Laik bir ülkede bütün öğrencilere bir dinin bir mezhebini mecburi olarak okutamazsın, bu dersler seçmeli olmalı! Bizimkiler lisede Din Kültürü ve Ahlak bilgisi” adı altında okutuyor. Hem de her yıl 2 saatten toplam 8 saat! Felsefe ise sadece 4 saat. Eğitim yılı başladı ve 20 milyon öğrenci okula gitti. Genç nüfusu yoğun olan ülkemizde eğitim orta karar bir ülke nüfusu kadar öğrenciyi ve ailesini ilgilendiriyor: anne babalarıyla 60 milyon! Şikayetler daha çok ekonomi ağırlıklı, servis ücretleri almış başını gitmiş, bu benzin zamlarıyla normaldir. Çocuklara bir öğün ücretsiz beslenme verilemiyor, bir tost olmuş elli lira, bu ekonomik krizde aile de beslenme çantasını dolduramıyorsa çocuk aç! Boş mideyle beyin dolmaz ki? Kırtasiye masrafları el yaktığı için veliler defter kalem alamıyor, onlar alamayınca kırtasiyeciler kapanıyor. İlk vazgeçilen kız çocuklarının eğitimi, onlar okula gönderilmiyor! Haydi Kızlar Okula kampanyaları yaptığımız dönemi hatırlıyorum, geldiğimiz nokta geriye dönüş. Biz ilkokuldayken Marshall yardımından Amerikan peyniri ve yağı yemiştik, her gün bir anne gelir, getirdiğimiz ekmeklere o sarı yağ ve peynirden sürerdi, yanında Amerikan süt tozu! Dünya Gıda Fonu’ndan mı yardım istesek acaba? NE OKUYORLAR? Bunları her gün dinliyorsunuz, ben başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Diyelim ki çocuk mutlu azınlık. Okula gitti, servisi ve beslenme çantası sorunu yok. Ders müfredatı, yani içerik, ne hâle getirildi? Bu yıl yönetmelikte bir değişiklik yaptılar, sınıf geçme kaldırılmıştı, onu geri getirdiler. Ki maalesef çok iyi oldu. Orası sosyalleşme değil, eğitim öğretim yeri. Bir zahmet hiç gayret göstermeyen de sınıfını geçmeyecek, diploma almayacak. Bu kadar uğraş, para ve sıkıntının karşılığına değiyor mu? Çocuklar ne öğreniyor, hangi dersler okutuluyor, çağdaş uygarlık mı, teknoloji mi, genel kültür mü, ne? AKP iktidarının 20 yıllık eğitim felsefesi, dindar ve kindar nesil yaratmak üzerine kuruldu. Kendi çocuklarını Amerika’da okutan Erdoğan, bizim çocukları imam hatip okullarına göndermek için yürütülen eğitim politikası için “halk böyle istiyor” diye diye normal liseleri kapatıp, devasa imam hatip liseleri açtı. Bunda iki amaç vardı; karma eğitime son vermek ve dini eğitim yaptırmak. En başarılı fen liselerine hiç yatırım yapılmadı, Anadolu Liseleri çeşitli gerekçelerle kapatıldı. Atanan müdürlerden hiç bahsetmiyorum, güya mülakat kaldırılacaktı, o da yalan olmuş, 45 dakikalık sözlü seçme hâlâ sürüyor, tabii ki aranan liyakat değil, ağzınla kuş tutsan iktidar yanlısı ve dindar değilsen öğretmen olman çok zor. Bir türlü “ne okuyorlar”a gelemedik ama böyle başlıyor hikâye. Müfredata pek çok din dersi konuldu ki bu laik anayasaya aykırı. Laik bir ülkede bütün öğrencilere bir dinin bir mezhebini mecburi olarak okutamazsın, bu dersler seçmeli olmalı! Bizimkiler lisede “Din Kültürü ve Ahlak bilgisi” adı altında okutuyor. Hem de her yıl 2 saatten toplam 8 saat! Felsefe ise sadece 4 saat. Bizim kuşak hatırlar: din dersi yoktu! Ben lise sondayken seçmeli olarak konuldu. Güya isteyen okumak için dilekçe verecek, tabii ki tersi yapıldı, okumak isteyenden dilekçe istendi. Üç beş aile dışında kimse cesaret edemedi bu dilekçeyi vermeye, herkes okudu, sonra bugünlere gelindi! Saatlerce İslami eğitim. SEÇMELİ DERSLER Ne kadar demokratik değil mi? Öğrenciye soruyorsun, hangi dersi seçersin? Seçmeli dersler içinde Osmanlı Türkçesi diye bir ders var ki 8 saat. Mezar taşlarının üzerini mi okusunlar diye anlamadım. Neyse diyelim onu değil, Astronomi ve Uzay Bilimleri dersini seçti, öğretmenler bu dersi anlatmak için can atıyor, günümüz öğrencileri de okumak için. Ama seçemiyorlar. Niye? Anlatacağım. Demokrasi ve İnsan Hakları dersi var, ne güzel? Seçemiyorlar! İstek uyandıran dersler var: Sosyoloji, Psikoloji, Mantık, Bilgi Kuramı, Girişimcilik, Yönetim Bilimi, Uluslararası İlişkiler! Drama, Bilgisayar, Proje Hazırlama, Müzik, Sanat Tarihi!  Seçemiyorlar!
