"Toplum İçin Yerel Yönetim" Yazı Dizisi: Mahmut Üstün yazdı | Bir seçenek: Toplum için belediyecilik
Politikyol
Toplumda sol belediyeler çalışmaz gibi bir algı yaratıldı son 30 yıldır... Oysa gerçek tam aksidir. Türkiye yerel yönetimler tarihine baktığımızda belediyecilik adına pek çok önemli ve kalıcı hizmette solun toplum için belediyecilik anlayışının rolü olduğu görülür.
Türkiye belediyecilik tarihi açısından baktığınızda ilk metrodan, ilk tercihli otobüs yoluna, ilk halk ekmek uygulamasına, kentlerin en ciddi altyapı sorunlarının çözülmesinden katılımcı belediyeciliğe ve hatta ilk ve en doğru kentsel dönüşüm uygulamalarına kadar toplumcu belediyelerin damgasını taşıyan bir yerel yönetim tarihi ile karşılaşırsınız. Ahmet İsvan, Vedat Dalokay, Ali Dinçer, İhsan Alyanak, Terzi Fikri, Osman Özgüven vb. isimler toplum için belediyeciliğin altın insanlarıdır.
Son 20 yıl içinde de, incelendiğinde görülecektir ki, CHP’li belediyeler görevde oldukları pek çok yerde hep oylarını artırarak yönetimde kalmışlardır. Eskişehir, İzmir ve ilçeleri, İstanbul’un pek çok ilçesi incelendiğinde, buralardaki CHP’li belediyelerin tüm zorluklara rağmen oy desteklerini istikrarlı biçimde büyüttükleri de görülür.
Ankara’ya geldiğimizde... Örneğin Çankaya’da böyledir. CHP burada yüzde 35’lerle ilk kez belediyeyi almıştır. En son seçimlerde CHP oyları yüzde 65’lere ulaşmıştır. Seçimlerin üzerinden geçen üç buçuk yıl sonra Çankaya’da yerel seçim bazında CHP oylarının yüzde 70 çıtasına ulaştığı görülmektedir. Yenimahalle’de de başkan Fethi Yaşar 5 yıllık hizmeti sonucunda CHP oylarını yüzde 30’lardan yüzde 50’lere ulaştırmak gibi çok büyük bir başarıya imza atmıştır.
CHP’li belediyelerin bu oy artışını hizmet yapmadan, hizmetleri halk tarafından itibar görmeden, salt ideolojik kaygılar ekseninde alması olanaklı değildir. İdeolojik kaygılarla ancak çekirdek tabanınızı koruyabilirsiniz ama oylarınızı artıramazsınız. Oysa CHP’li belediyeler özellikle de birden fazla dönem yönetimde bulunduğu bölgelerde oylarında sıçrama yaratmışlardır.
Bu tabloya baktığımızda CHP’li belediyelerin başarısız olduğu söylenemez.
Ama bu başarıya karşın CHP’li belediyeciliğin bir “model” haline geldiği de söylenemez.
Bunun nedenlerinden birincisi örgüt belediye ilişkilerindeki aksaklıklar ve hatta yer yer rekabet ilişkisidir.
İkincisi, çok uzun yıllar parti genel merkezinin belediyelerine (tabi ki başarılarına) sahip çıkmak konusunda epey pinti davranmış olmasıdır.
Üçüncü ve en önemli neden ise, CHP’li belediyelerin yönetimde oldukları ilçelerde oylarını sürekli ve ciddi bir oranda artırma başarısını gösterseler de, bir “farklılık” ortaya koyamamasıdır. AKP’li belediyeler yardımlar ve inşaatla öne çıkmıştı. Bu iki alan AKP’li belediyelerin farklılık algısı oluşturmasına neden olmuştu.
Peki CHP’yi belediyeler hangi konularda farklılık algısı yaratmaktadır deyince aklımıza sadece sanatsal ve kültürel çalışmalar gelmektedir ve bu farklılık algısı da “özel bir başarı öyküsü” yaratmakta yetersiz olmaktadır.
Oysa ulaşımdan yeşil politikasına, yerel sosyal politikalardan üretimci/istihdamcı yerel politikalara, kadın-engelli-yaşlı-çocuk ve yaya dostu kent anlayışından amatör ve kitle sporu önceliğine kadar her alanda bu farklılığı düşünsel ve uygulama anlamında ortaya koyabilecek bir birikimi vardır toplum için belediyecilik anlayışının...
Toplum için belediyecilik anlayışının amacı yalnızca yönetimde olunan yerde oylarını artırmak anlamında “başarılı” olmak değildir. Tüm toplumda heyecan yaratan ve farklılığı net bir biçimde görünen, algılanan toplumcu/halkçı bir yerel yönetim modeli ortaya koyabilmektir. Zira AKP ile aynı kulvarda yarışmak ve bu kulvarda başarılı olmak, arzulanan çıkışı sağlamamaktadır. Sol kulvarda yer aldığını iddia eden belediyelerin en acil sorunu, neo liberal AKP belediyeciliği karşısında kendi farklılığını ve üstünlüğünü ortaya koyacak halkçı/kamucu bir yerel yönetim programı ve uygulaması şekillendirmektir.
Bu model ise kendisini:
1-Kenti üretimci/istihdam yaratıcı bir mekan haline getirmek;
2- Kentin yoksul ve dezavantajlı kesimlerine yönelik etkin ve kalıcı eşitleyici/destekleyici politikalar uygulamak...
3- Kentlerde aktif kent yurttaşlığı ve katılımcı demokrasiyi geliştirmede öncü bir rol oynamak...
4- Kentin doğal dokusunu korumak ve geliştirmek...
5- Kentin tarihi dokusunu korumak ve geliştirmek...
6- Ulaşım, sağlık, spor, eğitim vb. hizmetleriyle kenti herkes için eşit biçimde kolay, güvenli ve keyifli yaşanacak bir sosyal/kültürel mekan haline getirmek...
7- Bu hedeflerle uyum içinde bir kentsel mekan politikası oluşturmak gibi ana başlıklarda ortaya koyar...
Bu ana başlıklar pek çok alt başlıkla detaylandırılabilir.
Bu yazı dizisi, ayrıntıları da kapsayan biçimde toplum için belediyecilik seçeneğinin ilke, program ve politika alanında somutluk kazanmasına katkı sunmak amacını taşımaktadır.
Yorumlar
Popüler Haberler
Yasadışı bahis operasyonu: Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil'e tutuklama talebi
Mahkeme tespit etti: Boğaziçi Üniversitesi, mülakatta usulsüzlük yapmış!
MSB kaynakları, Bosna'da görev yapan Türk askerinin pedofili suçunu doğruladı
Adaylık kulisi: 'İktidarı en mutsuz edecek' İmamoğlu-Yavaş formülü
Ahmak davası: AYM’nin İmamoğlu kararı 9 ay sonra Resmi Gazete'de
Otopsi raporu ortaya çıktı: Rojin'in ölüm nedeni belli oldu