İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir hafta aradan sonra basın mensupları ile yeniden buluştu. Toplantıda bu kez Altılı Masa’nın hukuktan sorumlu genel başkan yardımcıları yoktu ama CHP ve İYİ Parti’den Başkan Yardımcıları vardı. Yine geçen toplantıda olmayan İstanbul İl Başkanlığı’nı yürüten Canan Kaftancıoğlu da vardı. İmamoğlu esas olarak geçen hafta yaptığı açıklamaya karşı İçişleri Bakanı’nın yaptığı yalanlamayı yayınladığı belgelerle yalanlayarak; bakanlığı belediyede olduğunu iddia ettiği “teröristleri” yayınlanan KHK ile görevden alma hakkı olduğu halde görevden almayarak suç işlediğini ve hakkında suç duyurusunda bulunacağını ifade etti. Yine İmamoğlu, İçişleri Bakanı’nın İstanbul için yapmadığı görevden almayı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışanlar için “olur” vererek yaptığını da ifade etti. Yine "yasak" olduğu için yapmadığı güvenlik soruşturması nedeniyle kendisine yöneltilen suçlamaların daha ağırının kendisinden önce belediye başkanı olan Mevlüt Uysal ve vekaleten başkanlık yapan Vali Ali Yerlikaya tarafında işlendiğini sayılarla medya ile paylaştı. Bütün bu hukuki gerçeklere rağmen Uysal ve Yerlikaya için işletilmeyecek hukuki sürecin sadece kendisi için işletilmesi durumunda geçen hafta ifade ettiği gibi “gök kubbeyi başlarına yıkacağını” tekrarladı. İmamoğlu toplantıda sürece ilişkin hukuki deliller sunsa da sürecin siyasi olduğunu ve buna karşıda siyasi mücadele edeceğini ifade etti. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun dünkü grup toplantısında, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in bugünkü grup toplantılarında kendisine verdikleri desteğin sadece 16 milyonun değil kendisinden sonra benzer süreci yaşama olasılıkları olan belediye başkanlarına sahip çıkma olarak yorumladı. Hedeflenen belediyelerin Türkiye’nin yüzde 40’nı temsil ettiğini de sözlerine ekledi İmamoğlu. “ANADOLU’YU KARIŞ KARIŞ GEZERİM” İmamoğlu konuşmasının başında bu toplantıların, bilgilendirmelerin, yapılan tüm açıklamaların hedefinin hedeflenen “kötü sonu” önlemek için olduğunu ifade etti. Bugüne kadar olmaz denen pek çok şeyin olduğunu, bundan sonra da olmaya devam edeceğini bu yüzden bu sürece hazırlıklı olmaya çağırdı. Sadece Altılı Masa’yı değil toplumu da. İmamoğlu konuşmasında şunu anlıyoruz. Kendisine yapılacak haksızlık karşısında sinmeyecek, tam tersine Anadolu’yu adım adım dolaşarak, yapılan haksızlığı herkese anlatacak. Oluşacak mağduriyet ve haksızlıkların iktidarın seçimde daha farklı kaybetmesine yol açacağını da sözlerine ekledi. KUMPASIN ADRESİ BELLİ Özellikle soru cevap kısmında İmamoğlu, kendisine karşı düzenlenen operasyonda İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı’nın buzdağının görünen kısmı olduğunu, denizin altında görünmeyen kısımda Mefhisto’nun olduğunu ifade etti. İmamoğlu; “Sözlerimizin adresi millete işaret edeceğimiz kişi ne içişleri bakanı ne de adalet bakanı. Onlar buzdağının sadece görünen yüzüdür. Asıl kötülük gerçek mefisto buzdağının altında saklanıyor. Haksız, hukuksuz soruşturmaların imal edildiği, hakimlerin müfettişlerim bir çırpıda değiştirildiği, mahkeme kararlarının yüzümüze okunmadan ele alındığı merkez bellidir. Orası, ruhsatsız kaçak bir merkezdir.” dedi. Ekrem İmamoğlu, birer hafta arayla yaptığı iki toplantıda iktidar, yargı kadar Altılı Masa ve topluma da güçlü mesajlar verdi. Verdiği en güçlü mesaj kuşkusuz, kendisine biçilen kötü sonun gerçekleşmeyeceği yönünde. Bunu da mücadeleyi büyüterek yapıyor. HERKESİN HERKESE İHTİYACI VAR Bunun başarmasının yolu bu yolda tek başına çıkmaması. Açıkçası öyle bir dönemdeyiz ki, Kemal Kılıçdaroğlu, CHP, Altılı Masa ve muhalefetin İmamoğlu’na ihtiyacı kadar; İmamoğlu’nun da bu yolculukta Kemal Kılıçdaroğlu’na, CHP’ye, Altılı Masa’ya ve muhalefete ihtiyacı var. Son olarak şu notu paylaşayım, İmamoğlu ile CHP Genel Merkezi arasında buzları eritecek bazı çalışmalar başlamış. Umarım bu süreç “küçük iktidar” heveslileri tarafından kesintiye uğratılmaz.