Zar zor 100.000 imzayı toplayışını izlerken gördük ki İnce’nin örgütü zayıf. Süper yetkileri olan bir cumhurbaşkanlığına aday ama programı yok. Katıldığı programlarda parti programını konuşmak yerine ekseriyetle CHP’yi ve millet ittifakını eleştiriyor. 14 Mayıs’a adım adım yaklaşıyoruz. 9 Mart tarihli yazımda; adaylığı yeni kesinleşmiş Kılıçdaroğlu için kazanması ‘henüz’ önlenemeyen aday demiştim. Çünkü sevgili Altan Sancar’in dediği gibi, tanrılar yumuşak geçiş istiyordu. Aradan 20 gün geçti. Sakin ama dikkatli gözlerle olan biteni izlediğimizde görüyoruz ki, Kılıçdaroğlu’nun kazanmasını engellemek için çalışan müesses nizam - beklediğimiz üzere - boş durmadı. Barış Terkoğlu 23 Mart tarihli Cumhuriyet gazetesindeki “Kılıçdaroğlu’na karşı ‘Yalı Partisi’” yazısında genel çerçeveyi ana hatlarıyla ortaya koymuştu. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olmasını engellemek isteyenlerin kimler olduğunu netleştiren Barış Terkoğlu şöyle diyordu; "Yalıdaki masa, 'Erdoğan kazansın' istiyordu. B planı ise Erdoğan’ın kaybetme olasılığına karşı, muhalefeti kendilerine yumuşak geçiş yaptıracak bir alternatife zorlamaktı. Kılıçdaroğlu’nun “418 milyar doları alacağım” sözleri tüylerini ürpertiyordu.” Terkoglu’nun yazisi bazi çevrelerde ciddi rahatsizliga neden olmuş olacak ki, dün erişim engeli aldi. Tam da bu yüzden, Yalı Partisini anlamak bu zamana kadar aklımıza yatmayan gelişmeleri çözümleyebilmemiz ve önümüzdeki 45 günde muhalif seçmenler için hazırlanan yeni sürprizlere hazırlıklı olmamız için önemli. Bu karmakarışık, seçim öncesi politik arenada, büyük resmi görmek kolay değil. Birden çok parçanın aynı anda hareket ettiği, buzdağının görünmeyen kısmının görünenden çok daha büyük olduğu bir sistemi anlamaya çalışıyoruz neticede. Ama deneyebiliriz, ve denemeliyiz de. İyi Parti içindeki Ağıralioğlu hareketliliği, Kılıçdaroğlu’na suikast ihbarları, Mehmet Ali Ağca’nın servis edilen videosu, ve elbette Muharrem İnce’nin hiç akla yatmayan tuhaf mücadelesi... Şimdi seçim yolundaki son gelismeleri göz önünde bulundurup, yapbozun bazı parçalarını birlikte birleştirmeye çalışalım. Her zamanki gibi mantık, veri analizi ve matematik bu yolculukta en önemli aracımız olacak. Erdoğan için başarının reçetesi: Muhalefeti bölmek Erdoğan’in siyasi kariyerini ve başarısını üzerine inşa ettiği belli başlı stratejilerden biri, hiç kuşkusuz ayrıştırma. Fatih Altaylı’ya konuk olan TİP Genel Başkanı Erkan Baş da benzer bir görüşte: “Karşısında ittifakları bölmek konusunda Tayyip Erdoğan mahir siyasetçisi. 2018'den bu yana kimyasını bozan şey, halkta oluşan ittifakı (bu sefer) bölememesi.” Gerçekten de Erdoğan’ın siyaset sahnesine ilk çıkışından itibaren en önemli gücü muhalif bloktaki bölünmüşlük. Bunun ikonik örneği 1994 belediye başkanlığı seçimleri. Sağda ANAP ve DYP’nin (toplam oy 38%), solda SHP ve DSP’nin (toplam oy 34%) bölünmüşlükleri %25 ile Erdoğan’a, %27 ile Melih Gökçek’e seçimi kazandırdı. 3 Kasım 2002 genel seçiminde de yine muhalif bloktaki bölünmüşlük sayesinde AKP oyların sadece %34’ünü alarak mecliste sandalye sayısının %66’sına sahip oldu. Sonrası hepimizin malumu. Figure 1: 1994 Istanbul Buyuksehir Belediyesi Secim Sonuclari Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0stanbul%27da_1994_T%C3%BCrkiye_yerel_se%C3%A7imleri Figure 2: : 1994 Ankara Buyuksehir Belediyesi Secim Sonuclari Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Ankara%27da_1994_T%C3%BCrkiye_yerel_se%C3%A7imleri Ancak 2015 yılından beri AKP karşısında birleşen, ve birleştikçe