Acıdır ancak Erdoğan bugünden sonra kapsayıcı, hoşgörülü bir dil kullansa oyları artmayacak azalacaktır. 20 yıllık kutuplaşmanın, medya propagandasının sonunda toplum bu noktadadır.Ekonomide iktidar enflasyon ile fiilen mücadele etmediğini, aksine yükselen fiyatlardan kendi sorumluluğunu atmak adına fırsatçılarla, vicdansızlarla ajanlarla mücadele ettiğini kabul etmiş durumdadır. Bugün Merkez Bankası faizleri artsa da piyasalara olumsuz etkisi olumlu etkisinden fazla olacaktır. Artık normalin, iyinin, doğrunun, güzelin Erdoğan hükümetine, Erdoğan-Bahçeli iktidarına bir faydası yoktur. Yarattıkları Türkiye’de iyi, doğru ve güzelin bir ödülü yoktur, yükü vardır. Erdoğan hükümetinin kendisi açısından kutuplaşma ve sertleşme en doğru yoldur. Hükümet muhalifler başta olmak üzere tüm topluma sosyal, siyasi, hukuki baskıları arttıracaktır. Bu baskı artışı hükümetin aynı zamanda çıkarına olan politikadır. Demokratik bir Erdoğan iktidarı Erdoğan’ın gidişini sadece daha da hızlandıracaktır. Erdoğan açısından demokratik tavrın nemalandığı bir toplum değildir Türk toplumu. Demokrat bir Bahçeli de haliyle oy kaybedecektir. Erdoğan bugün faiz netice enflasyon sonuçtur tezinden vazgeçse ekonomi artık daha da kötüye gidecektir. Dükkanlar kapanacak, işsizlik daha da artacaktır. Nispeten olumlu para politikasından ise Erdoğan hükümetine kimse güvenmediği için Türkiye nemalanamayacaktır. Bugün hükümetin elinde kalan tek yol yanlışı sürdürmektir. İktidar için tek yol yalana, yanlışa, çirkine sarılmaktır. ERDOĞAN SONRASI TÜRKİYE Erdoğan hükümeti sonrasında en kolaylıkla çözülecek mesele ekonomidir. Muhalefet Türkiye’yi kolaylıkla içinde bulunduğu ekonomik buhrandan çıkaracaktır. Ancak “sürtük” sözünü normalleştirmiş bir toplum nasıl düzelir sorusunun cevabı kolay bulunmayacaktır. Şirazesi, normali, doğrusu, pusulası değil çatışması, öfkesi, kini olan bir toplumumuz var. Belki iktidar değişecek ama görünen gelecekte kutuplaşmış bir toplumda yaşamaya devam edeceğiz. Tarih geriye doğru akmayacak. Merkez medya kurulamayacak. Farklı kutuplarda, kompartmanlarda yaşamaya devam edeceğiz. Hamasetle büyüyen kitleler yine Türkiye’de kalacaklar. Kolektif narsist bir toplum olarak yaşayacağız. Muhtemelen daha da sertleşeceğiz. Komplo teorilerine ilgi, alaka daha da artacak. Aşı karşıtlığı artacak. Fantastik kültlerin Türkiye versiyonlarını tanıyacağız. Seçim yenilgisi İslamcı yapıları daha da radikalleştirecek. Kısacası Erdoğan sonrasında işimiz hiç kolay olmayacak. --- [1] https://www.t24.com.tr/haber/aksoy-arastirma-erdogan-in-kullandigi-surtuk-kelimesini-yuzde-39-dogru-buldugunu-ifade-etti,1038826
Erdoğan sonrasında en kolay çözülecek mesele ekonomidir. Ancak “sürtük” sözünü normalleştirmiş bir toplum nasıl düzelir sorusunun cevabı kolay bulunmayacaktır. Kutuplaşmış bir toplumda yaşamaya devam edeceğiz.
Tayyip Erdoğan sert ve temelsiz söylemlerini artırarak sürdürüyor. Devlet Bahçeli ile birlikte çıktığı yolda Erdoğan, Gezi eylemlerinde “Cami yakıldı” gibi temelsiz açıklamasını eylemcilere sürtük ve çürük diyerek sürdürdü. Bu açıklamalar, enflasyonun olmadığı hayat pahalılığının olduğu, faiz indirmeye devam edecekleri beyanatıyla devam etti. Erdoğan’ın ortağı Bahçeli ise “Bu masa kinin, kirin ve kifayetsizliğin masasıdır. Bu masa zilletin mayalandığı zararlı kımıl masasıdır. Bizim ayaklarına çıyanların tutunduğu masamız yoktur.” derken; enflasyonu vicdansızlara, ajanlara bağlıyordu. Bütün bu söylemlere Ekonomi Bakanı Nurettin Nebati ise "Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Yoksa enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabilirdik. Yüksek faiz artışı yapardık. O zaman üretim dururdu. Kur korumalı TL’ye geçerek bir yandan doları frenledik. Diğer yandan üretimi ve büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar" şeklinde pervasız ama dürüst açıklamasıyla katkı yaptı.
İKTİDAR NEDEN ÇÖZEMEZ?
Bütün bu söylemlerin neticesinde bir durum değerlendirmesi yapılmalıdır. Mevcut iktidarın elinde kalan bir şey yoktur. Alternatif, farklı senaryo, şapkadan çıkacak tavşan yoktur. İktidarın elindeki tek barut zaten uyguladığı yanlış politikalardır. Bu politikalarla da geçmişten farklı bir netice ortaya çıkmayacaktır.
Erdoğan’ı anlamaya çalışmanın, tevil etmenin, izah etmenin işlevi, faydası yoktur. Türkiye ekonomik, toplumsal, psikolojik açıdan korkunç bir noktadadır. Aksoy Araştırma’nın verilerine göre toplumun %39’unun Cumhurbaşkanının “sürtük” kavramını kullanmasıyla bir sorunu yoktur.[1] Acıdır ancak Erdoğan bugünden sonra kapsayıcı, hoşgörülü bir dil kullansa oyları artmayacak azalacaktır. 20 yıllık kutuplaşmanın, medya propagandasının sonunda toplum bu noktadadır.
Yorumlar
Popüler Haberler
MHP'li vekillerin istifa gerekçesine PolitikYol ulaştı: VIP altın kaçakçılığı
Marmaray'da bir kişi intihar etti
Yasadışı bahis soruşturmasında yeni dalga: 7 fenomene yakalama kararı
Sivas’ta dershane bulunan binada yangın: Bir öğretmen öldü
Selçuk Üniversitesi, mutluluğun formülünü aramayı bıraktı
Bahtiyar Aladağ isimli erkeğin katliamı: Ölü sayısı sekize yükseldi