Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş sürecinde ve sonrasında meclisin itibarına helal getirici söylemlerin yanı sıra işleyişine dair atılan adımlarla meclisin yasama organı hüviyetini onaylama merciine dönüştürüverdi. Eskiden iktidar partisinin cumhurbaşkanı meclisten çıkan yasaları gözü kapalı onaylardı. Şimdi ise Cumhurbaşkanının sunduğu teklif meclis tarafından gözü kapalı onaylanıyor. Türkiye’de meclis yüz yıllık tarihinde halkın ortak çıkarlarını savunan vazgeçilmez derecede sahip çıkılması gereken bir kurumdu da yeni sistemle birlikte tahrifata uğrayıp işlevsizleştirildi mi? Osmanlıdaki meclis denemeleri küçümsenmeyecek tarihsel mücadele uğraklarıdır. Kurtuluş savaşında imparatorluğa karşı meclisin alternatif oluşturup iktidara talip olması, yeni yönetim modeli oluşturulması, tarihin çarkının ileriye doğru döndüğünün göstergesiydi. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte meclis ekonominin gelişimini sanayinin gelişiminde arayıp o doğrultuda yasalar çıkarmıştır. Sanayici yaratmak ve onu koruyup kollamak her dönemin iktidarının vazgeçilmezidir. Normal zamanlarda yâda kriz dönemlerinde ilk düşünülmesi gereken sermaye sınıfıdır. Ekonominin çarkları onlar sayesinde döndüğü iddia edilip senaryo onlara göre yazılır. Ekonomideki başrol oyuncuları onlardır. İşçi sınıfı milyonları oluştururken onların filmdeki rolü figüranlıktır. İş hukukunda geçen sendikacılarında sıkça kullandıkları işveren kavramı ülke ekonomisindeki etkilerini göstermek açısından da önemlidir. Bu paketlerden yine de vazgeçmiyorlar neden mi? Meclis ne ekonomik paketler görmüştür. Sadece AKP iktidarıyla birlikte toplam paket sayısı yirmiden fazla kapsamlı paket merakı hazine bakanı Albayrak döneminde ayrı bir revaçta. Bu paketler açıklanırken istihdama yönelik olduğu söyleniyor. Bu paketler yasalaştıktan sonra işsizlik oranları düzenli olarak artış gösteriyor. Ama sermaye grupları karına kar katıyor. Salgın sürecinde Erdoğan ekonomik önlem paketlerini açıklarken patron örgütlerinin temsilcilerinin olduğu salonlarda göz teması kurarak TOBB başkanı Hisarcıklıoğlunun gülüşüne şahit olmayı önemsiyor. Gülen yüzlerin solmaması için hazırlanan kapsamlı ekonomik kalkan planı sonbahara kalmış. Ancak patronların acil taleplerini gidermek için meclise mini istihdam paketini getirdiler. Muhalefetin nefesi bu minik paketi püskürtecek kadar sert esmeyecek bu paket cumhur ittifakının çoğunluğuyla yasalaşacak. Mini paketteki birkaç maddeye bakalım: Sözde işten çıkarma yasağı olan ücretsiz izin hakkını Erdoğan 30 Haziran 2021’e kadar uzatabilecek. Bu süreçte işçiler başka bir işte çalışamayacak. Aynı zamanda haklı fesih sürecini kullanamayacakları için kıdem tazminatını da alamayacak. Aylık 1170 tl ile geçinmeye mecbur bırakılacaklar. Patronlara SGK prim desteği bu süreçte işe geri aldığı işçi başına 868 lira prim desteği alacak. Bu destek işsizlik fonundan karşılanacak. Elli kişiden az işçi çalıştıran ve az riskli işyerleri 2023 yılına kadar iş güvenliği uzmanı çalıştırmayacak. Sonbaharda meclise sunulacak olan kapsamlı paketin içerisinde kıdem tazminatı hakkı da var. Mini paketin Meclis görüşmelerinde muhalefet vekilleri kürsüden sert eleştiriler getirip bezende sözlerim tutanaklara geçsin diyerek tarihsel görevlerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşayacak. Bu meclisteki sözlerin duvara kazınması dahil bu paketlerin durdurulabilmesinde bir anlamı kalmamıştır. Kıdem tazminatı gündeme geldiğinde, sendikacılar, iktidar işçi sınıfının sinir uçlarına dokunuyor diyordu. Sabrı ile takdir toplayan işçi sınıfının göstereceği örgütlü reaksiyon tutanaklara başka şeyler yazdıracaktır. Youtube de meclis kürsüsündeki sert konuşmalar yüzbinlerce izleyici ile buluşurken, işçi sınıfının kürsüleri Üniversiteler dahil hayatın her yerinde kurulmalıdır. İşçi sınıfı bu paketleri geri çevirecekse, hayatı değiştirecek adımların konuşulduğu kürsülerden sesini duyurmalıdır.