Türkiye ekonomisinde dolaylı vergilerin toplam içindeki ağır payı (%65), OECD ortalamalarının tam tersine bir yapı… Gelecek Partisi’nin önerisi mükellef olsun olmasın her vatandaşın vergi numarası sahibi olması ve beyan zorunluluğu.
2022, Türkiye’de yaşayan büyük çoğunluk için son dönemlerin en zor yılı olarak tarihe geçecek. Bu yıla damgasını vuracak olan da çok yüksek ve daha da yükselecek enflasyon. Ancak fiyatlardaki artış hızının hayatı ne derece yaşanmaz hale döndürdüğü buzdağının görünen kısmı gibi.
En son Isparta’nın kara kışta günlerce elektriksiz kalışında, sorumluların bu hali “berekettir” diye pazarlamaya çalışmasında ve hatta Isparta Valisi’nin COVID’e yakalanması gibi komik bir nedenle görevden alınması esnasında kazadan sorumlu Cengiz Holding’in “kar çok yağdı ama” açıklamasında ortaya çıktığı gibi…
Elinizi nereye atsanız bir cerahat patlaması yaşanıyor. Vücut baştan aşağı hastalanmış ve açılan yaralardan sürekli iltihap akıyor. Uzun yıllara dayanan yanlış politikaların sonuçları birer birer patlak veriyor.
AKP-MHP koalisyonu sorunlara çözüm üretmekten uzak. Kapasite sahibi değil. Akıl oyunları ve daha fazla baskıyla yükselen haklı itirazları susturmaya; ortak sıkıntılarda çoktan birleşmiş halkı ayrıştırarak, düşmanlaştırarak büyük çöküşü yönetmeye çalışıyor.
Yaklaşan seçimler bu çerçeve içinde önemli bir değişim fırsatı sunuyor Türkiye için. Normalleşme, yeniden kucaklaşma, elbirliği ile düşülen kuyudan çıkma şansı belki de son defa bu kadar yakına geldi. Hukukun üstünlüğüne, laik, demokratik, sosyal devlete, kurallı ekonomiye dönüş geleceğimize sahip çıkmak adına gerekli köşe taşları olarak ön planda.
Bu haftanın sonunda geniş muhalefet kanadı Türkiye’nin dağılan kurumsal yapısını ve beraberinde eriyen siyasette çözüm üretme kapasitesini yeniden diriltmek amacıyla olmazsa olmaz ilk adımın son rötuşlarını yapmak için bir araya gelecek. “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” zemininde geniş temsil gücüne sahip olan partilerin anlaşması da geleceğini kaybetmiş Türkiye’de ekonomi programlarının konuşulur hale gelmesine kapıyı açacak. Açılan kapıdan muhalefet partilerinin de ortak bir ekonomi vizyonu çizerek ilerlemesi yaşamsal derecede önemli. Günün akut kriz koşullarına çözüm üretmek kadar orta vadeli bir kalkınma programına duyulan ihtiyaçda ortada.
Bir süredir muhalefet kanadını oluşturan partilerin ekonomi yol haritalarını bu köşede kaleme almaya çalışıyorum. Bu hafta da Gelecek Partisi’nin programını Parti’nin ekonomi kurmaylarından Kerim Rota ve Serkan Özcan’ın yardımlarıyla anlatmaya çalışacağım.
ÖNCE DEVLET YENİDEN…
Gelecek Partisi’nin ekonomideki bozulmanın çıkışında önceliklerinden bir tanesi devlet mekanizmasının yeniden işler hale döndürülmesi. Yapısı, örgütlenme biçimleri, etkinlik/verimlilik alanlarının yeniden belirlenmesi hedefte.
Gelecek Partisi’ne göre 2022-2008 ekonomi reçetesi ile yeni dönemin sorunlarını çözmek, ülkeyi yönetmek mümkün değil. Örneğin, yüksek faiz dışı fazla üretmek şimdi yaşadığımız sorunlara çare değil. Amaç bütçeyi daha farklı kullanarak istikrarı desteklemek.
Bu çerçevede üş aşamalı bir plan kurgulanmakta.
- İlk 100 Gün:Hedef Türkiye ekonomisinin belirleyicisi kurumlara yeniden güven tesis edilmesi, güven sonucunda sermaye çekerek çok ağırlaşan şartların hafifletilmesi.
- Orta Vadede: Enflasyonun en az üç yıl üst üste %5’in altına çekilerek Türkiye ekonomisine sağlam bir istikrar zemini kazandırılması. Güven veren bir ekip, kurallara uygun ekonomi politikaları ve beklenti yönetimi ile gücen teşkili burada ön planda. Bankacılık sektörünün ağırlaşan sorunlu kredi yapısına çözümle beraber büyümeyi istekle destekleyecek yapıya kavuşturulması, yoğun bakımdan çıkarılarak esas görevine döndürülmesi de bu süreçte hedefleniyor. Bunun içinde düşük enflasyon, başta harcama reformlarıyla sağlıklı kamu maliyesi ve sağlam bankacılık sektörü planların omurgasını oluşturmakta.
