Koronavirüs tüm dünyada etkili olmaya devam ediyor. Dün sabah itibari ile tüm dünyada 141 milyon 422 bin 630, vaka ve 3 milyon 20 bin. 112 kişi hayatını kaybetmiş durumda. Yine dün itibari ile Türkiye’de ise vaka sayısı toplam 4 milyon 268 bin 447’a, vefat eden vatandaş sayımız ise 35 bin 926. En azından açıklanan rakamlar böyle.
Tarih Günlük Vaka Sayısı Günlük Vefat Sayısı Toplam Vaka Sayısı Toplam Vefat Sayısı
31.12.2020 14.380 239 2.208.652 20.881
28.02.2021 8.424 66 2.701.588 28.569
18.04.2021 55.802 318 4.268.447 35.926
Sınıfta kalmanın temel nedeni kuşkusuz siyasi iktidarın siyaset yapma anlayışı, siyasal söylemi ve tercih ettikleri yeni yönetim sistemidir. Ve bu değişmedikçe de; Koronavirüs başta olmak üzere ülkenin karşı karşıya olduğu sorunlara etkili çözümler üretemeyecektir.
Bu tabloda ilk göze çarpan vaka ve vefat sayısının son 3.5 ayda hayli yükseldiğidir.Tablo bize çok şey anlatıyor. Görüldüğü gibi, 31 Aralık 2020 yayınlanan tabloda vaka sayısı 2 milyon 208 bin 652 ve vefat eden vatandaşımızın sayısı ise 20 bin 881. 18 Nisan 2021 verilerini dikkate aldığımızda son 3.5 ayda vaka artışının yüzde 93, vefat eden vatandaşımızdaki artışın ise yüzde 72 olduğu görülüyor. Yine tabloda görülen önemli bir tarih de 1 Mart 2021. Şubat sonu yani 28 Şubat 2021’de toplam vaka sayısı 2 milyon 701 bin 588 iken, hayatının kaybeden toplam vatandaşımızın sayısı 28 bin 569. Bu rakamları da 18 Nisan 2021 verileri ile kıyasladığımızda son 1.5 ayda vaka artışının yüzde 57.9 vefat eden vatandaş sayısındaki artışın ise yüzde 25 olduğunu görüyoruz. Görüldüğü gibi 1 Mart sonrası alınan kademeli açılmanın maliyeti hayli yüksek oldu. Tabu buna Şubat ayı içinde AK Parti’nin kalabalık il kongrelerini ve büyük kongresini de eklemek de gerekiyor. KEYFİLİĞİN SONUCU Bütün bu rakamlar bize ülke olarak en başından bu yana Koronavirüs ile mücadele konusunda sınıfta kaldığımızı gösteriyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz haftalarda vaka ve vefat sayılarındaki artıştan 84 milyonu sorumlu tutmuştu. Ama yukarıdaki tablo bize sorumlunun vatandaş değil, siyasi iktidar olduğunu gösteriyor. Sınıfta kalmanın temel nedeni kuşkusuz siyasi iktidarın siyaset yapma anlayışı, siyasal söylemi ve tercih ettikleri yeni yönetim sistemidir. Ve bu değişmedikçe de; Koronavirüs başta olmak üzere ülkenin karşı karşıya olduğu sorunlara etkili çözümler üretemeyecektir. Koronavirüsle etkili mücadele edememenin temel nedeni kuşkusuz ülkenin içinde olduğu ekonomik koşullar. Ama unutmayalım ki, bu ekonomik koşullar birer sonuç ve bu sonucu yaratan da yukarda bahsettiğim gibi siyasi iktidarın siyaset yapma anlayışı ve yönetim zihniyetidir. Yine bu başarısızlıkta siyasi iktidarın, sahadaki TTB başta olmak üzere uzman kurumları dışlaması, kurum yöneticilerinin ötekileştirilmesinin de payı vardır. Ancak süreç içinde ortaya çıkan her şey, başta TTB olmak üzere bu alanda çalışan bağımsız STK’ların haklılığını gösterdi. Bu kötü yönetimin bir yansımasını da aşı konusunda gördük. Ne yazık ki, aşı temini ve aşılama oranında, karşı karşıya olduğumuz rakamları düşündüğümüzde başarılı olabilmiş değiliz. BU TABLO KİMİN ESERİ? Özetle bütün bu tablo kötü yönetim kadar, yönetimin keyfiliğinin bir sonucudur. Siyasi iktidarın yakın geçmişte ‘Biz üzerimize düşeni yapıyoruz ama vatandaş yapmadığı için sayılar artıyor’ söylemi üzerinden; sorumluluğu halka yüklemeye çalıştılar. Şimdi de bunu deniyorlar ve deneyecekler de. Ama gerçek onların söylediği gibi değil ve bunu herkesi biliyor.