Son haftalarda sıkça duyduğumuz Kur Korumalı Mevduat da finansal mühendisliğin bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Gelin bu ürünün nasıl işlediğine hikayesel bir yaklaşımla bakalım. Doları olan Ayşe teyze ve Türk lirası olan Ahmet amca… Finansal mühendislik, finans piyasasındaki bir çok ürün içinden amaca yönelik olanlarını seçerek yapılandırılmış finansal enstrümanlar geliştirmenin adıdır. Bu enstrümanlar bankalar ve finans kurumları aracılığı ile risk almak ve getirisini çoklamak isteyenlerle riski satmak ve kendisini riskten korumak isteyenlerin arasında el değiştirir. Son haftalarda adını sıkça duyduğumuz Kur Korumalı Mevduat (KKM) da bu finansal mühendisliğin bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Bir önceki yazımda kurun seviyesini önemli ölçüde düşürmek için gizleyerek yapılan kandırmacada bu ürünün dinamikleri hakkında bilgi vereceğimi söylemiştim. Ürün yukarıda da belirttiğim gibi iki ayrı üründen oluşuyor ve yapılandırılmış bir ürün olarak karşımıza çıkıyor.
  1. Ürün – Mevduat: Bankacılığın en temel ürünü olan ve tasarruf sahiplerinin birikimlerini değerlendirdiği mevduat bu ürünün temelini oluşturuyor.
  1. Ürün – Opsiyon (Sigorta): Birçok farklı enstrüman için oluşturulabiliecek bir sigorta olarak düşünülebilir. KKM’da sigortaya konu olan TL ve dövizdir. Anlatımı basite indirgemek için dövizi dolar olarak adlandıracağım. Bu üründe TL mevduat sahibi doların TL karşısında değer kazanması karşısında sigortalanmaktadır.
Mevduat hemen hemen herkes tarafından bilindiği için bu ürünü detaylandırmadan KKM için uygulanan vadelerin 3, 6 ay ve 1 yıl olarak belirlendiğini en düşük faiz oranının %14 en yüksek fazi oranının %17 olduğunu söyleyeyim. Sigorta ürününde bir riskin gerçekleşmesi söz konusu olduğunda sigortalayan sigorta ettirene zararını tazmin eder. Bunun karşılığında da bu riskin gerçekleşme olasılığına göre belirli bir ücret (prim) alır. KKM’de sigorta eden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve T.C. Hazinesi, sigorta ettiren ise mevduat sahipleri olacaktır. Sisteme katılım zorunlu değildir. Bu ürünü hem doları hem TL’si olanlar yapabileceklerdir. Gelin farklı para birimleri üzerinden bu ürünlerin nasıl işlediğine hikayesel bir yaklaşımla bakalım. DOLARI OLAN AYŞE TEYZE: Ayşe teyze yıllarca emeği ile biriktirdiği parasını son dönemlerde enflasyona karşı korumak için 10.000 dolar almış. Fiyatlardaki baş döndürücü yükseliş ve çarşı pazarda gördüğü enflasyon dolayısı ile mevcut varlığını koruyabilmek için başvurduğu bu çareye bile sevinemez olmuş. Dolar 18’lere çıktığında ülkesinin geleceği için iyice endişe eder hale gelmiş. 20 Aralık günü televizyonun karşısında haberleri dinlerken Cumhurbaşkanının açıklamalarına denk gelmiş ve dövizle ilgili uygulayacakları enstrümanı duyunca kulak kabartmış. Cumhurbaşkanı Dolardan TL’ye geçenlere, TL’nin değer kaybı söz konusu olursa aradaki farkı Merkez Bankası’nın ve Hazine’nin karşılayacağını söylüyormuş. Düşünmüş ve bu ürün hakkında biraz daha bilgi almak için sabah bankasına gitmeye karar vermiş. Ama o sırada da gözlerine inanamayacağı gelişmeler oluyormuş. Dakikalar içinde bu ürünü anlayıp gecenin o saatinde dolar satarak 18 olan kuru 12’li seviyelere acaba kimler düşürüyor diye aklından geçiriyormuş. Sabah olunca soluğu bankada almış ve yıllardır çalıştığı temsilcisinden bilgi almaya başlamış. Temsilcisi Mustafa bey kağıt kalemi eline almış ve açıklamaya başlamış. Bu gün 10.000 doların var, bunu Merkez Bankası’nın kurundan TL’ye döneceğiz Ayşe teyze demiş. 3, 6 ay veya 1 yıl gibi vade seçeneklerin var. Anlatması kolay olsun diye gel 1 yıllık örnek üzerinden gidelim demiş Mustafa bey. Sana bunun için bir tablo hazırladım oradan bakalım.
