Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu, "Bu düzenleme referanduma gitmemeli. Giderse seçimle birleştirilebilir. Meclis’te 400 geçer gene Erdoğan tarafından referanduma götürülürse de; bunun muhafazakârlara ve Türkiye’ye kötülük yapmaktan başka bir niyetle yapılmamış olduğu ortaya çıkar" açıklamasında bulundu. Bugün bir grup gazeteci ile Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ile buluştuk. Buluşma için partinin kuruluş tarihi olan 12 Aralık seçilmiş. Davutoğlu, 2019 yılında kurulan Gelecek Partisi’nin önemi, Türkiye ve kaçınılmaz olarak dünya görünümüz üzerine bir ufuk turu yaptı. Davutoğlu’ndan edindiğim ilk izlenim siyasi liderliği kadar akademik dünyayı ve entelektüel hayatı fazlasıyla özlemiş oldu. Yaklaşık 2.5 saat süren toplantı, Davutoğlu’nun da mezun olduğu Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananlarla başladı. Davutoğlu, Boğaziçi’nde olanları Erdoğan’ın kendisiyle olan kavgasına bağladı ve Erdoğan’ın Türkiye’de her şeyi kendi standardının altında görmek istediğini ifade ederek; "Boğaziçi’ndeki standardı kendi standardının üzerinde gördüğü için, üniversiteyi vasatlaştırmayı, çölleştirmeyi seçtiğini ifade etti. Şehir Üniversitesi’nin kapatılması açıkça beni hedef alan, benim canımı yakan bir hamleydi ve Erdoğan bunu bildiği için yaptı" dedi. ARTIK TÜRK OLİGARKLAR VAR Başbakanlıktan ayrılmasına da değinen Davutoğlu; kendisiyle ilgili tartışmayı önce liderlik konusu olarak algıladığını ama bunun hata olduğunu sonradan fark ettiğini söyledi.  Davutoğlu, "Görevden ayrıldıktan sonra AK Parti ve Erdoğan’ın tercihlerine baktığımda bunun bir liderlik tartışması değil bir sistem tartışması olduğunu ve benim görevden alınmamı isteyenlerin; benim oluşturulmak istenen u düzene engel olduğumu fark ettiklerini anlıyorum dedi. Bugün Türkiye sadece ideolojik olarak değil ekonomik olarak da bir vesayet var, büyük bir rant mekanizması var. Bugün artık Türkiye’nin de oligarkları var" dedi. TBMM'deki tartışmalara da değinen Davutoğlu, "İçişleri Bakanı Meclis çatısı altında milletvekillerine 'ABD Çocukları' diye hakaret edebiliyor. Ben lider olsam Soyla böyle bir şey söyleyemezdi; söylese hemen görevden alırdım" diye konuştu. Sadece Türkiye’nin değil dünyanın bir belirsizlik içinde olduğunu ifade eden Davutoğlu; "Dünya da Türkiye de 1. Dünya Savaşı sonrasında olduğu gibi bir belirli içinde" değerlendirmesinde bulundu. OTORİTERLİĞE KARŞI ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK Davutoğlu, Dünyada da Türkiye’de otoriter milliyetçilik, otoriter muhafazakârlık ve otoriterlik laikliğe karşı özgürlükçü milliyetçilik, özgürlükçü muhafazakârlık ve özgürlükçü laikliğin mücadele verdiğini ifade etti ve "Bu ortamda dünyada da Türkiye’de hiç beklemediğimiz bir çılgınlık olabilir" yorumunu yaptı. ÖNCE BASKI SONRA TEKLİF Zor bir dönemde parti kurduklarını ve kurucu üst düzeye kadroya hukuki, siyasi pek çok baskı olduğunu. Bundan sonuç alamayınca hedef aldıkları arkadaşlara makam, mevki teklif edildi ama hiç bir sonuç alınamadığını belirten Davutoğlu "Seçim ortamında olmadığı için anketleri çok fazla önemsemiyoruz ama ilk seçimin en büyük sürprizini yapacağız; sonraki, seçimde de iktidar adayı olacağız" dedi. Davutoğlu; parti