2000’lerin başında bazı girişimciler muhafazakâr kadının moda dünyasını anlatan Aysha ve Nun gibi dergiler çıkardılar… Fakat yazılı basın yıllardır görmezden gelme ısrarını sürdürüyor.
“Başörtülü Sosyal Medya Fenomenleri” ile ilgili yazı dizimin ikinci bölümünü uzun tutarak konuyu tamamlamaya çalışacağım.
Geçtiğimiz hafta Figen Somalı’yla yaptığımız söyleşi sonrasında konuyu birkaç boyutuyla değerlendirmek istiyorum.
Bu arada konuyu sosyolojik olarak ele aldığım kadınlar arasında başörtülü veya başörtüsüz bir ayrım yapmanın söz konusu olmadığını özellikle belirtmek istiyorum.
Başörtülü sosyal medya fenomenleriyle ilgili dikkat çekmek istediğim başlıca husus muhafazakâr medyanın kendilerini görmezden gelmeleri… 2000’li yılların başında bazı girişimciler, alandaki bu açığı kapatmak adına muhafazakâr kadının moda dünyasını anlatan Aysha ve Nun gibi dergiler çıkardılar… Fakat yazılı basın bu büyük rağbet gören muhafazakâr kadının moda dünyasına karşı yıllardır görmezden gelme ısrarını sürdürüyor.
Türkiye’deki yükselişe kulaklarını tıkadıkları gibi uluslararası fuarlara öncülük eden Türk girişimcileri de yok saydılar…Ortadoğu kadın modasını şekillendiren Türk kadın sayısının oldukça fazla olduğunu belirtmek istiyorum.
Yazılı basın içinde başörtülü fenomenleri yok saymayan tek kuruluş Akit gazetesidir… Tahmin edeceğiniz üzere; başörtülü fenomenlerin İslam’a zarar verdiğini açıktan beyan ederek, yaptıkları etkinlikleri eleştiren bir anlayış içindeler. Ki bu anlayışa sahip muhafazakâr kadın ve erkek sayısı bir hayli fazla... Karşı olanların gerekçelerinin en başında “Biz bunun için mi başörtüsü mücadelesi verdik?” var.
İnstagram fenomenleri olarak tanımlanan başörtülü genç kadınların giyim ve yaşam tarzıyla İslam’ın özünden uzak bir hayat yaşadıklarını ve bununla da yanlış örnek olduklarını düşünenlerin sayısı bir hayli fazla… Bununla birlikte özellikle son yıllarda başörtüsünü çıkaran kadınların sayısındaki artışı sosyal medya fenomenlerinin tutum ve davranışlarına bağlayanların sayısı da azımsanmayacak kadar çok.
Muhafazakâr kadınlar, birçok sosyal medya fenomeninin başörtüsünü “tanınmak ve kazanç elde etmek için” kullandığını düşünüyor…Saçları örtmek için örtülen başörtüsünün önünden saç gösterme gibi bir akım başlatılmasını da buna örnek gösteriyorlar.
Bununla birlikte, başörtüsünü çıkaran fenomenleri takip edenlerin bu durumdan etkilenerek başını açtığını düşünüyor ve bu duruma tepki gösteriyorlar.
Başörtüsünü çıkaran iki tanınmış isimle ilgili gözlemimi paylaşmak istiyorum.
Sosyal medyafenomeni olan Ebru Sever Türk, bir yıl kadar önce başörtüsünü çıkardı.
Gazeteci Elif Çakır da hemen hemen aynı zamanlarda başörtüsünü çıkaranlardan…
- Ebru Sever Türk, şu an instagram hesabını askıya alarak hiçbir paylaşım yapmıyor.
- Elif Çakır ise yazılarını yazıyor ve programlarına devam ediyor.
Sever Türk’e gösterilen tepkinin Çakır’a gösterilmemesi sosyal medyanın gücüyle ilgili. İnstagram’da çok büyük, güçlü ve etkili bir dünya var…Ve “görünürlük” üzerine inşa edilen bir dünyada görünürlüğünüz farklılaştığı zaman linç ediliyorsunuz.
Hatırlarsanız geçtiğimiz hafta Figen Somalı’yla yaptığımız söyleşide, kendisine “eşinin, yaptığı işten rahatsız olup olmadığını” sormuştum. Kendisi “eşinin çok hoşnut olmasa da yaptığı işe karışmadığını” ifade etmişti… Başını sonradan örten Somalı’ya “Aynı işi başınız açık olarak yapsaydınız eşinizin tepkisi ne olur?” diye sorduğumda ise cevabı “Kesinlikle izin vermezdi” olmuştu…
Sosyal medya fenomenleriyle ilgili yaptığım ufak bir gözlem sonucu dikkatimi çekenhususları birkaç cümle ile özetleyecek olursam;
- Muhafazakâr fenomenlerin estetik ameliyatlar yaptırıp, abartılı giyim ve makyajlar ile zaman zaman şuh pozlar vermede gösterdikleri cesareti,“İslam’ın temel ilkelerine uygun olmadığı” gerekçesiyle eleştirildikleri zaman kendilerini ifade etmekte gösterememeleri…
- Ayrıca ele alınması gereken bir durum da Muhafazakâr genç erkeklerin bir kısmının bu döngüdeki dikkat çeken değişimi… Sosyal medya fenomenliğiyle birlikte eşinin görünürlüğünden rahatsız olan erkek modelinden eşiyle rahat pozlar veren erkek modeline geçiş yaşandı. Bu durumu şöyle özetliyorum: “Acun bile Şeyma ile bu kadar rahat fotoğraf karesi vermedi.”
- Bunun dışında kalan bir kısım muhafazakâr erkekler ise kadınların yapacakları şeyler ve bunların sınırları için “izin” kısmında kendilerine hak görüyor olmaları…
Muhafazakâr erkeklerin, hayatlarındaki kadınların başlarının örtülü olmasına yükledikleri anlam da sosyolojik açıdan irdelediğim bir husus… Bu konuya ilerleyen zamanlarda değineceğimi belirterek kısa tutuyorum.
Not: Yaşadığımız süreci değerlendirmek ve tarihe not düşmek dışında, kimseyi incitmek ya da yargılamak gibi bir niyetimin olmadığını özellikle belirtmek isterim.