Balkan Yeşil-Sol'u başkent başkent geliyor. Zagrebli Tomašević, Saraybosnalı Karić, İstanbullu İmamoğlu ve Budapeşteli Karácsony gibi yeni nesil politikacılar, Orta ve Güneydoğu Avrupa’da boğulan halklar için umut vaat ediyorlar. Hırvatistan’da son iki yılda yapılan genel ve yerel seçimlerin sürprizi ‘Možemo!’ (Yapabiliriz!) ittifakı, Güneydoğu Avrupa’daki popülist zorbaları devirmek için yeni nesil solcu politikacıların en büyük umut olabileceğini gösterdi. Kurulduktan sadece bir buçuk yıl sonra, modern Hırvat tarihinde parlamentoya giren ilk yeşil-sol grup olan Yapabiliriz! özünde, popülist siyasi hareketler arasında sıkışan Güneydoğu Avrupa’da, alternatif ve yenilikçi bir sola duyulan ihtiyacı Hırvatistan özelinde karşılayan bir güç birliği. İttifakın önde gelen isimlerinden, tabandan gelen bir aktivist ve ‘Zagreb je NAŠ!’ (Zagreb BİZİMDİR!) adlı ekolojik belediyeci siyasi girişimin lideri olan Tomislav Tomašević, geçtiğimiz mayıs ayında yapılan Zagreb belediye başkanlığı seçimlerinin ilk turunda oyların yüzde 45’ini alırken, ikinci turda aşırı sağcı rakibine karşı oyların yüzde 62.5’ini kazanarak Hırvatistan’a yine bir ilki yaşattı. Zagrebli Tomašević, Saraybosnalı Karić, İstanbullu İmamoğlu ve Budapeşteli Karácsony gibi sahneye çıkan yeni nesil (veya kapsayıcı koalisyonlar tarafından desteklenen) yeşil/solcu politikacılar, Orta ve Güneydoğu Avrupa’daki günümüzün siyasi seçkinlerinin egemenliği altında onlarca yıldır süren kutuplaşmada boğulan halklar için umut vaat ediyorlar. Hamdi Fırat Büyük ile FeniksPolitik için kaleme aldığımız Hırvatistan yerel seçimleri analizinde, bölgedeki değişim isteği göz önünde bulundurulduğunda yeşiller ve demokratik sosyalistler de dahil olmak üzere yeni nesil sol grupların Yapabiliriz! ittifakına dahil olmasının, Balkanların genel politik ortamına yeni bir soluk getirebileceğini belirtmiştik. Son dönemde bölgedeki konvansiyonel siyasi hareketler yerlerini, Yapabiliriz! gibi daha derin reform taleplerine odaklanan solcular, devrimci Marksistler, yeşiller, demokratik sosyalistler ve sosyal demokratlardan oluşan geniş koalisyonlar kuran ve yükselen çağdaş sol siyasi platformlara bırakıyorlar. Bölgesel otokratların korkulu rüyası olan bu koalisyonların sonuncusu uzun bir hazırlık döneminin ardından iki hafta önce üç yeşil-sol hareketin öncülüğünde Sırbistan’da kuruldu. 2022 yılına ülke genelindeki eşzamanlı çevreci protesto gösterileriyle giren, Erdoğan yolunun yolcusu bir popülist otokrat olan Aleksandar Vučić ve oligarkları tarafından idare edilen Sırbistan’da Nisan ayında yapılacak seçimlere blok halinde katılacak bu yeşil-sol koalisyonun adı, komşu ülkedeki Yapabiliriz!’e atfen ‘Moramo,’ (Yapmalıyız,) oldu. Adları ve logoları da parti programları gibi benzeyen bu koalisyonların adlarının sonundaki noktalama işaretleri typo değil. Yapmalıyız, koalisyonunun bileşenlerinden merkez-sol ve yeşil muhalefet hareketi ‘Zajedno za Srbiju’ (Sırbistan İçin Birlikte) lideri Nebojša Zelenović, Belgrad’da yapılan tanıtım toplantısında koalisyonun adını şöyle açıklıyor: “Neden yapmalıyız? Çünkü geçtiğimiz yıl gittiğimiz her yerde duyduğumuz en yaygın tabir bu. İnsan hakları ve çevre savunucuları tarafından kullanılan ifade bu”. "Başka kimse olmadığı için yapmalıyız, başkaları olmayacağı için yapmalıyız, başkaları korktuğu için yapmalıyız, meseleleri kendi elimize almalıyız, hayatımızı normale döndürmeliyiz." Sırbistan son birkaç ayda, Vučić'in iktidara gelmesinden bu yana en yaygın siyasal eylem olan, Yapmalıyız,’ın bileşenlerinden Ekološki ustanak (Ekolojik Ayaklanma) öncülüğündeki kitlesel protestolarla sarsıldı. Çevreci göstericiler, başkent Belgrad ve ülkenin en büyük ikinci şehri Novi Sad da dahil olmak üzere ülkenin 50’den fazla noktasında yolları, ana otoyolları ve köprüleri trafiğe kapatarak, Londra merkezli Rio Tinto şirketi tarafından ülkenin batısında lityum çıkarılmasının önünü açmak için iktidar tarafından tasarlanan yasanın yürürlükten kaldırması talebini dile getirdiler. Bir önceki dönem Böğürdelen (Šabac) Belediye Başkanlığı yapan Zelenović'e göre, koalisyon bileşenleri bir buçuk yıldır Sırbistan'da yeni bir siyasi seçenek yaratmak, Sırbistan'da yaşamın onursuz olduğunun farkında olan ve aşağılanmaya karşı savaşmak zorunda kalan vatandaşlara uygun hale getirmek için