Fed, gördüğüm kadarıyla tüketimden kaynaklanan enflasyonun önünü kesmeyi başardı. Şimdi sırada varlıktan kaynaklanan enflasyonun önünü kesmeye geldi. Bunun için faiz artırmaya değil, 2020 yılında piyasaya saçtığı dolarları toplamaya ihtiyacı var. Bundan sonraki beklentim FED’in parasal daralmayı hızlandırması. ABD Ekim Ayı Enflasyonu; Ekim ayı Tüfe  % 0,40 gerçekleşti. 2021 Ekim ayı enflasyonu olan % 0,90 çıkıp yerine % 0,40 girince Eylül’de % 8,2 olan yıllık enflasyon Ekim ayında % 7,7 seviyesine gerilemiş oldu. Böylece yılsonu ABD enflasyonunun % 7 civarına gevşemesi olasılığı arttı. Tahminim ABD enflasyonun 2023 ikinci yarında % 4 civarına geleceği. Yazılarımı takip edenler Nisan ayındaki  “Dünya Emtia fiyatlarında, Mart 2022 rakamları yılın en yükseği olabilir” yazımı hatırlayacaktır.  Dünya Emtia Endeksi, Mart ayında 140 puanı görmüştü. Haziran ayında kadar yüksek kalsa da Mart ayını geçemedi. Haziran ayı ile birlikte düşüşe geçti. Yazılarımdan hatırlarsanız ABD enflasyonu içinde Ağustos ayında gevşeme beklendiğimi yazmıştım. Emtia fiyatlarının gevşemesi Haziran ayını bulunca enflasyondaki esas gevşeme Ekim ayını buldu. ABD faizleri içinde yılsonu için % 3,75 - % 4,25 arası olacağını tahmin etmiştim.  Dünya piyasaları % 3 ve % 5 beklentileri ile dalgalanıp durdu ama gelinen nokta yılın % 4,25 ile bitmesi olasılığını artırdı. Hadi % 4,50 diyelim. Peki dünya piyasaları neden böyle başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşup durdu? Benim tahmin ettiğimi global dünyanın para baronları ve süper şirketlerin yöneticileri tahmin edemiyor mu? İmkan var mı böyle bir şeye? Tabi ki yok. Ama dünyada korkunç bir para rezervi var. Pandemi ile birlikte Major Merkez Bankalarının parası 10 trilyon dolardan 21 trilyon dolara çıktı. Bu para çiftçiye, emekçiye, emekliye, küçük esnafa hatta küçük sanayiciye mi gitti? Tabi ki yine hayır. Çoğunluğu para baronlarının eline geçti. Onlarda devletin bedava verdiği paradan finansal piyaslarda tonlarca para kazandı. Aslında Fed 2022 yılı yol planını gayet başarı ile uyguluyor. 2021 yılında Fed’e faiz artırsın diye baskı yaptılar, tınlamadı. Bu yıl da faiz artışını kessin diye baskı yapıyorlar, yine tınlamıyor. Doğru, yanlış bilemem ama bir programları var ve onu uyguluyorlar. Fed, gördüğüm kadarıyla tüketimden kaynaklanan enflasyonun önünü kesmeyi başardı. Şimdi sırada varlıktan kaynaklanan  enflasyonun önünü kesmeye geldi. Bunun için faiz artırmaya değil, 2020 yılında piyasaya saçtığı dolarları toplamaya ihtiyacı var. Bundan sonraki beklentim FED’in parasal daralmayı hızlandırması. COİN Piyasalarındaki Çöküş; Bir önceki hafta coin borsası olan FTX in iflas eşiğine geldiği haberi coinlere sert satışlar getirdi. ABD, enflasyonun düşük gelmesi ile birlikte biraz toparlanır gibi olsa da FTX in iflas haberi ile yine gevşedi.  Bu iş dramatik sonlanırsa   bir trilyon dolarlık bir buharlaşma yaşanacak gibi duruyor.  