Tüm öğretmenler iş kanununu ezberlesinler. Emeklerinin sömürülmesine izin vermesinler. Onlara öğretmen çoksa size de kurum çok. Hakkınızı arayın. Bunu bir özel okuldan mobbingden dolayı istifa etmiş, diğerinden menenjit olduğu için kovulmuş biri olarak söylüyorum. Güvenin bana... Bir zamanlar kölelik sistemi varmış. Ne ilkel, ne acımasız… İnsanlar sadece karın tokluğuna çalıştırılırlarmış… Üstün bir zümre varmış ve kast sisteminde o zümrede doğan şanslı sayılırmış. Hayatı boyunca o refahını devam ettirirmiş… Bir de alt kastta doğanlar varmış ve bu kastta doğduysan ne yaparsan yap yükselemezmişsin… Okumak, gelişmek, işini iyi yapmak pek etken faktörler değilmiş… Neyse ki yıl 2021; kastmış, kölelikmiş kalmadı… Yersen! Mesela öğretmenleri ele alalım, toplumun en saygın mesleği olması gereken öğretmenleri… Eğitim fakültelerini kazan, 4 yıl oku, içinde faydalı olma ışığı ve umudu taşı, sonra KPSS’ye çalış üstelik atanamayacağını bile bile… Neden mi? Çünkü MEB çare buldu senin yerine senin yarı parana ön lisans mezunu ücretli öğretmenleri alıyor ve sana daha fazla para vermesine de gerek kalmıyor… Kimin umurunda çocuklar “büyük-küçükbaş hayvan yetiştiriciliği mezunu”ndan ders almış, almamış… Devlet bu, işine bakar… Özellikle de sınıf öğretmeni ve ana okulu öğretmeniysen hepten yandın çünkü sana hiç ihtiyaç yok… Ülkedeki algıya göre 2*2=4’ü herkes öğretebilir. O yüzden ücretli öğretmenin eline sıkıştır üç beş kuruş girdir derse… Bir taşta iki kuş; hem ücretli öğretmeni sömür, hem de eğitim fakültesi mezununu sömür… Neden eğitim fakültesi mezunu sömürülüyor biliyor musunuz? Efendilerin ellerine düştüler de ondan. Müteahhit ve zenginlik fakültesi mezunu, en iyi ihtimalle iktisat mezunu olan özel okul sahiplerinin ellerine düştüler… Hani şu sene başında MEB’in verdiği eğitim-öğretim tazminatını öğretmenin elinden alıp hem MEB’i hem öğretmeni dolandıran okullardan bahsediyorum… Hani öğretmenini stajyer gibi gösterip haftanın 6 günü çalıştırıp, sigortasını yapmadan, aylık 2 bin lira maaşa çalıştıran kurumlardan… ÖĞLE ARASI YOK, HAFTA SONU ARAYAN VELİLER, ZÜMRE TOPLANTILARI… Hayallerinizi yıkacağım biliyorum ama öğretmenlerin yıllık izinleri 3 ay da değil, kim size bunu söyledi, hangi küçük matematik hesabıyla yaptınız bunu bilmiyorum ama en iyi ihtimalle 1 ay özel okullarda… Senede 2 hafta izin kullananlar buna da laf edecekler. Onların içini de rahatlatayım özel okulda öğretmenlerin öğle arası hakları bulunmuyor yani sabah 07.00, akşam 17.00/18.00 çalışırken öğle araları yok. Biriktirin o öğle aralarını da sizin 2 haftalık izniniz eder… Aklıma gelmişken belirteyim çalıştığım kurumda hamile kalmıştım ve İŞKUR’dan sigortamın hamilelik izninde olduğumda ödenmediğini duydum. Kurumun böyle bir HAKKI varmış. Devlet, bu seçimi kuruma bırakmış… Haydi devam edelim… Senede verdiği bütün paralar öğretmene gidiyormuş gibi davranan velilerimiz var bir de… Gece 00.00’da arayıp çocuğunun ders durumunu soran, hamile kalıp kalmamasına karar veren, hafta sonu arayan, “ben seni satın aldımcı” davranan veliler… Basit bir hesaplama yapın, yaklaşık 17.00-18.00 civarı okuldan çıkan bir öğretmen 20 kişilik sınıftaki velilerin her biriyle 20 dakika konuşsa, günde 400 dakika yapar! Bu da 6 saat 40 dk eder. Bir de zümre toplantıları vs. vardır. Haftanın belirli günleri geç çıkılır. Bu geç çıkış genelde 19.00 civarı olur. Tüm bunlar sonucu elde ettiğin ücret 2000, iyi ihtimalle 5000’dir. Tek kişinin 5000 lirayla kira, fatura, market alışverişini karşılayamayacağının hesabını siz yapabilirsiniz. Karşılaştığı veli, çocuk ve yönetici zorbalıklarını söylemiyorum bile! Bunun sonucunda İnan Avşar isminde bir matematik öğretmeni geçtiğimiz yıllarda intihar etti. Artık onun lanetinin mi etkisi bilinmez ama çalıştığı kurum eğitimden çekildi. Peki ama bunu ben bilirken devlet gerçekten bilmiyor mu bu usulsüz çalıştırmaları? Bir de sözleşme imzalatırken insanlar, bu sisteme isyan edip istifa ederse diye 100 binlerce lira tazminata imza attırıyorlar. Benim önerim bütün öğretmenler İş Kanunu’nu ezbere bilsinler, emeklerinin sömürülmesine izin vermesinler, onlara öğretmen çoksa size de kurum çok. Susmayın, hakkınızı arayın… Bunu bir özel okuldan mobbingden dolayı istifa etmiş, başka bir özel okuldan da menenjit olduğu için kovulmuş biri olarak söylüyorum. Güvenin bana. Umarım devlet en kısa zamanda bu emek sömürü merkezlerini denetler ve bir “dur” der. (Elbette yazımda her özel kurumu kastetmiyorum ama takdir edersiniz ki istisnaları tek tek bulup yazamam. Geneli eleştirip bütünü düzeltmek bizim görevimiz olmalı.)