Başlıktaki maske mecazi anlam taşımıyor, bugün kapitalist devletlerin satışını, dağıtımını kontrol edemeyip rezil oldukları, virüse tedbir için halka takmalarını önerdikleri ama halkın nasıl ulaşacağı konusunu netleştiremedikleri, bir numaralı sorunlu gündemleridir. Dünya’nın dört, bizim ise bir aydır gündemimizde olan korona krizi başlangıcından itibaren maske fiyatlarındaki fahiş fiyat oranları, belediyelerin ücretsiz dağıtmasıyla merkezi iktidarın bu durumdan rahatsızlık duyup ücretsiz hale getiriyoruz diyerek e devlet üzerinden başvuruları alıp, sonra eczanelerden sağlık bakanlığının göndereceği kodlarla her kişiye on gün için beş adet maske dağıtılacağı haberleri yılan hikayesine döndü. Maskeleri önce stoklayıp, sonra ihraç edip ve sonrası bulunamayan bir ürüne dönüştürdüler. Evet, her şeyin alınıp satılır hale getirildiği buna da piyasa serbestliği dedikleri, patronların çok kazandığı her zamanda kazanmak istediği sömürü sisteminin adı kapitalizmdir. İktidar da ekonomik tedbir açıklamalarında her zaman patronları merkeze koyup bu krizden yara almamalarını sağlayacak adımlar attı. Maliye bakanının son tedbir açıklamasında özel bankalara bir de sitemi vardı. Kamu bankalarının müşterilerinin anapara, faiz ve taksitlerini ötelediğini özel bankaların ise bu konuda bir girişimi olmadığını söyledi. Özel bankaların 2019 yılı net karı 49,8 milyar tl ne demiştik kapitalizm her koşulda kar üzerine kurulu bir sistemdir. Bu kar 2018 yılında başlayan ve süren ekonomik kriz koşullarında gerçekleşen bir kardır. Patronlar için krizin fırsata çevrilip daha fazla kar elde etmek her şeyin önündedir. İktidar sözcülerinin salgın krizinde de üretimin devamı vurgusunun içi boş olup, üretimin sadece patronların çıkarına olduğunu, işçilerin ölümüne çalışmak ve üretmek zorunluluğunu bu salgın iyice görünür kıldı. Maske planlaması yapamayan bir devletin virüsle mücadelede başarı şansı var mı? İşçiler çalışırken iş yerlerinde önlemler alıp, denetim yapabilir mi? Cevabının olumsuz olduğunu hepimiz biliyoruz. Çünkü insana, doğaya, hayvana değer verilmeyen bir sistemdir kapitalizm. Gerçek yüzünü bazen gizleyip sosyal devlet yalanıyla karşımıza çıkar. Bazen de hiç gerek duymadan, bugün olduğu gibi insan ölümlerini normalleştirip kabullendirmek ister. Merkezi planlama ile kontrol altına alınabilecek bir salgının, on binlerce insanın canına, işine mal olması piyasa serbestliğinin sonucudur. Bu salgından en fazla zararı gören emekçi halktır. Kamuculuk, planlama işçi sınıfı için ekmek su kadar kıymetlidir.