31 Mart - 23 Haziran seçimlerinin gösterdiği iki sonuç var. İlki iktidarın otoriter politikalarına odaklanan, kişileri değil sorunları hedef alan kampanya muhalefetin Millet İttifakı dışındaki partilere de ulaşabilmesini sağlıyor. İkincisi…  31 Mart-23 Haziran tekrar seçim süreci Türkiye’deki en tartışmalı ve en çalkantılı dönemlerden birisi oldu. Geniş kitlelerin tanımadığı, birçok uzman ve yorumcunun hakkında bilgisinin dahi olmadığı Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 18 Aralık 2018’de Millet İttifakı’nın ortak İBB başkanı adayı olarak gösterilmişti. 18 Aralık’tan 31 Mart’a geçen kısa sürede oyunu %20’lerden %50’ye yaklaştıran İmamoğlu, olaylı 31 Mart gecesi sonunda 13 bin farkla yarışı önde bitirmişti. AK Parti’nin “kazandık” afişlerine ve Anadolu Ajansı’nın veri akışını durdurmasına rağmen muhalefetin aday, il başkanları ve partiler nezdinde seçim güvenliği konusundaki azimli birlikteliği İstanbul’da başarıyı getirmişti. Fakat muhalefetin gücünü aşan bir faktör daha vardı: yürütmenin yargı ve bürokrasi üzerindeki etkisi. YSK üyeleri bu baskıya boyun eğerek İmamoğlu’na verilen mazbatayı geri almış ve seçim tekrarı kararına imza atmıştı. Bu kararın akla yatmayan bir diğer tarafı ise şuydu: aynı sandıktaki 4 seçimin sadece biri iptal edilmişti. İktidarın kazançlarını kaybetmek istemediği ilçe belediye seçimleri ve büyükşehir belediye meclisi seçimleri ile muhtarlık seçimlerinin tekrarına gerek duyulmamıştı. 23 HAZİRAN’DA NE OLDU? 31 Mart’ta 13 bin olan fark, 23 Haziran’da 805 bine ulaştı. AK Parti’nin yarattığı mağduriyet algısı ve muhalefetin hukuksuzluk hamlesine karşı küsmeyip mücadele etmesi seçmende havayı değiştirdi. İktidar aktörleri YSK seçim kararıyla yol açtığı mağduriyet hatasından ders almayıp İmamoğlu’nun etnik kimliği üzerinden asılsız propaganda yapınca İmamoğlu’na destek giderek arttı. Bunun yanında iktidarın Öcalan hamlesinin ters teptiği anlaşıldı. OHAL şartlarında özellikle Kürt seçmenlere yönelik artan baskının devam etmesiyle birlikte HDP seçmenleri arasında muhalif bloka yakınlaşanların oranı arttı. Demirtaş gibi seçilmiş HDP’lilerin muhalefete yönelik destek çağrıları da karşılık buldu. CHP 2017 Adalet Yürüyüşü sonrasında rejimin devletçi-milliyetçi hegemonyasından uzaklaşmaya başlamasının meyvelerini topladı. Öte yandan milliyetçi pozisyondaki İYİ Parti ve MHP seçmenleri de tutarsız buldukları bu hamleye tepki gösterdi. Tüm bu gelişmelere eş zamanlı olarak ekonomik krizin derinleşmesi de muhalefetin israf, adalet ve eşitliğe dayalı kampanyasının kitlelere temasının önünü açtı. 2018’den 2019 Haziran’a dek enflasyon %50 artarken, işsizlik %40 yükseldi. Tüketici güven endeksi 70’ten 57.6’ya kadar düştü. 2018 Seçimleri ve 31 Mart – 23 Haziran 2019 Arasında Oy Değişimleri Sandık ve mahalle bazlı ekolojik regresyon modellerine dayanan 2018 genel seçimleri-2019 yerel seçimleri oy geçişi analizine göre, 31 Mart’ta Millet İttifakı’nda yer alan CHP ve İYİ Parti seçmenlerinin %8’inin sandığa gitmediği veya diğer adaylara oy verdiği tahmin edilmişti.[i] [caption id="attachment_211812" align="alignnone" width="454"] Grafik 1: CHP ve İYİ Parti Seçmenlerinin 31 Mart tercihleri[/caption] HDP seçmeninin 31 Mart tercihi merak konusuydu. 31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde HDP’nin aday gösterip göstermeyeceği büyük bir tartışma konusuydu. Aday göstermeyeceğini açıklayan HDP seçmenlerinin ne kadarının sandığa gidip gitmeyeceği tartışmalıydı. İmamoğlu 31 Mart’ta HDP’lilerin %81’inin desteğine ulaşarak büyük bir başarı elde etmiş olsa da muhalefet potansiyeline tam ulaşamamıştı. [caption id="attachment_211811" align="alignnone" width="449"] Grafik 2: CHP ve İYİ Parti Seçmenlerinin 31 Mart tercihleri[/caption] 23 Haziran’da oylarını 4 milyon 171 binden 4 milyon 741 bine çıkaran İmamoğlu’nun oylarına 570 bin yeni seçmen eklenmişti. Parti seçmenlerinin destek oranlarının ne derecede arttığı merak konusuydu. [caption id="attachment_211810" align="alignnone" width="500"] Grafik 3: 31 Mart-23 Haziran 2019 Oy Geçişi Analizi[/caption] TEPAV uzmanı Ayşegül Düşündere’nin gerçekleştirdiği oy geçişi analizine göre sonuçlar şöyleydi[ii]: CHP’lilerde İmamoğlu desteği %98 (2 milyon 379 bin oy) HDP’lilerde %91 (1 milyon 28 bin oy) İYİ Partililerde %95 (712 bin oy) MHP’lilerde %34 (253 bin) AK Partililerde %5 (143 bin) Bu sonuçlara göre muhalif partiler arasında en yüksek artış oranı HDP’lilerdeydi. İmamoğlu’na destek HDP’liler arasında %81’den %91’e yükselmişti. [caption id="attachment_211809" align="alignnone" width="500"] Grafik 4: HDP Seçmenlerinin 1 Mart-23 Haziran 2019 Oy Geçişi Analizi[/caption] SONUÇ 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinin gösterdiği iki sonuç var. İlki, iktidarın şahsına değil eylemlerine, otoriter politikalarına odaklanan, kişileri değil sorunları hedef alan ve çözüm odaklı söylem ve kampanya muhalefetin Millet İttifakı dışındaki partilere de ulaşabilmesini sağlıyor. İkincisi, iktidarın otoriterliğine, keyfi ve oportünist hamlelerine karşı HDP seçmeni ile milliyetçi seçmeni bir arada tutabilmek mümkün. --- [i] https://daktilo1984.com/yazilar/imamoglu-hangi-secmen-gruplarindan-oy-alabilir/ [ii] https://twitter.com/aysegultasoz/status/1144232250986369025?s=20&t=Gn60QU2ncCT5FbczU5dT9g