TCMB Dolar Alış Kuru 12.00
USD Mevduat 10,000
TL Karşılığı 120,000
Vade 1 Yıl
Faiz 17%
Faiz Geliri 20,400
Vade Sonu Toplam TL 140,400
Vade Sonu Dolar Başabaş Kuru 14.04
Senaryo 1
Dolar TCMB Alış Kuru 20 TL Olursa Merkez Bankasının 1 Dolar için Karşılayacağı TL miktarı 20-14.04 5.96
Vade Sonunda Ele Geçecek TL 200,000
Senaryo 2
Dolar TCMB Alış Kuru 10 TL Olursa Merkez Bankası herhangi bir şey vermeyecek 0
Vade Sonunda Ele Geçecek TL 140,400
Mustafa bey, Ayşe teyzeye her iki senaryoyu da anlatmış. Ayşe teyzenin kafasında sorular belirmiş hemen. Başlamış sıralamaya. Ne dersin Mustafa bey gösterdiğin Senaryo 2 olur mu? Mustafa bey düşünmüş taşınmış ve Ayşe teyzeciğim benim bir şey söylemem doğru olmaz, risk senin, 3 yıldır yaşadıklarımızı düşün, göz önünde tut, ufukta bir ışık görüyorsan sen karar ver demiş. Söylemem gerekirse bu işlemlerde stopaj da kesmiyor devlet kazandığın faizden. Peki demiş Ayşe teyze, Senaryo 1 olduğunda Merkez Bankası benim hasarımı karşılıyor değil mi? Bana 10.000 Dolarımı verecek değil mi diye sormuş. Mustafa bey Ayşe teyzeye doğru eğilip, zararını TL olarak karşılıyor Ayşe teyzeciğim, tekrar dolar almak istersen sana bankamız vasıtasıyla dolar satarız diye cevaplamış. Ayşe teyze şaşırarak tekrar sormuş. Neden Merkez Bankası vermiyor? Sizin sattığınız kur Merkez Bankası’ndan daha kötü olursa ne olacak? O gün geçtiğimiz dönemlerdeki gibi günler yaşarsak ne olur? Mustafa bey gülerek, sakin ol Ayşe teyzeciğim gel düşünelim, biraz da hesap kitap yapalım demiş. Ben geçtiğimiz 1 yıllık dönem için Merkez Bankas’ının alış kurları ile piyasada gerçekleşen en yüksek kurların arasındaki ortalama farka baktım senin için. En kötü senaryoyu düşünürsek ne olur görelim  demiş. 1 yıl süresince TCMB’nin açıkladığı alış kuru ile piyasada geçekleşen en yüksek kurlar arasındaki ortalama fark yaklaşık 14 kuruş fazla, son bir ayda da bu karmaşık dönemde bu fark 43 kuruş fazlaya kadar çıkmış. Yani ne olur diye sormuş Ayşe teyze bu durumda. Senaryo 1 olursa demiş Mustafa bey Merkez Bankası’nın sigortası ile sana 200.000 ₺ veririz sen de o gün dolara dönmek istersen piyasadan biraz daha yüksekten, yani bu hesaplamalara göre 20.14’ten veya 20.43’ten dolar alırsın. Ne kadar dolar ediyor diye sormuş Ayşe teyze Mustafa beye. 9,930.5 $ veya 9,789,52 $ demiş Mustafa bey. Bir de bu işlemler gerçekleşirse binde 2 kambiyo gider vergisi ödeyeceksin diye eklemiş. Ama 2. senaryo gerçekleşir ve kur 10’a düşerse 14.040 $ alabilirsin Ayşe teyze demiş. Ayşe teyze düşünceli gözlerle bir sonraki soruyu sormuş. Peki Mustafa beyciğim, bu garantiyi kim veriyor? Mustafa bey duraksamadan Merkez Bankası ve Hazine veriyor Ayşe teyze, yani devlet veriyor diye yanıtlamış.
