Yerel seçim zaferinin getirdiği moral üstünlüğü, erken seçim söylentileri ve anketlerde muhalefet-iktidar arasındaki farkın giderek muhalefet lehine belirginleşmesiyle beraber muhalefetin ittifak stratejileri şimdiden tartışma konusuna dönüşmüş durumda. Uzmanlar ortak Cumhurbaşkanı adayı konusunda uzlaşsa da meclis seçimleri ve ittifaklarda fikir ayrılıkları görülüyor. İttifaklar konusunda üç ana stratejiden bahsetmek mümkün:
  • Millet İttifakı’nın HDP hariç muhalefet partilerinin tamamını kapsayarak genişlemesi,
  • İYİ Parti’nin diğer muhalif sağ partilerle birlikte yeni bir sağ ittifak kurması,
  • Millet İttifakı’nın HDP dahil tüm muhalefet partilerini bir araya getiren yeni bir “Demokrasi İttifakı”na dönüşmesi.
Yazıda 3 stratejiyi özetledikten sonra, muhalefetin neden ilk stratejiyi izlemesi gerektiğini araştırmalar ışığında tartışacağım.
  1. Strateji: Millet İttifakı’nın HDP’yi Kapsamadan Genişlemesi
Birinci stratejiyi savunanlar, oy sayısı yüksek olan parti/ittifaklar lehine avantaj sağlayan D’Hondt sistemini dikkate alarak Millet İttifakı’nın HDP haricinde kalan DEVA, Gelecek Partisi gibi diğer partileri de kapsayarak genişlemesi gerektiğini öne sürüyor. Bu sayede Millet İttifakı’nın birçok ilde Cumhur İttifakı’na gidebilecek sandalyeleri kazanıp TBMM’de meclis çoğunluğunu elde edebileceği ve HDP ile birlikte anayasayı değiştirecek/değişikliği referanduma götürecek mutlak çoğunluğun sağlanabileceği ifade ediliyor. Bu stratejide HDP’nin ittifaktan ayrı seçime katılmasının gerekliliği vurgulanıyor. Bu iddianın tarihsel-sosyolojik ve bölgesel oy dinamiklerine dayalı nedenleri var: (1) 1980’lerden bu yana Kürt siyasi hareketinin Fırat’ın batısında yaşayan çoğunluğun gözünde PKK ile özdeşleştirilmesi; (2) 1991 seçimlerinde SHP-HEP ittifakının SHP oylarını ve milletvekili sayısını geriletmesi; (3) 2010’larda iktidarın özellikle Kobani eylemlerinden beri HDP’yi şeytanlaştırma konusunda amacına ulaşması; (4) HDP’nin Doğu ve Güneydoğu illerinde ittifaka gerek duymadan muhalefeti doğrudan temsil etmesi. Bu dört neden göz önünde bulundurulduğunda, Millet İttifakı ve HDP’nin meclis seçimlerinde bağımsız hareket etmesinin daha makul olacağı belirtiliyor.
  1. Strateji: İYİ Parti’nin Sağ İttifakı Kurması
Yeni ittifak stratejisi, kararsızların ve Cumhur İttifakı’dan uzaklaşan seçmenlerin çoğunlukla sağ kökenli olduğu ve bu nedenle Millet İttifakı’na CHP nedeniyle mesafe koydukları kabulüne dayanıyor. Buna göre İYİ Parti ve diğer sağ partilerin oluşturacağı yeni ittifak, bir yandan kararsızların ve Cumhur seçmenlerinin desteğine ulaşırken, diğer yandan CHP ve HDP kendi seçmenleri ayrı ayrı muhafaza edecek. Sonuç olarak muhalefet oyları iktidar karşısında maksimum düzeye ulaşacak. Bu stratejiyi savunanlar sağ ittifakın sağlayacağı oy artışıyla elde edilecek avantajın, D’Hondt sisteminde muhalefet oylarının bölünmesinden kaynaklı yaşanabilecek dezavantajın önüne geçeceğini iddia ediyor.
