Özgür Hüseyin Akış yazdı | Mirastan son kalıntılar ile sendikal hareket
Politikyol
İşçi sınıfının sendikalardaki örgütlenme mücadelesi Türkiye’de uzun bir süre zor olmuş, ancak güç olmamıştır. Siyasetin bir parçası olduğu, sınıf sendikacılığı örneği sunduğu 1960 ile 80’li yıllar üzerinde durulması gereken bir dönemdir. ( Yıldırım KOÇ- Canan KOÇ DİSK TARİHİ)
Örgütlenme ve grev hakkının bir darbeyle tanınması, durumu biraz farklılaştırsa da, 1961 yılında oluşturulan Anayasa’da işçilere grev hakkı tanınmış, ancak yasallaşması, yasal olmayan Kavel greviyle olmuştur. 28 Ocakta başlayan grev 4 Mart’ta işverenin bütün talepleri kabul etmesiyle sonuçlandı. Bu grevin ardından Meclis’te gündem olmayan, toplu sözleşme grev yasası çıkartıldı.
Bugün ise iktidar, bir darbe girişiminin ardından, OHAL’i bahane ederek alınan grev kararlarını yasaklıyor.
Sermaye sınıfı için tercih edilmeyecek, işçilerin üretimden gelen gücünü kullanma tehdidi bu durumun örgütlü bir şekilde vuku bulması, iktidar tarafından bastırılması için yeterlidir.
İktidar, OHAL döneminde 5 grevi yasakladı. Bu yasa tanımazlık ve keyfilik durumu karşısında hukuki hak arayışları elbette olmalıdır. Ancak, alınan grev kararının hayata geçirilmesindeki tek çözüm haline gelmemelidir. Kavel grevindeki tutum işçiler açısından meşrudur.
Grev kararı alan, bu kararın arkasında duran sendikalar gücünü geçmiş deneyimlerinden alıyorlar.
Birleşik metal iş sendikasına üye işçilerinin firma yöneticilerinin grevi engellemek için uğraşları boşa çıkartılarak, 31 Temmuzda Tecno Maccaferri işçileri hakları için greve başladılar.
Sendikalar, geçmişte işçi sınıfının çıkarlarını programlarının ilk sırasına yazdıklarında, bunu işyerlerinde örgütlü bir şekilde hayata geçiriyorlardı.
Bu sendikalar, programlarına demokrasi ve özgürlük mücadelesini başa yazdıkları anda kendilerini sosyal demokrasinin uzlaşı masasında buluverdiler. İşçi sınıfına burada sıra gelmiyor.
Sendikal hareket siyaset ile bağını, işçi sınıfının çıkarlarını gözeterek yapmadığı takdirde, içinde bulunduğu verili duruma rıza göstermekten başka şansı da kalmıyor.
Sınıf mücadeleleri ve sendikal hareket açısından kısa bir dönem de olsa, DİSK’in tarihi yapılması gerekenlerin yapıldığı takdirde, nelerin olabileceği, yapılmaması gerekenlerin yapıldığında ise bugünkü durumun kaçınılmazlığını gösteriyor.
Yorumlar
Popüler Haberler
İstanbul'da üç eğlence merkezi kalıcı olarak kapandı
Milli Piyango sonuçları açıklandı
'Sarallar' operasyonu: Nadir Metal'in CEO'su Burak Yakın ile 'ünlülerin kebapçısı' Fikret Aydoğdu tutuklandı
TELE1, sunucusunun 'Ferdi Tayfur çıkışı' için özür diledi
Ferdi Tayfur hayatını kaybetti
Kabine kulisi: 'Yeri sağlam' görülen ve 'gidici' gözüyle bakılan isimler