olarak Türkiye’nin pek çok sorunu hakkında önemli metinler, raporlar ürettiklerini ve bunların Altılı Masa’da değerlendirildiğini belirterek, "Eğer bu sistem bir seçim daha kazanırsa Türkiye, otoriterliğin kurumsallaştınız, çağdışı bir ülke olabilir" ifadesini kullandı. Altılı Masa’nın Türkiye’de var olan kutuplaşmayı da dendiğini ifade eden Davutoğlu, masada bulunan düşünsel çeşitlilik ve siyasal temsile baktığımızda; “Yaklaşık 200 yıllık siyasi, düşünsel tüm geleneklerin buluştuğu bir masa” olduğunu söyledi. Altılı Masa’nın kurulması fikrinin ve bugüne gelişinin altında yatan temel düşüncenin öncelikle “kötü ihtimalin ortadan kaldırılması” olduğunu ifade eden Davutoğlu; o kötü ihtimalin de bugünkü sistemin kendisi olduğunu söyledi. Bu ayın sonunda kendi ev sahipliklerinde Altılı Masa’nın bir araya geleceğini ifade eden Davutoğlu; "Bu toplantıya kadar 'Parlamenter Sistem Geçiş Süreci' metninin ve 72 başlıktan oluşan 6 partinin ortak seçim beyannamesinin bitmesini hedefliyoruz. Bunun için bugünden başlayarak liderlerle bir tur gerekirse 2 tur görüşme yapacağım" dedi. Altılı Masa’nın yönetim modelinin temelinin “yönetişim” olacağını ifade eden Davutoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Geçiş süreci ve ortak seçim deklarasyonun açıklanmasından sonra da; bunu temsil edecek ortak aday konusunu konuşmaya başlayacağız. Nasıl yapacağımızı, ne yapacağımızı belirledikten sonra 'kim'in liderliğinde yapacağımızı karar bağlayacağız. Altılı Masa olarak hedefimiz 360 üstü vekil çıkarmak. Çünkü biz bir an önce parlamenter sisteme dönmekten yanayız." Muhalefet Meclis çoğunluğunu alırsa AKP’nin toparlanmasının güç olduğunu da söyleyen Davutoğlu; “Var oluşları iktidar oluşlarına bağlı; iktidar oldukları için varlar” dedi. BU KAÇINCI “SON KEZ” Erdoğan'ın "son kez oy istemesini" de değerlendiren Davutoğlu, "Erdoğan’ın daha önce de 2009, 2011’de son kez aday olacağını açıklamıştı. Hatta 2012’de son kez AKP Genel Başkanı aday olduğunu açıkladı ama hiçbiri 'son' olmadı. Eğer bu kez samimi olsa bile aile içinden, çevresinden bir genç bulur" dedi. REFERANDUMA GİTMEMELİ AKP’nin Meclis’e sunduğu başörtüsü düzenlemesinin daha iyi kaleme alınabileceğini de ifade eden Davutoğlu; "Bu düzenleme referanduma gitmemeli. Giderse seçimle birleştirilebilir. Meclis’te 400 geçer gene Erdoğan tarafından referanduma götürülürse de; bunun muhafazakârlara ve Türkiye’ye kötülük yapmaktan başka bir niyetle yapılmamış olduğu ortaya çıkar" değerlendirmesinde bulundu. ERDOĞAN CHP’DEKİ DÖNÜŞÜMDEN RAHATSIZ Davutoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Bu konuda CHP lideri Kılıçdaroğlu önemli bir çıkış yaptı. Biz parti olarak bunu önemli buluyoruz. Bu noktada şunu ifade edeyim; Erdoğan CHP’deki değişimden rahatsız. Eski CHP’yi istiyor ve o yüzden o CHP’yi temsil edenlerle birlikte. Kılıçdaroğlu sadece CHP’deki değişimi başlattığı için değil helalleşme çağrısı da; Altılı Masa’daki rolü de çok çok önemli." REHAVETE KAPILMA LÜKSÜMÜZ YOK Davutoğlu ayrıca şu mesjı verdi. "Altılı Masa olarak güven içinde bir aradayız. Komisyonlar çok önemli metinler üretiyor ve uyumlu çalışıyorlar ama şunun da farkındayız; rehavete kapılma lüksümüz yok. Çünkü o zaman kaybederiz."