  1. Strateji: Millet İttifakı’nın HDP’yi Kapsayarak Demokrasi İttifakı’na Dönüşmesi
Bu strateji muhalefet blokunu demokrasi ittifakına dönüştürüp tüm aktörleri eşit olarak kabul etme prensibine dayanıyor. Bunu savunanlar HDP’nin ittifaka dahil edilmesiyle, muhalefetin tıpkı yerel seçimlerde olduğu gibi özellikle büyükşehirlerde birinci sıraya yükselerek D’Hondt sisteminin avantajından faydalanacağı ve mecliste mutlak çoğunluğa ulaşacağını öngörüyor. HDP’nin ittifakta yer almasının milliyetçi muhalifleri ve Cumhur İttifakı’ndan kopan seçmenleri muhalefetten uzaklaştıracağı argümanına karşı, Erdoğan karşıtlığının artık tüm sosyo-politik yarılma hatlarını aştığı ve muhalefet seçmen gruplarının tamamının yüksek oranda stratejik oy verebileceği kabul ediliyor. Muhalefet Neden 1. Stratejiyi Tercih Etmeli? Bu bölümde 3 alt başlıkta bu tercihi açıklayacağım: (1) “D’Hondt Sisteminde Geniş İttifakın Faydaları”; (2) “Sağ İttifak Oy Bölecek, Getireceği Yeni Oy Potansiyeli Kısıtlı”; (3) “HDP Sol Partilerin Çatı Partisi Olmalı, Ortak Adayı Desteklemeli.”
  1. D’Hondt Sisteminde Geniş İttifakın Faydaları
D’Hondt sistemine göre, bir seçim çevresinde seçime giren tüm partilerin oy toplamları, sırasıyla sırasıyla 1’e, 2’ye, 3’e, 4’e ... bölünerek, o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bu işleme devam edilir. Elde edilen paylar, parti farkı gözetmeksizin, büyükten küçüğe doğru sıralanır. Sandalyeler bu sıralamaya göre partilere dağıtılır[1]. Örneğin,  7 milletvekiline sahip bir seçim bölgesinde A Partisi 60 bin, B Partisi 25 bin, C Partisi 14 bin oy almış olsun. [caption id="attachment_165450" align="alignnone" width="697"] Tablo 1: D’Hondt örneği[/caption] D’Hondt sistemine göre A Partisi 4, B Partisi 2, C Partisi 1 vekil çıkarıyor. Eğer 12 bin oya sahip D Partisi C Partisi ile ittifak yapsaydı, 26 bine ulaşan toplam oyları 25 bin oya sahip B partisinden fazla olacaktı ve 2 sandalye kazanacaklardı. B Partisi ise yalnızca 1 sandalye kazanabilecekti. Özetle, D’Hondt sisteminde ittifakınızı genişletip oy sayınızı artırmanız ve sıralamada burun farkıyla bile olsa rakibinizi geçecek seviyeyi hedeflemeniz en temel prensip. [caption id="attachment_165451" align="alignnone" width="672"] Tablo 2: 2018 seçimleri ittifaksız/ittifaklı dağılım[/caption] 2018 seçimleri muhalefet adına bunun başarılı bir örneğiydi. Millet İttifakı sayesinde İYİ Parti’nin baraj sorunu çözülmüş, CHP ve İYİ Parti ittifak sayesinde fazladan 20 vekil çıkarabilmişti. [caption id="attachment_165452" align="alignnone" width="696"] Tablo 3: 2018 seçimlerinde Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’ndan sandalye kazandığı iller[/caption] Millet İttifakı sayesinde İYİ Parti Afyonkarahisar, Aksaray, Ankara-1, Ankara-3, Sakarya ve Trabzon’da Cumhur İttifakı’ndan 6 sandalye kazandı. CHP bu şekilde 16 vekil daha çıkardı (Elazığ, İstanbul-2, Karabük, Karaman, Kastamonu, Kırıkkale, Konya, Kütahya, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Samsun, Şanlıurfa, Sinop, Yozgat). Cumhur İttifakı ise sadece 4 sandalyeyi Millet İttifakı’nın elinden alabildi (Erzincan, Eskişehir, Isparta, Mersin). Dolayısıyla ittifaklar muhalefete çok daha büyük bir fayda getirmiş oldu. Bu fayda Cumhur İttifakı’nın giderek derinleşen oy kaybıyla daha çok büyüme potansiyeli taşıyor.