büyüyen muhalif bir blok var. Haziran 2015 genel seçimlerinde %60’lık bir oya ulaşan bu muhalif blok, MHP’nin AKP saflarına katılmasına rağmen direncini ve gücünü koruyarak, 2019 yerel seçimlerinde ilk defa birleşerek kazandı ve Erdoğan’ın yenilmez algısına en büyük darbeyi vurdu. Yani son 20 yılda yaşananlar bize gösteriyor ki, nasıl Erdoğan için başarının reçetesi muhalefeti bölmekse, muhalefet için kazanmanın tek yolu da birleşmekten geçiyor. Kaynak: https://twitter.com/etkilihaber/status/1544737806530002944?s=20 Bu ayan beyan gerçeği tabi ki bir siyaset gurusu olarak Erdoğan da görüyor, ve muhalefeti şekillendirme çabasını saklama gereği bile duymuyor. Bakın ne diyor Erdoğan Aralık 2020’de? “Her şey gibi muhalefetin de yerli ve millisini ülkemize kazandırmak inşallah bize nasip olacaktır.” İnsan merak ediyor. Bizlere yerli ve milli” muhalefet kazandırmak için acaba neler yapmakta Erdoğan? Bir durup düşünmek için muhalefeti dikkatle incelemek gerekiyor. “İnce” bir analiz İşte tam bu noktada Muharrem İnce giriyor devreye. Aslında İnce’yi ve CHP için kurulan planları geçmişten bu yana analiz etmek uygun olur ancak bu yazıda bugüne odaklanacağız. “Kimleeer kimlerle beraber” dedirten destekçileri Melih Gökçek ve Hacı Yakışıklı gibi isimler bir yana; Genar Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı, dailysabah.com ve Yeni Şafak yazarı İhsan Aktaş’ın birkaç gün önce paylaştığı mesajından anlıyoruz ki, Erdoğan’ın ifade ettiği “yerli ve milli” muhalefet oluşturma yolunda İnce’ye bir rol biçilmiş. Kaynak: https://twitter.com/ihsanaktas/status/1637738142512939010?s=20 Bilerek veya bilmeyerek bu rolü üstlenmiş bir İnce var karşımızda. AKP çevrelerince açıktan desteklenen, artık röportajlarını Abdülkadir Selvi’ye veren, Ahmet Hakan’ın telefonlarını şak diye açan, iktidarı eleştirdiğinden daha keskin ve istikrarli muhalefeti eleştiren, arkasındaki azımsanmayacak saray kaynaklı trol desteğiyle, cumhurbaşkanlığı yarışında yer almak için adeta yeminler etmiş bir İnce ile meşgulüz haftalardır. Kaynak: https://twitter.com/haciykk/status/1639974210549301255?s=20  Kaynak: https://twitter.com/06melihgokcek/status/1641080463430123520?s=20  Kaynak: https://twitter.com/FakeTrendAlert/status/1638291000958279681?s=20 Kısa bir süre önce anketlerde kendisine ancak “diğer” kutucuğunun içinde yer bulabilen Memleket Partisi, İYİP’in tutarsız siyasetinin katkılarıyla, son anketlerde %1 ila %3 arasında yer bulabiliyor artık. (MP’yi %5.6 gösteren Türkiye Raporu (Mart) anketi uç değer olduğundan istatistiksel olarak dikkate almamak gerekiyor). Figure 3: Son anketlerde MP'nin oy orani dagilimi Kaynak: https://tr.euronews.com/2023/03/17/son-secim-anketleri-muharrem-incenin-memleket-partisinin-oy-orani-kac Şimdi İnce ne yapmaya çalışıyor diye soralım. Ama önce kendisi için hızlı bir durum analizi yapalım:
  • Zar zor 100.000 imzayı toplayışını izlerken gördük ki İnce’nin örgütü zayıf.
  • Süper yetkileri olan bir cumhurbaşkanlığına aday ama programı yok. Katıldığı programlarda parti programını konuşmak yerine ekseriyetle CHP’yi ve millet ittifakını eleştiriyor. Seçimi kazanırsa parlamenter sisteme mi geçecek, başkanlık sisteminden mi devam edecek seçmen olarak bunu bile bilmiyoruz.
  • “300 akıllı insan”la ülkeyi yöneteceğim diyor ancak o 300 kişinin bile bundan haberi olmadığını da ekliyor Altaylı’ya konuk olduğu programda. İnce’nin bir ekibi yok.
  • Parti sözcüsü İpek Özkal’ın belirttiğine göre doğalgazı açmamak için bu kış parti binasını kullanmamışlar. İnce’nin kaynağı yok.
