Erdoğan “Kürt sorunu yok, o işi çözdük” dese de HDP oylarına en az muhalefet adayı kadar muhtaç. Ancak kendi ittifakındaki MHP’nin bu konuda orta yolu bulmak gibi bir niyeti yok. İşte bu yüzden HDP artık Millet İttifakı’nın değil, Cumhur İttifakı’nın fay hattıdır. Soruyu en baştan cevaplayayım: HDP artık Cumhur İttifakı’nın fay hattı. Nedenini merak ederseniz aşağıya beklerim. 2019 yerel seçimlerinden sonra HDP her gündeme geldiğinde gözler Millet İttifakı’na çevrildi. Zira HDP konusu Millet İttifakı’nın fay hattı olarak değerlendiriliyordu ve ittifakın çatırdamasının en kolay yolunun burada bir fikir ayrılığı olacağı düşünülüyordu. HDP’nin ittifak adayına özellikle İstanbul seçimlerinde verdiği desteğin sonucu ağır olmuştu. İttifak bu konudaki ilk testinden Diyarbakır, Van ve Hakkâri belediyelerine kayyum atandığında geçti. Hatırlayacaksınız o dönem HDP, CHP ve İYİ Parti üç farklı açıklama yapmıştı. Sonra birçok benzeri durum yaşandı ancak ittifak ortakları bu fay hattını harekete geçirme çabalarını boşa çıkarttı. Millet İttifakı liderlerinin yanı sıra DEVA, Gelecek ve SAADET partilerinin de tutumu bu sonuca katkıda bulundu. Liderlerin tutumunun yanı sıra seçmenin talebinin de rolü var kuşkusuz bu durumda. Bu olaylar olurken katıldığım yayınlarda ve farklı mecrada çıkan yazılarımda muhalefet seçmeninin birincil önceliğinin AK Parti’nin ve Erdoğan’ın kaybetmesi olduğunu ve bu duygusal kopuşta seçmenin diğer konuları ‘tali konular’ olarak değerlendirdiğini savunmuştum. Aynı değerlendirmeyi İYİ Parti ittifak değiştirecek dedikoduları çıktığında da yapmıştım. Bugün geldiğimiz noktada bu değerlendirmenin doğru olduğunu görüyorum. Hatırlatma sebebim ise çoğu zaman liderlerin hareketlerini değerlendirirken seçmen talebinden bağımsız pozisyonlarmış gibi yorumlama hatasına düşüyoruz ve aslında durum öyle değil. Gelelim son haftanın HDP gelişmelerine. Kemal Kılıçdaroğlu’nun aslında daha önce yaptığı açıklamalar tekrar gündeme geldi. Kılıçdaroğlu Kürt sorununun çözümü için meclisi işaret etmiş ve HDP’yi de meşru muhatap olarak göstermişti. Aslında bu söylem açılım sürecindeki söylem ile tutarlı bir duruş. Zira o zamanlarda da CHP’nin temel itirazı esasa değil usule dairdi. HDP’NİN OYLARI KİME LAZIM? Kemal Kılıçdaroğlu bombanın pimini çekip Cumhur İttifakı’nın koridorlarına doğru usulca bıraktı. Neden mi? Çünkü HDP muhalefette olduğu ve yerel seçimlerde Millet İttifakı adaylarını desteklediği için sanılıyor ki HDP seçmenin oylarına sadece muhalefetin ihtiyacı var. Ancak durum hiç de öyle değil. Türkiye Raporu’nun eylül ayı siyasi sonuçlarına göre kararsızlar dağıldıktan sonra Cumhur’un oyları %40 seviyesindeyken muhalefetin oyları %60 seviyesinde. Bu sadece bizim anketlerimizde değil, başka şirketlerin de böyle. MHP’nin bu konuda tutumu çok net. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kürt sorunu yok biz o işi çözdük” dese de cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci ve ikinci turlarında HDP seçmeninin oylarına en az muhalefet adayı kadar ihtiyaç duyuyor. Millet İttifakı’ndan farklı olarak, ittifak içinde bulunduğu MHP’nin bu konudaki söylemde orta yolu bulmak gibi bir niyeti yok. İşte bu yüzden HDP artık Millet İttifakı’nın değil Cumhur İttifakı’nın fay hattıdır.