Herkes bilir ki Harlem Amerika’da siyahilerin evidir. Ama bu durum değişiyor. Siyahi olmayan ev sahipleri ev kiralarını artırıyor ve siyahiler taşınmak zorunda kalıyorlar. Bu örnek kültür yağmacılığı denilen olgunun örneklerinden biri…
Yaklaşık 3 yıldır New York’ta Harlem’de yaşıyorum. Genel olarak New York’a yeni taşınan insanların ilk etapta tercih ettiği bir bölge değil Harlem. Sebebi de tehlikeli olarak lanse edilmesi. Ben de New York’a taşınmadan önce neresi tehlikeli, neresi değil araştırma yapmıştım, orada yaşayan insanlara sormuştum ve tek bir sonuç çıkmıştı: New York genel olarak tehlikeli ama Doğu Harlem denilen bölge bir tık daha tehlikeli. Ben ne yaptım? İlk olarak Doğu Harlem’e taşındım 1 sene için.
New York aslında bir eyalet. Bizim filmlerde gördüğümüz New York ise bu eyaletin içindeki New York Şehri. Bu şehir 5 bölgeden oluşuyor. Manhattan, Brooklyn, Queens, the Bronx (neden bilmiyorum ama Bronx değil
the Bronx) ve Staten Island. Harlem ise Manhattan’ın içinde Central Park’ın kuzeyinde çok büyük bir bölge. Çocukluğumdan beri en büyük hayallerimden birisi Harlem’de yaşamaktı ve New York’a taşındım taşınalı Harlem’de yaşıyorum.
ABD’de siyasetinde belli başlı konular var: kürtaj, silahlanma, ırkçılık ve LGBTQ. Irkçılık bunlar arasında en önemlisi. ABD’de herhangi bir olayı analiz ederken ırkçılığa odaklanmazsanız “eksik bir analiz yapmış olursunuz”.
Farklı ülkelerde halkın gündemi farklı oluyor. ABD’de ise halkın odaklandığı ve aslında siyasi diskurlarının büyük bir bölümünü oluşturan belli başlı konular var. 4 kategori altında bunu açıklarsak kürtaj, silahlanma, ırkçılık ve LGBTQ. Irkçılık ise bu konular arasında ABD toplumunun en derin noktalarına kadar işlemiş en önemli konu. ABD’de herhangi bir olayı analiz ederken ırkçılığa odaklanmazsanız mutlaka eksik bir analiz yapmış olursunuz gibi bir algı var. En başta çok abartılı bir söylem gibi düşünmüş olsam da Harlem’de geçen 3 yılın sonunda ne kadar haklı olduklarını anlamış oldum.
Çok ilginç bir örnekle başlayayım. Manhattan’da belli bir noktadan sonra sokak isimleri sırayla 1’den başlar 200’lere kadar gider. Central Park 59. ile 110. sokaklar arasındadır. Harlem, Central Park’ın bittiği yerde yani 110. sokakta başlar ve 170-180’lere kadar gider. Bu bölgeye giden metro hatlarının hepsi ise Manhattan adasının güneyinden gelir ve kuzeye doğru yönelir. Fakat bir metro hattı çoğunlukla siyahilerin yaşadığı Harlem bölgesine girmeden 96. sokakta sona eriyor. Bu hatta binerseniz trendekilerin çoğunluğunun beyaz insanlar olduğunu göreceksiniz. 2 cadde yanda olan başka bir metro hattına bindiğinizde ise manzara tam tersi olacak. Bu metro olayını şehirde doğup büyümüş kime sorarsanız sorun, beyaz veya siyahi fark etmez, söyleyecekleri şey şu: bu hattın bu şekilde dizayn edilmesinin sebebi beyaz insanların rahat rahat kendi trenlerinde seyahat etmesi çünkü siyahiler genelde 96. sokağın daha üst tarafında yaşadığı için bu trene binmiyorlar. Bu tren aslında siyahilerin ve beyazların yaşadığı bölgenin tam arasında sona eriyor.
Bu verdiğim örnek şehirde o bölgede yaşayanların bildiği çok açık ve bariz bir şekilde görünen bir ırkçılık örneği.
Harlem özelinde başka bir örnek ise Central Park örneği. Central Park henüz yapılmadan önce parkın kuzey bölgesinde aslında siyahiler oturuyorlardı. Fakat park yapılsın diye bu insanlar bulundukları yerden atıldılar. Şu andaki Harlem dediğimiz bölge ise siyahilerle alakalı ABD içindeki en ünlü bölge. Herkes bilir ki burası siyahilerin evi. Ama bu durum ne yazık ki süreç içinde değişiyor.
Harlem’deki beyazların oranı yüzde 10’un altında. Bölgenin yaklaşık yüzde 60’ını siyahiler oluşturuyor. İkinci büyük grup ise yüzde 25 ile Latinler. Fakat bölge, emlak piyasasına hakim Yahudilerin centrifikasyonuyla değişmeye başladı.
Harlem’de yaşayan beyaz insan oranı yüzde 10’un altında. Bölgenin yaklaşık yüzde 60’ını siyahiler oluşturuyor. İkinci büyük grup ise yaklaşık yüzde 25 ile Latinler. Tabii eskiden burada yaşayan siyahi oranı çok daha yüksekti ama zamanla bu durum değişti. Bunun en büyük sebeplerinden birisi centrifikasyon. Bu bölge eskiden tehlikeli bir bölge olarak addedilirken sonradan özellikle Central Park’ın yakın kuzeyinde kalan bölge centrifikasyona uğruyor ve bölge yavaş yavaş insan çekmeye başlıyor. Bu süreçte özellikle Yahudiler Harlem’de emlak konusunda bayağı etkin olmaya başlıyorlar. Eskiden evlerin sahibi çoğunlukla siyahiyken şimdi bu durum tam tersine dönmeye başlıyor. Bölge centrifikasyondan dolayı güzelleşmeye (!) başladığı için bu siyahi olmayan ev sahipleri ev kiralarını artırıyor ve genelde sosyoekonomik olarak daha düşük seviyede olan siyahi insanlar Harlem’den başka yerlere taşınmak zorunda kalıyor. Yani siyahilerin evi olarak bilinen bu bölge aslında artık siyahilerin evi olmaktan çıkıyor.
Bu örnek aslında kültür yağmacılığı (cultural appropriation) denilen olgunun örneklerinden birisi. Genel olarak belli bir kültüre ait olduğunu bildiğimiz şeylerin popülasyon olarak daha büyük gruplar tarafından çalınması yağmalanması durumu. Mesela rap müzik siyahi bir müzik türü ama en bilinen rapçi beyaz birisi: Eminem. Harlem siyahilerin evi olarak biliniyor ama artık değil, siyahi olmayan belli gruplar buradaki emlağı satın alıp kira fiyatlarını artırıp siyahilerin bu bölgeyi bırakmalarına neden oluyorlar.
Burada biraz daha göz önünde olan daha anlaması kolay örnekler verdim. Çoğu zaman anlaması gerçekten zor durumlarla karşılaşıyorsunuz ve bilmeden bir kelime ya da cümle ile ırkçılık yapmış olabiliyorsunuz. Mesela bu yazının başından beri Harlem’in tehlikeli olma algısından bahsettim ve bazı insanlar için bu ırkçı bir söylem olabiliyor. Nedenine Harlem’le alakalı bir sonraki yazımda değineceğim.