  1. Sağ İttifak Oy Bölecek, Getireceği Yeni Oy Potansiyeli Kısıtlı
Bir önceki başlıkta, D’Hondt sisteminde ittifakı genişletip oy sayısını artırarak rakibi geçmenin veya farkı azaltmanın büyük artılarından bahsetmiştik. Eğer İYİ Parti diğer sağ partilerle yeni bir ittifak kurarsa, muhalefette bulunan parti ve ittifakların CHP ve HDP’nin hakim parti olduğu birkaç seçim bölgesi hariç Cumhur İttifakı’nı geçme şansı kalmıyor. [caption id="attachment_165453" align="alignnone" width="696"] Tablo 4: 2018 seçimlerinde sağ ittifak senaryosunda sandalye dağılımı[/caption] Sezai Berat Ünal’ın hazırladığı tabloda, 2018 genel seçimlerinde İYİ Parti’nin DP ve Saadet ile sağ ittifak kurduğu (Millet İttifakı) ve CHP’nin tek başına seçimlere katıldığı senaryo yer alıyor [2]. Buna göre İYİ Parti’nin sandalye sayısı 2 azalacaktı. CHP ittifakta olmadığı için 28 vekil kaybedecekti. HDP’nin vekil sayısı 2 artacaktı. MHP 7, AK Parti ise 28 sandalye daha kazanacaktı. Cumhur İttifakı TBMM’de muhtemel Anayasa değişikliğini tek başına referanduma götürebilecek sandalye sayısına erişecekti (372). CHP ve İYİ Parti’nin toplam kaybının 30 sandalyeye ulaştığı bu tabloda sağ ittifakın, bu kaybı gidermek için İYİ Parti’nin oylarına neredeyse kendi oyuna yakın seviyede yeni oy eklemesi gerekiyordu. Bu noktada sağ ittifakı savunanlar, İYİ Parti önderliğinde kurulacak ittifakın CHP’ye oy vermek istemeyen sağ kararsız seçmen ile Cumhur seçmeninden oy kazanabileceğini ve bu miktara ulaşabileceğini düşünüyor. Peki bu mümkün mü? [caption id="attachment_165457" align="alignnone" width="701"] Tablo 5: 2018 seçimleri-2020 oy geçişleri, TEAM Araştırma[/caption] Öncelikle AK Parti ve MHP’den kopuşun sanıldığı kadar büyük olmadığını ifade etmek gerekiyor. TEAM Araştırma’nın 2020 raporuna göre, AK Parti ve MHP 2018’de kendilerine oy veren seçmenlerin sırasıyla %85 ve %81’ini Cumhur İttifakı’nda muhafaza ediyor[3]. Muhalefet partilerine yönelenler AK Parti’de %8, MHP’de %12. Geriye %7 oranında kararsız Cumhur seçmeni kalıyor. Bu da toplam seçmenin yaklaşık %3’üne tekabül ediyor. İYİ Parti bu kadar küçük bir seçmen grubunun tamamının desteğini alsa bile bunun sağladığı avantaj CHP’den bağımsız ittifak kurmanın dezavantajını dengeleyemiyor. Üstelik Türkiye gibi Erdoğan yanlılığı ve Erdoğan karşıtlığı üzerinden senelerdir kutuplaşan bir ülkede bu seçmenin tamamının desteğini alabilmek kolay değil. [caption id="attachment_165458" align="alignnone" width="676"] Tablo 6: AK Parti’den uzaklaşan seçmenin tercihleri, TEAM Araştırma[/caption] Ayrıca kamuoyunda hakim olan görüşün aksine CHP Cumhur İttifakı’ndan oy çekme konusunda İYİ Parti’den daha başarılı. AK Parti’den uzaklaşan seçmenlerde CHP’ye yönelenlerin oranı İYİ Parti’ye yönelenlerin oranını 3’e katlıyor (%16.1’e %5.2). [caption id="attachment_165460" align="alignnone" width="690"] Tablo 7: MHP’den uzaklaşan seçmenin tercihleri, TEAM Araştırma[/caption] MHP’den uzaklaşan seçmenlerde CHP ve İYİ Parti’ye yönelenlerin oranı ise eşit. [caption id="attachment_165461" align="alignnone" width="653"] Tablo 8: Sol, merkez ve sağ seçmenin oy tercihleri, TEAM Araştırma[/caption] Son olarak ideolojik olarak kendini sağda tanımlayan seçmenin %82’sinin Cumhur İttifakı’na, %10’unun muhalefet partilerine yakın olduğunu ve sadece %8’inin kararsız/protestocu olduğunu ifade etmekte fayda var. Kararsız ve protestocu seçmenlerin oranı ortaya/merkeze yakın pozisyonda konumlanan seçmende %37’yi buluyor. Yeni bir sağ ittifak yerine, genişleyen Millet İttifakı yerel seçimlerde olduğu gibi merkez seçmene hitap edebilen ve iktidar adayına karşı başarılı olan Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş, Zeydan Karalar, Muhittin Böcek gibi milletvekili adaylarıyla bu seçmen grubunda desteğini artırabilir. Ayrıca Millet İttifakı’nın İYİ Parti adayıyla katıldığı büyükşehir ve büyükşehir ilçe seçimlerinde daha başarısız olduğunun altını çizmek gerekiyor.
