2022 yılında 842 işçi öldürüldü
Politikyol
İş cinayetleri mayıs-haziran aylarında artışa geçti. Bunun sebebi yaz aylarının başlamasıyla tarım ve inşaat sektörlerinin hareketlenmesi. Bu iki iş kolu çalışma koşullarının en kötü, örgütlenme oranının ise çok düşük olduğu alanlar…
Türkiye’de çalışırken ölenlerin (öldürülenlerin) gerçek rakamlarını, daha doğrusu gerçeğe en yakın sayıları açıklayan İşçi Sağlığı Güvenliği Meclisi oluyor. Çocuk işçiliğinde olduğu gibi Çalışma Bakanlığı’nın ve diğer ilgili kurumların doğru veriye ulaşmak için bir çabası bulunmuyor. Sigortasız çalışmanın yaygın olduğu sektörlerin başında gelen İnşaat sektörü, işçi cinayetlerinin en sık karşılaşıldığı sektör olmuş.
https://www.isigmeclisi.org/20758-2022-yilinin-ilk-alti-ayinda-181-gunde-en-az-842-isci-hayatini-kaybe
İSİG’in yeni açıkladığı 2022 yılının ilk altı ayına ait işçi cinayetleri raporunda, çalışırken 22’si çocuk 49 mülteci işçi yaşamını yitirmiş. Mültecilerin Türkiye işçi sınıfının bir parçası olduğu yan yana çalışıp birlikte öldürüldüğü raporda açıkça görülüyor.
Savaştan kaçıp yaşamak için geldikleri yerde, başka bir savaşta, sömürü savaşında ölmeye devam eden mültecilerin gönderilmesi için yürütülen siyasi kampanyalar çarka su taşıyor. Dönen çarkların kazananı patronlar oluyor.
Göçmen-mülteci işçilerin üçte ikisini Suriyeliler ve Afganistanlılar oluşturuyor. Ancak bunların büyük bir çoğunluğunun kayıt dışı olarak çalıştıklarını ve yine bu yüzden iş cinayetlerinin gizlendiğini de unutmamalıyız.
İSİG’in altını çizdiği kimi başlıklar var.
”1- İş cinayetleri mayıs-haziran ayları itibarıyla artışa geçti. Bunun temel sebebi yaz aylarının başlamasıyla birlikte tarım ve inşaat sektöründeki hareketlenme. Bu iki iş kolu çalışma koşullarının en kötü ve örgütlenme oranının çok düşük olduğu alanlar (Tüm iş cinayetleri içinde ölüm oranı olarak inşaatlar yüzde 19’a, tarım yüzde 17’e çıktı). Diğer yandan sanayi işkollarındaki ölümlerin oranı da yükselerek yüzde 36’ya ulaştı. Özellikle metal, enerji, maden, taşımacılık, tersane/gemi iş kollarındaki ölümler öne çıkıyor. Bu durum geleneksel sendikal merkezlerin çekirdeğini oluşturan iş kollarında da güvencesiz çalışma koşullarındaki derinleşmeye (üretim zorlaması, işsizlik baskısı) işaret ediyor.
2- Ölüm nedenlerinden trafik, servis kazaları haziran ayı ile birlikte artışa geçti. Temel neden olarak taşımacılık ve tarımdaki iş cinayetlerini gösterebiliriz. Özellikle araçların yeterli bakımının yapılmaması veya yolcu taşımaya uygun olmaması, şoförlerin ağır, uzun çalışma koşullarının, uygun olmayan yolların (çökük, yetersiz aydınlatma vb.) altını çizmeliyiz. Yine motor kurye ölümleri de her hafta meydana gelen iş cinayetleri arasında. Ancak diğer işkollarında da bu neden artıyor. Örneğin Şırnak’ta enerji işçilerini ve Siirt’te inşaat işçilerini taşıyan araçların devrilmesi sonucu dörder arkadaşımızı kaybettik. Keza en basit önlemler ile önlenebilecek olan yüksekten düşme ve elektrik çarpması sonucu olan ölümlerde de bir artış gözüküyor. İntiharlar ise geçinemeyen işçilerin banka ve tefecilerden aldıkları borçları geri ödeyememeleri ve yapılan baskılar nedeniyle artmaya devam ediyor. Kalp krizi nedeniyle meydana gelen ölümlerde de artış var. Aşırı ve sağlıksız çalıştırma koşulları kalp krizlerine neden olurken rahatsızlanan işçilere gerekli ilk yardımların yapılmadığını da görüyoruz.
3- İş cinayetlerinde yaş gruplarına baktığımızda yaz ayları ile beraber çocuk işçi ölümleri arttı. Yine özellikle sanayi iş kollarında çalışan genç işçi ölümlerini sıkça tespit ediyoruz. Bütün içinde baktığımızda 27 yaş ve altı ölen işçilerin oranı neredeyse yüzde 20. Diğer yandan 51 yaş ve üzerindeki iş cinayetlerinin oranı ise 30 civarında.
4- İnşaat ve tarımdaki ölümlerin artmasına paralel olarak mülteci-göçmen işçi ölümleri de artıyor. Göçmen-mülteci işçilerin üçte ikisini ise Suriyeliler ve Afganistanlılar oluşturuyor. Ancak göçmen-mülteci işçilerin büyük bir çoğunluğunun kayıt dışı olarak çalıştıklarını ve yine bu yüzden iş cinayetlerinin gizlendiğini de unutmamalıyız.
5- İş cinayetlerinde ölenlerin yüzde 3’ü sendikalı işçi. Ancak sağlık, belediye, eğitim, tarım, enerji gibi iş kollarında ölen sendikalı işçi sayısını (üye oldukları sendikanın herhangi bir açıklama yapmamasından dolayı) tespit edemediğimizin altını çizmek gerekiyor.”
İş kazaları kader değil cinayettir.
Yorumlar
Popüler Haberler
Deniz Zeyrek, Sözcü gazetesinden ayrıldı
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Yasadışı bahis soruşturmasında yeni dalga: 7 fenomene yakalama kararı
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
Selçuk Üniversitesi, mutluluğun formülünü aramayı bıraktı
Marmaray'da bir kişi intihar etti