- Uzun Vade: Türkiye ekonomisinin rotasını değiştirmek hedefleniyor. Ana eksen istihdam piyasasını büyütecek adımlar atmak. Sendikalaşmanın desteklenmesi yanında esnek çalışmanın da desteklenerek bu şeklin ücret yapısının oturtulması. İstihdam artışını son yıllarda ağırlıklı olarak izlendiği gibi kamunun yüklenmesi yerine özel sektörün faaliyetlerini genişleterek ortak bir çaba ile kurgulanması. Bir taraftan da kayıt dışı emek gücünü kayda alacak basit önlemleri devreye sokmak. Büyüme ile kalkınma farkının devreye sokulması. Dijital dünyaya geçişle fakirleşme sorununun daha hızlı aşılması. Yavaş bir dönüşüm eşliğinde devletin özel sektöre danışmanlık yapacak şekilde kurumlarının şekillendirilmesi. Dış ticaret politikasının daraltıcı yapısından kurtulmak için ara malların Türkiye içinde üretilmesine yönelik teşvik programı değişiklikleri.
Atılacak adımların orta vadeli kısmında devletin yapısındaki değişikler ön planda. Gelecek Partisi, ekonomide hızlı ve etkili karar alabilmek için artan nüfus yapısı ve kökleşmiş sosyal problemlerin aşılması için ezberlenmiş tabulardan kurtulmayı da ön plana taşıyor. Daha açarsak, merkezden ve yerelden yürütülecek görevlerin yeniden tanımlanmasıyla Cumhurbaşkanında birleşen ve hantallaşan karar verme mekanizması yerine yerelleşme ve yerinden yönetimi hayata geçirmeyi planlamakta. Kamu yönetiminin merkezileştikçe zayıfladığını ancak yerelleştikçe güçlendiğinden yola çıkarak kaynak dağılımını da bu çerçevede yeniden düzenlemekten yana.
Gelecek Partisi’ne göre son yıllarda hızla artan yoksulluğu azaltacak temel çözüm, bireylere kendilerini yoksulluktan kurtaracak imkânları ve donanımı sağlamaktan geçiyor. Parti söz konusu politikaların kamu-özel sektör iş birliği ile desteklenmesi gereken kesimlere eğitim ve istihdam fırsatı yaratarak hayata geçirmeyi planlıyor.
Konuşmada açıklanan bir ilgi çekici nokta kamu garantili ve hazineye büyük yükler getiren KOİ proje garantileri ile ilgili çözüm planı. Söz konusu büyük yatırımların kamulaştırılması değil, “adil değer” hesaplaması çalışmasıyla kamu üzerindeki yüklerinin normalleştirilmesinin planlanması.
Ön plana çıkan konulardan bir tanesi de vergi reformu. Vergide eşitlik ilkesinin hayata sokulması. Hazine ve Maliye Bakanlığının yeniden iki ayrı bakanlık olması başlangıç noktası.
Yine notlar arasında ön plana çıkan konulardan bir tanesi de vergi reformu. Vergide eşitlik ilkesinin hayata sokulması. Hazine ve Maliye Bakanlığının yeniden iki ayrı bakanlık olması başlangıç noktası. Dolaylı vergileri daha fazla artırmaya alan olmadığını, böyle adımların ekonomiyi küçültücü etki yapacağı vurgulanırken; vergi istisnalarının da sınırlandırılması ve kurallara bağlanması gündemlerinde.
Türkiye ekonomisinde dolaylı vergilerin toplam içindeki ağır payı (%65) ve OECD ortalamalarının dolaylı/dolaysız vergi yükü ortalamalarının tam tersine bir yapının Türkiye’de söz konusu olması uzun yıllardır vergi reformuna ait verilen seçim vaatlerinin yerine getirilmemesi ile sonuçlanmakta. Burada Gelecek Partisi’nin önerisi mükellef olsun olmasın her vatandaşın vergi numarası sahibi olması ve beyan zorunluluğu. Burada sistemdeki değişimin anahtarı dijitalleşen vergi sistemiyle denetlemelerin güçlenmesi ve dolaylı vergilerin payının bu sayede toplam içindeki payını düşmesi. Vergi sistemindeki değişimle yatırım iklimini değiştirmek için hem kaynak yaratılacağını hem de zeminin değişmesiyle değişimin mümkün hale geleceğine vurgu yapıyor Gelecek Partisi yetkilileri.
Gelecek Partisi’nin ekonomi programında ana eksen olarak maceracı, deneysel ekonomi politikalarından uzaklaşarak kurallı piyasa ekonomisine dönüş eşliğinde devletin kurumsal kapasitesini güçlendirmek var anlaşıldığı üzere. Kayıtsız işçi barışından başlayarak Türkiye ekonomisindeki istihdam yaratma kapasitesinin artırılması yanında vergi reformuna verilen öncelikle kaynak kullanımın değiştirilerek etkinleştirilmesi diğer ana rota. Tüm bu adımları atarken de sistemin çoğulcu demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne dayandırılması olmazsa olmaz şartlardan.
Türkiye’de beklenen iktidar değişimine kapı açan temel sorunun ekonomide AKP iktidarının tercihleri nedeniyle yaşananlar. Bu nedenle siyasal partilerin ekonomi alanında da kendi içlerinde yaptıkları çalışmaları bir an önce ortak zeminde harmanlayıp; tüm muhalefet kanadı olarak açıklamaları yaşamsal önemde artık.