Ahmet amca da Ayşe teyzenin ağzından dökülenleri tekrarlamış. Bizim devletimiz o kadar zengin mi ki kurdan kaynaklanan zararı karşılasın. Biz vergilerimizi okul, hastane yapsın diye ödüyoruz. Üç beş mevduat sahibinin zararı için değil.
Ayşe teyze endişeli bir şekilde iç çekip “Allah Allah, kimin parası ile karşılıyorlar acaba” diye sorunca, Mustafa bey dayanamamış ve “Ayşe teyzeciğim bunları boşver düşünme, nasılsa karşılıyorlar işte” sen kararını ver diyerek Ayşe teyzenin içini rahatlatmaya çalışmış. Ayşe teyze oturduğu sandalyeden kalkıp Mustafa beye dönerek “Açıklamaların için çok teşekkür ederim Mustafa bey, ben geçtiğimiz bir üç yılı düşüneyim, biraz daha sorup soruşturayım ve öyle karar vereyim” demiş. Tam kapıdan çıkarken geriye dönerek, garantiyi sağlayan devlet olduğu için de vicdanım çok elvermiyor diyerek bankadan uzaklaşmış. TÜRK LİRASINDA KALMIŞ AHMET AMCA Mustafa bey Ayşe teyzenin ardından masasını toplarken kapıdan giren Ahmet amcanın ona yöneldiğini görmüş. Ahmet amca parasını hep TL’de tutar varlıklarının enflasyon karşısında erimemesi için çaba gösterirmiş. Ahmet amca Mustafa beyi selamladıktan sonra söze başlamış. Yahu demiş Mustafa bey son 3 yıldır bıraktım doları, çarşı pazardaki fiyatları gördükçe binbir güçlükle biriktirdiğimiz paramızın eriyip gittiğini görüyor ve hesaplıyorum. Ne yapacağız bir akıl ver bir yöntem göster bize. Mustafa bey Ahmet amcaya dönerek, Ahmet amca benim tavsiyede bulunmam doğru olmaz ama sana alternatifleri göstereblirim, sen de ne kadar risk almak istersen ona göre işlem yaparız demiş. Ahmet bey dikkatlice kulak kesilmiş Mustafa beye. Bak Ahmet amca demiş senin yaşın gereği o kadar riskli ürüne girebileceğini düşünmüyorum. Mevcut birikimlerin zaten enflasyon karşısında eridi gitti. Sana 3 alternatif sunayım.
  • Kur korumalı mevduat 3ay, 6ay ve 1 yıl vadelerde var.