çalışıyorlar. Zelenović, koalisyon temsilcilerinin farklı bir geçmişe ve deneyime sahip olduğunu belirterek bunu bir kazanç olarak gördüğünü de sözlerine ekliyor. Koalisyonun bileşenlerinden ilerici/ekolojik belediyeci Ne davimo Beograd (Belgrad’ın boğulmasına izin vermeyin) hareketi lideri Dobrica Veselinović de “Yıllarca sokaklarda yan yana durduğumuz birçoğunuz burada. Birlikte çok çalıştık ve savunduk. Haksızlığa karşı hep birlikte sesimizi yükselttik; şehirlerimizi, nehirlerimizi, havamızı ve dağlarımızı savunduk. Son yedi yılda, kamu yararının ihlal edildiği her yerde bulunduk” diyor. Veselinović, koalisyonu oluşturmak için bir araya gelen herkesin, toplumun daha iyisini yapabileceği ve yapması gerektiği duygusuyla birbirine bağlı olduğunu vurguluyor: "Şehirlerimizi özgürleştirmeli, zararlı projeleri durdurmalı, Belgrad'ı iyi bir şehir ve Sırbistan'ı yaşamak için iyi bir ülke yapmalıyız. Bu duygu giderek daha fazla yurttaşımız tarafından paylaşılıyor." Veselinović, gitgide daha fazla sayıda vatandaşın hava, toprak ve suyun kalitesi konusunda endişeli olduğunu, çevre direnişine giderek daha fazla sayıda kişinin katıldığını belirtirken, Sırbistan'ın eski teknolojiler ve modası geçmiş endüstriler için bir çöp sahası haline gelmemesi ve mevcut hükümetin uyguladığı tehlikeli çevre yönetiminin durdurulması için yeni bir yola, yeni insanlara, yeni politikalara ve farklı bir gelişim modeline ihtiyacı olduğunu ekliyor. Yine Belgrad’ın boğulmasına izin vermeyin hareketinden Biljana Đorđević ise yeşil-sol koalisyonun sadece üç bileşenden ibaret olmadığını aynı zamanda Sırbistan Roman Forumu gibi ulusal azınlık hakları hareketleri ve bireysel aktivistler gibi diğer hareketlerin de dahil olduğu aşağıdan yukarıya bir yaklaşımla yeni bir demokratik muhalefet olduğunu belirtiyor. “Bu koalisyon, hava, su ve toprak kirliliğine karşı savaşacak ve daha iyi eğitim, ademi merkeziyetçilik ve yerel ekonomik kalkınma lehine doğal, kamusal ve kültürel malların korunmasını, sosyal adaleti demokratik katılımla savunacak; ulusal meclis ve Belgrad Şehir Meclisi seçimlerinde, Avrupa'daki benzer siyasi grupların elde ettiği iyi sonuçları, çok daha zor, otoriter siyasi koşullar altında da olsa tekrarlamaya çalışacaktır.” Her otoriter rejimin kendine göre demokratik halk hareketlerine karşı aldıkları önlemler var. Erdoğan rejiminde 21 Eylül 2020’de gerekli belgeleri bakanlığa sunulan Yeşiller Partisi’nin kuruluşuna 18 aydır izin verilmezken, Vučić rejimi yeşil-sol koalisyonun oylarını bölmek için sahte yeşil partiler kurdurmaya başladı. Ekim 2020’de yapılan ve yeşil-sol koalisyon liderlerinden Zelenović’in ikinci dönem için başkan adayı olduğu Šabac belediye seçimleri öncesi, belediyede Evropska Zelena Partija (Avrupa Yeşiller Partisi) adıyla Rus ulusal azınlık adına kaydedilen mahalli bir etnik siyasi parti kuruldu. Šabac’da Rus azınlık nüfusu 9 (yüzde 0.01) olsa da Rus ulusal azınlığa mensup adayı olmayan parti 667 (yüzde 1) oy alarak bir meclis üyesi çıkarmayı başardı. Diğer taraftan çevreci direniş devam ederken 2021'in ortasında, yerel kamuoyunda, Savez 90/Zelenih Srbije (Birlik 90/Sırbistan Yeşilleri) adıyla bir siyasi partinin kurulduğu haberi çıktı. Bu parti sadece Alman Yeşiller partisi Bündnis 90/Die Grünen'in (Birlik 90/Yeşiller) adını tercüme edip devralmakla kalmadı, logolarının neredeyse tamamını kopyaladı. Bunun üzerine gerçek Avrupa Yeşiller Partisi, Yapmalıyız, koalisyonunu destekleyen ve duruma açıklık getiren resmi bir açıklama yayınlamak zorunda kaldı: “Yapmalıyız, koalisyonu bileşenlerini, söylem, eylem ve aktivistleri ile Sırbistan'ın yeşil geleceğine yatırım yapan aktörler olarak tanıyoruz. Ayrıca, mevcut rejimin doğaya ve biyolojik çeşitliliğe yönelik saldırılarına, temel demokratik ilkeleri sürekli ihlal eden ve toplumu bölmek için popülist gerici bir söylem kullanan bir rejime karşı sesini yükselten vatandaşlara ve tüm sivil topluma da desteklerimizi sunuyoruz. Avrupa Yeşillerinin ve diğer Avrupa Yeşil partilerinin görsel kimliğini kullanan sahte yeşil aktörler hakkında son raporları kabul ediyoruz, ancak vatandaşların meşru Yeşil aktörleri kendilerinin tanıyacağına inanıyoruz, eylemler fırsatçı aktörlerin popülizminden daha yüksek sesle konuşur.” Açıklamadan sonra Birlik 90/Sırbistan Yeşilleri adını Muhafazakar Parti olarak değiştirdi :).