Biraz daha imkânı olanlar, bulup buluşturup çocuklarını özel okulda okutuyor, çünkü orada hiç olmazsa bu dayatmalara engel olunabiliyor. Ama artık özel okulda çocuk okutmak için de bir ev satmak gerekiyor!
UYGULAMA ZORLAŞTIRIYOR Her şey uygulamada bitiyor. Çünkü bu seçmeli derslerin içinde Kur’an-ı Kerim, (8 saat) Peygamberimizin Hayatı (8 saat) Temel Dini Bilgiler (8 saat) İslam Kültür ve Medeniyeti Tarihi (8 saat) gibi dersler var ki müdürler öğretmenlere öğrencileri bu derslere yönlendirmelerini istiyor. Olmadı mı? Beş öğrenci inatla Astronomi ve Uzay Bilimleri mi okumak istedi? Olamıyor: Çünkü yine yönetmeliğe bağlı olarak ders seçimi okulun imkânlarına bağlı olarak veli, sınıf rehber öğretmeni ve rehberlik öğretmeninin bilgisi dahilinde yapılıyor. Süreyi geçiren öğrencinin seçmeli dersleri okul tarafından yapılıveriliyor. Seçmeli dersler en az 10, seçmeli meslek dersleri en az 8 öğrenci tarafından seçildiği zaman açılıyor. Yeterli talep olmazsa açılmıyor! Bak sen şu işe, yeterli talep pek olamıyor, her öğrenci Kur’an-ı Kerim’i seçiyor? Mesela! BAKANDAN AİLE DERSİ AÇIKLAMASI Verdiği ilk demeçleriyle KARMA EĞİTİME karşı olduğunu açıklayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir televizyon programında müfredata “Türk Toplumunda Aile” isimli bir dersin eklenmesi nedenini de LGBT+i ye karşı korunma amaçlı olarak açıklıyor. Hani şu “Bizim sitede şu kadar kişi silahlı ve hazır” diye açıklama yapılan program var ya, onun sunucusu Esra Elönü’nün “LGBT küresel tehdit. Çocukları nasıl koruyacaksınız?” sorusuna Bakan Tekin “Yeni müfredatta aile yapısının korunmasına önem veriyoruz” diyor. Kadına şiddet konusuna da eğilseler ne iyi olur, ensestten korunmaya da mesela? Çocukların ruhunda nasıl çizikler atılıyor, babalarının annelerini dövdüğünü gördükçe, kendileri dayak yedikçe ve hatta aile içinde tacize maruz kaldıkça? Şiddet ve ensest hiç önemli değil, yeter ki cinsel tercihler değişik olmasın! Ya cinayetler? Baba anneyi öldürüyor, hapse düşüyor, çocuk ortada kalıyor, yuvaya bırakılıyor, orada da tacize uğruyor, bu da sorun değil, okula gidip aile dersi okusun yeter! İşte, bin bir özveriyle, servis, yemek, kırtasiye, kıyafet parası vererek okula yolladığınız çocuklarınız, okuyup adam mı oluyor, yoksa istese de istemese de peygamberin hayatını iyi hatmetmiş ve üniversite giriş sınavı dışında hiçbir yerde kullanmayacağı bu bilgilerle çiplerini doldurmuş mu oluyor? ÖZEL OKULLAR KORUNAKLI Biraz daha imkânı olanlar, işte bu yüzden bulup buluşturup çocuklarını özel okulda okutuyor, çünkü orada hiç olmazsa bu dayatmalara engel olunabiliyor. Ama artık özel okulda çocuk okutmak için de bir ev satmak gerekiyor! Reisin sözünü dinleyip de üç çocuk, beş çocuk yapanlar ne yapıyor bilemiyorum. Muhtemelen çocuğun altına koyacak bez bile alamıyor, ya da çoktan partiye kapağı attı, hamili kartla bir iş ve yardım buldu, idare ediyor. Şimdilik. Çünkü yakında toptan batabiliriz!  Aaa unuttum, bu eğitim öğretim yılında bakanlığın yaptığı en büyük yenilik, öğretmenlere beyaz önlük giydirmek! Amaç? Kadınların pantolon giydiği belli olmasın, etek boyu kısa olmasın, kadınların kadın olduğu belli olmasın! Az kaldı Taliban olmaya…