Avrupa birliği başta olmak üzere uluslararası çalışma örgütü (ILO) ve her ülkenin çalışma bakanlıklarının yaklaşımı derneklere yâda aktivistlere hazırlamış oldukları projede toplumun dışlanmış kesimlerinin sorunlarını görünür kılacak çalışmalarına maddi destek sağlayıp, o sorunun çözülmesi için bir beklenti oluşturulmasına neden olmak. Bu sivil toplumcu yaklaşım aslında Sovyetler birliğinin çözülmesiyle beraber semerinden kurtulmuş eşşek gibi koşan ve saldıran kapitalizmin uç noktalarını en azından dizginlemek için kurgulanmış bir yapıdır. 2000’lerin başında yaygınlaşan solu ve sendikaları da etkileyen bu tarz AB’nin siyasi kurgusuna dönüştü. Kapitalizmin dışında bir sistemin mümkün olmayacağını her sorunu kendi yöntemleriyle çözme hünerleri olduğunu da ispata çalışıyorlar. Gelelim bizim burada işleyeceğimiz ana konu olan çocuk işçiliği meselesine bu konuda uluslararası mecrada işbirliğinin yaşandığı bir başlıktır. Türkiye AB ilişkileri dönem dönem sıkıntılı karışık bir işleyişe sahip olsa da AB’ye üyelik rotasından sapılmamıştır. Projelerde de işbirliğine her dönem gidilmiştir. Bazen bakanlıkların merkezinde ILO ve AB işbirliği öne çıkarken bazen de merkezinde dernekler yer almıştır. İstenirse bu projeye de bir göz atılabilir. https://www.ilo.org/ankara/projects/WCMS_761283/lang--tr/index.htm Avrupa Birliği, BM, ILO gibi örgütlerin uluslararası anlamda geliştirdikleri çocuk işçiliği ile mücadele de önleme girişimleri diğer ülkelere tavsiyenin ötesine geçmemiştir. ” ILO, 182 sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesini 17 Haziran 1999 tarihinde kabul edilmiştir. Türkiye ise 182 sayılı ILO Sözleşmesinin onaylanmasını 25 Ocak 2001 tarihinde 4623 sayılı kanun ile uygun bulmuştur. Sözleşme, 18 Mayıs 2001 tarihli 2001/2528 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının ardından 27 Haziran 2001 tarihli ve 24445 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi” Projelerin çoğu çocuk işçilerle ve ailelerle yapılan görüşmeler ve uygulanan anketler yöntemi ile sorunu görünür kılma gayreti sergiliyorlar. Ailelere izletilen videolar ile beraber bakanlıktaki yetkili kişilerle yaptıkları görüşmelerle çocukları çalışmaktan vazgeçirmeye çalışıyorlar. Bu yaklaşımın kendisi ailelerin keyfilikten çocuklarını çalıştırdıkları izlenimine neden oluyor. Sorunun yanlış tespit edilmesi çözümünü de yanlış yerlerde aranmasına neden oluyor. TÜİK’in açıkladığı 2019 çocuk işçiliği raporunda dahi görülmekte olan çocukların yüzde altmışa yakını hane halkına ekonomik olarak katkı sağlama amacıyla çalışıyor. Yoksulluk çocuk işçiliğinin temel nedeni bir diğer önemli konuda patronların ucuz iş gücü olmaları nedeniyle çocuk işçiliği talep ve tercih ediyor oluşu. Kapitalist devletlerin yoksulluğu ortadan kaldıramayacağı ve patronların bu taleplerini görmezden gelemeyeceği için çocukların çalışma koşullarında iyileşme sağlamak bu projeciliğin yapmaya çalıştığıdır. 2020 yılında İşçi sağlığı ve güvenliği meclisini açıkladığı rapora göre 68 çocuk işçi çalışırken yaşamını yitirdi. Çocuk işçiliğini önleme projesi olarak genç hayat vakfının 2017 yılındaki bir projesini paylaşmak istiyorum. Hedef Grup
  • Çocuklar, aileler, tarım iş aracıları, öğretmenler, bahçe sahipleri, yerel yönetimler, üniversiteli gençler
Amaçlar
  • Proje, yerel yönetimlerle ortak çalışma prensipleri geliştirilerek mevsimlik tarımda çocuk işçiliği soruna yönelik çözüm üretilmesi hedefiyle hayata geçirilmiştir. Yerelde var olan imkanların değerlendirilmesi, yerel yönetimlerin ve kanaat önderlerinin yetkilerinin tanımlanması, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Fair Labor Association desteği ve Nestle, Olam, Balsu işbirliğiyle sürdürülmekte olan proje kapsamında atılan ilk adımlar olmuştur.
Faaliyetler
  • İzleme ve değerlendirme çalışmalarının yapılması
  • Gönüllü eğitimleri
  • Çocuklarla yapılan anket çalışmaları
  • Yerel yönetimlerle yuvarlak masa toplantıları
  • Yaz okulu uygulamaları
  • Rol model buluşmaları
Kazanımlar
  • Çocuk işçiliği ve çocuk hakları konularında bilinçlenme
  • Mevsimlik tarımdaki çocukların eğitime kazandırılması
Yerel ve sektörel bazlı bu tarz projeler için iyi bir örnek olduğunu düşündüğüm için bu projeyi burada paylaştım. Çocuk işçiliğinin en yoğun olduğu sektörün tarım olması gözlerin ilk önce buraya çevrilmesine neden oluyor. Çocuk işçiliğinde resmin bütününe bakmayan aynı zamanda diğer sorunlar gibi bu sorununda kapitalizmden kaynaklandığı bilinerek mücadelesi örülmeyince, projeler kapitalizmin ehlileştirilmesine olan inanca katkı koymaktan başka bir şeye hizmet etmiyor. Sonuç. Sendikaların ve derneklerin bütün sorunların çözüm mercii gibi görülmemesi gerek. Çocuklar içinde daha yaşanılası bir kapitalizm mümkün değil.
  1. https://genchayat.org/portfolio/cocuk-isciligini-onleme-projesi-2/
2. isigmeclisi.org/20608-2020-is-cinayetleri-raporu 3. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=33807