıp geri adım attı
Marmara Adası'ndaki toprak kaymasında göçük altında kalan ikinci işçinin de cansız bedenine ulaşıldı