  • Doğrudan mevduat
  • Döviz
Kur korumalı mevduatta Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı alış kurunu baz alacağız ve sana 1 yıl için %17 faiz vereceğiz. Tam bu sırada Ahmet amca heyecanlanarak “Mustafa bey demiş, ben 40 günden daha uzun mevduat yapmam, görmüyor musun ülkenin halini, yarın ne olacağı belli değil” diyecek olmuş. Mustafa bey hemen atılmış ve Ahmet amca merak etme ben alternatif sunuyorum, örnek kolay olsun diye de sana 1 yıl üzerinden açıklama yapacağım demiş. Ahmet amca yine pür dikkat Mustafa beyi dinlemeye başlamış. Mustafa bey Ayşe teyzeye verdiği örneği TL mevduat için farklı bir yoldan anlatmaya başlamış. TL mevduatına %17 vereceğiz Ahmet amca, bu faiz en yüksek verebildiğimiz faiz ve faiz üzerinden de stopaj ödemiyorsun. Bugünkü Merkez Bankası’nın kurunun üzerine %17 koyuyoruz ve 1 yıl sonra açıklanan Merkez Bankası alış kuru bu kurun altındaysa sana %17 faizini ödüyoruz, eğer kur gidip 20 olursa aradaki farkı da sana Hazine ödüyor. Yani bugün hesabındaki 120.000 ₺ 1 yıl sonra 140.400₺ olacak. Eğer kur 10₺ olursa 140.400₺ ile hesabına devam edeceğiz, eğer kur 20₺ olursa bu defa aradaki farkı da sana verecekler ve hesabına 200.000 ₺ geçilecek. Kazancın faiz olarak da %66.66 olacak. Peki demiş Ahmet amca doğrudan mevduat yaparsam? O zaman sana %22 veririz ve vade sonunda hesabında 146.400₺ olur. Üçüncü alternatifi niye söyledin Mustafa beyciğim diye sormuş Ahmet amca. Mustafa bey de tereddüt etmeden cevaplamış “Senin beklentin ne yönde ise tüm ürünleri göstermek için Ahmet amca” demiş. Zor karar demiş Ahmet amca, ne bekliyoruz acaba bu önümüzdeki yıl diye düşünmüş. Mustafa bey tereddüt etmeden Ayşe teyzeye söylediklerini Ahmet amcaya da tekrarlamış. Geçtiğimiz üç yılı düşün Ahmet amca, olan biteni gözünün önüne getir. Bu iş değişir mi değişmez mi ona göre düşün taşın ve karar ver. Ahmet amca iç çekip üzgün gözlerle bakmış Mustafa beye ve “Gözlerim sana neler anlatıyor Mustafa bey” diye sormuş. Mustafa bey sessizce yerinden kalkıp Ahmet amcanın karşısına oturmuş ve düşüncelere dalmışlar. Ahmet amca tekrar doğrularak eskilerin verdiği o ince düşünceyle Mustafa beye Ayşe teyzenin sorduğu soruyu sormuş. “Kim karşılıyor bu garantiyi Mustafa bey oğlum, kim karşılıyor?”. Mustafa bey tereddüt etmeden yanıtlamış, Ayşe teyzeye verdiği cevap gibi, Türkiye Hazinesi Ahmet amca, yani devlet. Ahmet amcanın gözlerindeki üzgün ifade bir anda kızgınlığa ve endişeye dönüşmüş ve tıpkı Ayşe teyzenin ağzından dökülen kelimeleri tekrarlamış. Bizim vatandaşamız ve devletimiz o kadar zengin mi ki benim gibi üç beş kuruşu olana garanti versin ve kurdan kaynaklanan zararını karşılasın. Biz vergilerimizi devlet okul, hastane, alt yapı yatırımı yapsın diye ödüyoruz. Üç beş mevduat sahibnin zararı karşılansın diye değil demiş. Ahmet amca ayağa kalkmış, Mustafa beye teşekkür ederek kapıya yönelmiş ve düşüneceğini belirterek gözden kaybolmuş. Bu hikayeden herhangi bir yatırım tavsiyesi çıkması mümkün değildir. Okur okuyacak, düşünecek, aydınlanacak ve buna göre bir bakış açısı orataya koyacaktır. Söylenmesi gereken, Ayşe teyzelerin, Ahmet amcaların emeklerinin boşa gitmemesi, gençlerimizin yarınlara umutla bakabilmesi için ve toplumsal dayanışma, ilkeler ve ahlaki değerleri ön plana alarak bu krizden çıkabilmenin yegane yolu cebimizdeki hırsız enflasyonun kalıcı olarak düşürülebilmesidir. Bu yapılmadan, yönetimde şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlanmadan finansal mühendislik daha çok ürünle karşımıza gelir ve vergi ödeyen vatandaşların sırtında yük olmaya devam eder.