İktisat ve Nobel
Politikyol
İktisat, ağırlıklı olarak ekonometrinin, matematiğin, kantitatif analizlerin geniş yer bulduğu çalışmalarla alıyor ödülü. Bu durumda, çok sayıda iktisat Nobel’i "iktisada mı verildi bu ödül" sorusunu sorduruyor.
Hayatım boyunca ne bir filmi Oscar kazandı diye izledim, ne de bir çalışma Nobel kazandı diye kitabını okudum. Ödüllere inanmıyorum. Reddedenlere de hayranım.
Bugüne kadar iktisada Nobel verilmesine muhalif olan Nobel’li iktisatçılar oldu.
Nobel ödüllerinin ilk dağıtıldığı yıl 1901'dir. Fizik, kimya, tıp, edebiyat ve barış dallarındaki ödüllerle başlar. İktisadın Nobel almaya başlaması 1969 yılına denk gelir.
1976 yılının Nobel ödülü Milton Friedman'a gider ve büyük bir tartışma başlar. En yüksek ses, yine bir Nobel ödülü sahibi Gunnar Myrdal'dan gelir. Myrdal, iktisadı "yumuşak" ve çok sayıda politik ve sosyal içerikli değişkene sahip bir disiplin olarak görür ve çizgileri, kuralları çok net olmayan bir alan olarak tanımlar. 1974'te ödülü almış bir akademisyen olarak iktisadın Nobel almaması gerektiğini savunur. Kendisinin de Nobel'i almamış olması gerektiğini de ayrıca vurgular. Nobel ödülüyle gelen paraya ihtiyacı olmadığı için parayı dağıttığını da belirtir.
1977 yılında, çok sayıda iktisatçının katıldığı bir toplantı gerçekleşir New York'ta. Myrdal, Nobel ile ilgili görüşünü kapalı kapılar ardında herkese açar. Çoğunluk, Myrdal ile hemfikirdir ama başka bir gerekçe ile. İktisadın yumuşak ve belirsizlik taşıyan yönleriyle değil, daha çok matematiksel içeriği ve kantitatif çalışmalar yönüyle ödülü aldığını ve aslında ödülün iktisada gitmediğini düşünmektedirler. Bazıları ise, işin başından beri verilmekte olan barış ödülünün neresinin yumuşak olmadığını ya da belirlilik taşıdığını söylerler.
1969'daki ilk ödülü Ragnar Frisch ve Jan Tinbergen ekonometrik ve matematiksel çalışmaları nedeniyle alırlar. 1970'deki ödülü Paul A. Samuelson, iktisadın bilimsel analiz yönünü geliştirmesi ile ilgili olarak alır.
1971'deki ödüle Simon Kuznets, iktisadi büyümenin ampirik yorumunu yapmış olmak nedeniyle layık görülür. 1972'de, sıra Kenneth J. Arrow ve John. R. Hicks'tedir. Genel denge teorisi ve refah teorisine katkıları nedeniyle verilir Nobel kendilerine. Wassily W. Leontief ise girdi-çıktı modelini geliştirmiş olması nedeniyle Nobel'in sahibidir.
1977 yılında, Myrdal'ın başlattığı tartışma yıllar boyu devam eder ama 2007'de yeniden alevlenir.
İktisadın Nobel alması ya da almaması gerekliliğinden çok, tartışmalar aslında iktisadın kendisinden kaynaklanıyor. İktisadın bilimsel bir yapıya kavuşmaya başlaması, matematiğin işin içine yoğun olarak dahil edilmesiyle mümkün oluyor. Ancak, matematiğin aşırı kullanımı, bu kez sosyal bir bilimin ve içinde insan olan bir disiplinin bu kadar sofistike formülle açıklanamayacağı görüşlerinin ortaya çıkmasına yol açıyor. Davranışsal iktisat, nöro iktisat gibi alt dallar doğuyor daha sonra. Hatta, otistik iktisat, post otistik iktisat gibi tartışma alanları çıkıyor.
İktisat, ağırlıklı olarak ekonometrinin, matematiğin, kantitatif analizlerin geniş yer bulduğu çalışmalarla alıyor ödülü. Bu durumda, çok sayıda iktisat Nobel’i "iktisada mı verildi bu ödül" sorusunu sorduruyor.
Onlarca yıldır yapılan tartışmalar ve benim de okumalarımdan ve şahit olduğum uluslararası tartışmalardan çıkardığım bir tahminim var. Öyle tahmin ediyorum ki, pek çok bilim dalında metodoloji, iktisatta olduğu kadar tartışma yaratmamıştır. Varsa da ben bilmiyorum.
Felsefe bilmeden bilim olmaz. Felsefe olmadan buluş yapılamaz, yeni bir teori ortaya atılamaz. Felsefenin bilinmediği ortamda metot gelişmez. Felsefenin olmadığı bir çalışmada matematiksel soyutlama olmaz. Matematiksel soyutlama olmadan hiçbir şey somutlanamaz. Altta derin bir felsefe duruyor. Ama, Heidegger bütün batı felsefesine temelsizdir diyor. Çünkü, daha Yunan'da işe başlanırken "varlık" tanımlanmamış. Diğer yandan, Robert Heilbroner'in modern iktisatta vizyon krizini anlattığı müthiş kitabı geliyor aklıma.
İktisat Nobel alsın mı, almasın mı? Bence hiç önemi yok. John Kenneth Galbraith de almamıştı ama John Kenneth Galbraith, John Kenneth Galbraith'tir.
Yorumlar
Popüler Haberler
Yasadışı bahis operasyonu: Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil'e tutuklama talebi
Mahkeme tespit etti: Boğaziçi Üniversitesi, mülakatta usulsüzlük yapmış!
MSB kaynakları, Bosna'da görev yapan Türk askerinin pedofili suçunu doğruladı
Adaylık kulisi: 'İktidarı en mutsuz edecek' İmamoğlu-Yavaş formülü
Ahmak davası: AYM’nin İmamoğlu kararı 9 ay sonra Resmi Gazete'de
Otopsi raporu ortaya çıktı: Rojin'in ölüm nedeni belli oldu