  • Fatih Altaylı’nın programında bizzat İnce’nin itiraf ettiği üzere sandıkları koruma kapasitesi yok.
  • 2018 yılında Demirtaş’ı hapishanede ziyaret eden, 2019’da yerel seçimler kazanıldıktan sonra millet ittifakını HDP’ye yeterince teşekkür etmediği için eleştiren kendisi değilmiş gibi; bu seçimde sadece HDP’nin aday çıkartmaması nedeniyle "Bir tarafta Hizbullah var, bir tarafta PKK" diyebiliyor. Böylece cumhur ittifakının habire seslendirdiği “Kılıçdaroğlu PKK’nın adayıdır” kara propagandasına da açıkça destek çıkıyor. Siyasi duruşu yok.
  • Kafası karışık. Temmuz 2022’de Millet İttifakı’na "Aday bulamıyorsanız Muharrem İnce burada. Getirin 6'lı masanın adayı olayım ben. Sıkıntı yok.” diyen İnce, bugün Erdoğan ağzıyla “bunlaar yönetemezler, 6 ay ömürleri olur” diyor. Üstelik aradan geçen zamanda 6’lı masa cumhurbaşkanı adayında, 2.300 maddelik ortak politikalar mutabakat metninde, geçiş süreci yol haritasında ve anayasa taslağında anlaşmışken, Ince Erdoğan’ın temel argümanını millet ittifakına karşı kullanmaktan çekinmiyor. 6’li masanın ülkeyi yönetemeyeceğini, İstanbul’a vali atayamayacağını iddia ettiği aynı programda, İYİP ve CHP’yle ittifak kurma teklifinde bulunabiliyor.
  • Konuşmalarına ciddiyetsizlik ve tutarsızlık hakim. Ince’nin açıklamalarına göre partisinin oy oranı 12 Mart’ta %28, 20 Mart’ta %19, 29 Mart’ta ise %16, anketlere göre ise %1-%3 bandinda. Seçim sonuçları için de benzer bir ciddiyetsizliği sürdürüyor Muharrem Ince: %38’le birinci tur, %68’le ikinci tur diye tahminlerini üstümüze boca ediyor.
  • Stratejisi yok, öngörüsü yok. Fatih Altaylı’nın karşısında seçimi nasıl kazanacağını anlatırken kafasında net bir strateji olmadığını goruyoruz. İkinci turda, ilk turda 1. ve 3. olan aday yarışır belki demesi, HDP’nin aday çıkartacağını iddia etmesi onun tecrübesinde bir siyasi figür için hayal kırıklığı yaratıyor.
  • Süper yekili cumhurbaşkanlığına adayken, Steinbeck’i alıntılayarak üzerine çok gelindiği için dengesini kaybettiğini belirtmesi seçmende anlayış uyandırmıyor. Cumhurbaşkanı olduğunda üzerine gelinmeyeceğini hesap ediyor olamayacağı için, İnce’nin kişisel özellikleri bakımından da rol için uygun birisi olmadigi aşikar. Henüz adayken gazetecilerle sürdürdüğü polemikler, Erdoğan’ın kötü bir kopyası konuşmaları cumhurbaşkanlığında yaşayacaklarımızın bir öngösterimi gibi. Bu nedenlerle cumhurbaşkanlığı görevine uygunluğu şüpheli.