  1. HDP Sol Partilerin Çatı Partisi Olmalı, Ortak Adayı Desteklemeli
HDP’nin Millet İttifakı’na dahil olmasının muhalefetin geneli açısından hem tarihsel hem de güncel sakıncaları var. 1991 seçimlerinde SHP-HEP ortaklığı SHP’nin %28’den %20’ye düşmesi ve 74 ilden 44’ünde sandalye kazanamamasıyla sonuçlanmıştı. Parti Marmara, Ege ve Karadeniz’de neredeyse “sıfır çekmişti.” HDP Haziran 2015’te Demirtaş liderliğinde Türkiyelileşme, azınlıkların ve dezavantajlı kesimlerin sesi olma ve merkez soldan daha uçta konumlanan solu birleştirme stratejisiyle %14’e dayanmıştı. Ancak Kobani protestoları, PKK eylemleri, YPG sokak çatışmaları ve Suriye’de PYD’ye yönelik TSK harekatları iktidarın HDP’yi şeytanlaştırma stratejisinin seçmenin çoğunluğunda başarıya ulaşmasıyla sonuçlandı. Araştırmalarda HDP’nin marjinal bir noktada konumlandığı ve seçmenlerinin ötekileştirildiği gözlemleniyor. [caption id="attachment_165462" align="alignnone" width="701"] Tablo 9: En uzak hissedilen siyasi parti taraftarları, turkuazlab[/caption] İstanbul Bilgi Ünivertsitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve turkuazlab tarafından yayınlanan Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları 2020 araştırmasına göre en uzak hissedilen siyasi parti taraftarları HDP’liler (%39.8). [caption id="attachment_165464" align="alignnone" width="702"] Tablo 10: En uzak hissedilen siyasi parti taraftarları, turkuazlab[/caption] CHP’lilerin %26’sı, İYİ Partililerin %50’si en uzak hissettikleri parti taraftarları olarak AKP veya MHP’liler yerine HDP’lileri göstermiş. HDP’lilerin %46’sı MHP’lileri işaret etmiş. İYİ Parti’nin MHP’den ayrılan isimlerin kurduğu bir parti olması ve milliyetçi kimliği benimsemeye devam etmesi iki parti seçmenleri arasındaki potansiyel gerilimi yansıtıyor. [caption id="attachment_165465" align="alignnone" width="701"] Tablo 11: Parti kimlik haritası, turkuazlab[/caption] Ayrıca parti kimlik haritasına göre, HDP ve Kürtler tüm partilerden uzak bir noktada konumlanıyor. Tüm bulgular HDP’nin Millet İttifakı’na dahil olmasının iki taraf için de zararlı olabileceğine işaret. HDP lideri Mithat Sancar ve İYİ Parti lideri Meral Akşener’in de ifade ettiği gibi HDP’nin Millet İttifakı’na dahil olmadan muhalefet adayını desteklemesi ve HDP’nin kuruluş aşamasında hedeflendiği gibi sol uçta konumlanan seçmenleri sandığa götürmeye teşvik etmesi en makul seçenek olarak görünüyor. Sonuç Uzmanların çoğu ortak aday konusunda anlaşsalar da meclis seçim ittifaklarında ayrışmalar sürüyor. Bu yazıda yeni bir sağ ittifak kurulmadan Millet İttifakı’nın HDP hariç tüm partileri kapsayacak şekilde genişlemesinin gerektiğini açıkladım. Nedenlerini maddeler halinde sıralamak mümkün:
  1. D’Hondt sisteminin oy çokluğunu ve geniş ittifakı zorunlu kılması, bu sayede en az 20 sandalye kazanılması.
  2. Kararsızların sağ yerine daha çok merkezde toplanması, yerel seçimde CHP’nin merkez seçmene ulaşma konusunda başarılı olması.
  3. Kürt siyasal hareketi-merkez sol ittifaklarının geçmişteki başarısızlığı ve HDP’nin muhalefet seçmenin önemli bir bölümünün gözünde ötekileştirilmiş olması.
[1] https://ayam.anayasa.gov.tr/media/4602/turk.pdf [2] https://twitter.com/sberatunal/status/1391417370883809280?s=20 [3] http://www.teamarastirma.com/wp-content/uploads/2021/04/TEAM-Se%C3%A7men-E%C4%9Filimleri-Ara%C5%9Ft%C4%B1rmalar%C4%B1-2020.pdf