Peki, tüm bu açılardan değerlendirdiğimizde, cumhurbaşkanlığı seçimini kazanma olasılığı sıfır olan İnce seçimleri ikinci tura bıraktırarak ne yapmaya çalışıyor? Bu durumun kendisine ve partisine hiçbir somut fayda sağlamadığı açık. Her açıklamasında en belirgin katmanı anti-CHP olan İnce, Erdoğan karşıtı seçmenden muazzam bir tepki görüyor. Demeçlerinde öne çıkan; 2018 seçimlerindeki yenilgiyi halen hazmedememesi, bedeni 2023’e varmış olsa da kafaca 2018’de kalması, kendinden başka herkeste suç bulması, partiye biriktirdiği öfke ve Kılıçdaroğlu’na 2 kurultayda farkla yenilmiş olmanın hırsı; aydınlık ve demokrat bir Türkiye’yi geri getirme isteğine baskın geliyor. Egosu, kibirli kişiliği hatta belki narsist yapısı da İnce’yi gerçeklikten kopararak bu duruma hizmet ediyor. Başka çıkarları yoksa temel motivasyonu bunlar gibi görünüyor. Bilerek veya bilmeyerek iktidarın değirmenine su taşıyor. Bu seçimde Erdoğan’ı kendisi yenemeyeceğine göre, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ı yenmesine engel olmak istediğini düşünebiliriz. Erdoğan Neden Seçimlerin 2. Tura Kalmasını İstiyor? Diğer yandan İnce bir konuda haklı. Bu seçim kaybedilen belediye seçimlerinden farklı. Çünkü iki turlu bir seçim ve teknik olarak oy bölme diye bir şey yok. Peki muhalif seçmen ve ittifak bileşenleri neden seçimlerin 2. tura kalmasını istemiyor? Veya tersinden soralım; ilk turda seçimi kazanamayacağını bilen Erdoğan neden seçimlerin 2. tura kalmasını istiyor? Türkiye’yi sarsan, hatta kana bulayan, ama Erdoğan’ın oylarını tam 10 puan arttırdığı, 7 Haziran – 1 Kasım 2015 sürecine tanık olan herkes biliyor ki, o 2 hafta bu ülkede her şey olabilir. Örnegin, ekonomist Atilla Yeşilada uyarıyor: “İki tur arasında TCMB doları serbest bırakarak, dövizi fırlatma operasyonuyla istikrarsızlık korkusu yaşatabilir.” Buna ek olarak milletvekilleri seçildiği için sandık güvenliğini sağlamak daha zor olabilir. Meclis aritmetiğinde oluşacak bir dezavantaj AKP’nin istikrar söylemiyle oya dönüştürülebilir. Kazanmaya bu kadar yakınken muhalif seçmen elbette bu riskleri almak istemiyor. Aydınlık bir ülke hayal eden her İnce taraftarına 45 günde bu riskleri anlatmak çok da zor değil diye düşünüyorum. Mantıklı düşünen ve daha da önemlisi özgür karar verebilen bir İnce’nin halen ikna olabileceğine, aksi durumda ise oylarının seçime yaklaştıkça iyiden iyiye azalacağına ve seçimin yine de ilk turda kazanılabileceğine inanıyorum. Müesses nizamın silahlı, silahsız, açıktan ve örtülü tüm planlarının, aktörlerinin, truva atlarının panzehiri olarak ise Kılıçdaroğlu’nu görüyorum. Halk TV’de Lider Masası programında İnce’ye verdiği olgun ve alçakgönüllü yanıt, tüm nezaketiyle bugünkü Memleket Partisi ziyareti, kışkırtılamaması, partisine verdiği nezaketli olma talimatı, Ağıralioğlu’nun ağır suçlamalarını eleştiri kapsamında kabul etmesi, yani karşımızda uzun zamandır hasret kaldığımız gerçek bir demokrat olması, samimi ve birleştirici tavrı tüm planları boşa düşürecek bir panzehir bence. Biliyoruz ki Kılıçdaroğlu uzun zamandır her şeyin farkında. Adaylığına karşı kampanyanın tepe noktasına ulaştığı günkü sözleriyle bitirelim: Unutmayın, 418 milyar dolar çok büyük paradır. Kaynak: https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1621977711563390978?s=20 --- Referanslar:
  1. CHP’li yetkili ‘yumuşak geçiş’ baskısını anlattı: Aday dayatıyorlar https://www.diken.com.tr/chpli-yetkili-yumusak-gecis-baskisini-anlatti-aday-dayatiliyor-kilicdaroglu-meydan-okuyacak/
  2. Kılıçdaroğlu’na karşı ‘Yalı Partisi’ https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-terkoglu/kilicdarogluna-karsi-yali-partisi-2063907
  3. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu’nun bugün kaleme aldığı “Yalıdaki parti” başlıklı köşe yazısı, hem medya hem de iş dünyasında tartışma yaratacak https://www.patronlardunyasi.com/haber/Cumhuriyet-Gazetesi-yazari-Baris-Terkoglu-nun-bugun-kaleme-aldigi-Yalidaki-parti-baslikli-kose-yazisi-hem-medya-hem-de-is-dunyasinda-tartisma-yaratacak-/276496
  4. Muhalefetin de yerli ve millisini kazandıracağız
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/muhalefetin-de-yerli-ve-millisini-kazandiracagiz-41696912
  1. Sabah yazarı Ardıç: CHP yönetiminin başında bir tek İnce derdi yok, "Baykalcılar" da ayrılmak için fırsat kolluyorlarmış
https://t24.com.tr/haber/sabah-yazari-ardic-chp-yonetiminin-basinda-bir-tek-ince-derdi-yok-baykalcilar-da-ayrilmak-icin-firsat-kolluyorlarmis,896950
  1. Muharrem İnce: 6'lı masanın adayı olayım ama bu sefer şartlarım var https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/muharrem-ince-6li-masanin-adayi-olayim-ama-bu-sefer-sartlarim-var-1963355