2020 yılında Major Merkez Bankalarının piyasaya saçtığı paranın onda biri geri alınmış olacak. Varlık enflasyonuna karşı en hızlı ve sert parasal daralma. Digital paradan hep uzak durdum ve herkesi uyardım. Evet çok para kazanan oldu. Ama, tüm saadet zincirleri ilk başlayanları zengin, sonrakileri sefil eder. Burada da aynısı oldu. Benim temkinli yaklaşımlarıma, “ Digital para geleceğin parası” deyip durdular. Doğru. Buna hiç itirazım olmadı ki. Ama ayrıntısı  savundukları cümlenin içindeydi zaten. “Geleceğin parası”. Ayrıca 10 lira olan bir paranın altı ayda 60 lira olmasına şaşırmadılar. “Neden?” diye sormadılar. Hatta 100 lira olacak dediler. Nedenini hiç sormadan, kıyaslama yapmadan. Gerçi kıyaslama yapacakları bir veri de yoktu. Türkiye’den Kısa Kısa; TÜİK, Eylül Ayı Sanayi Üretimi ve İşsizlik Oranını açıkladı. Verilere göre Eylül ayında “sanayi üretimimiz”  % 1,6 daraldı. Yazılarımdan hazırlarsanız Ağustos ayında bu konuya dikkat çekmiştim. Özellikle ihracatçı büyük fabrikaların yılın son çeyreğindeki üretimlerini, yılın ilk yarısına göre % 30 civarında düşük planladığını ama bu durumun verilerle bize gelmesinin iki, üç ayı bulabileceğini yazmıştım. Eylül verileri yeni geldi ve daralmayı herkes gördü. Eylül ayında ise üretimini düşüren fabrikaların % 20 civarında işçi çıkarmaya başladığını yazmıştım.  TÜİK, Eylül ayı işsizlik verisini yayınladı. % 10,1 e yükseldi. Bu oranın Ekim ayında artacağını düşünüyorum. İşten ayrılanların işsizlik maaşı sebebiyle altı ay boyunca iş aramaması  işsizlikteki sert artışı 2023 Mart, Nisan aylarına taşıyabilir. İktidarı şimdiden uyarayım. TÜİK verileri bile kurtaramaz kendilerini. Bir anda işsizlik sorunu ile seçime gitmek zorunda kalabilirler. Cari  açığımız; TCMB verilerine göre Eylül ayında 3 milyar dolara yakın cari açık verdik.  Yıllık cari açığımız 40 milyar dolara yaklaştı. Ne ekonomik programmış ama. “TL değersizleşecek, dış ticaret ve cari fazla vereceğiz. Siz altı ay uyuyun” dediler. Uyuduk, uyandık dış ticaret açığı 100 milyar dolar, cari açık 40 milyar dolar. Haydi halaya. Uykumuz dağılsın. Hazine Borçlanması; Hazine bir önceki hafta üç aylık iç borçlanma takvimini açıklamış ve üç aylık ortalama 100 lira borç ödemeye karşılık 180 lira yeniden borçlanacağını belirtmişti. Geçen hafta da dolar bazlı borçlandı. 500 milyon dolarlık borç ödemesine karşılık 1,5 milyar dolarlık borçlandı. Borç ödemesinin neredeyse üç katı yeniden borçlanma. Hem de % 10 faiz ile. 1,5 milyar doların bir yıllık faizi 150 milyon dolar, 3 milyar TL. Öderiz sıkmayın canınızı. Kader bu, ne yapacaksınız! 2003 yılında da dolar borçlanma faizi çift hanedeydi, 20 yıl uçtuk, kaçtık, dünyanın beşten büyük olduğunu söyledik, Orta Doğu’nun liderliğine soyunduk. Geldiğimiz yer, başladığımız yer. Olsun güzel rüyaydı. PİYASA ALTIN/ONS:  Geçen hafta altın beklediğimiz gibi sert yukarı yaptı. Ben 1720 dolar filan  bekliyordum, 1780 dolara geldi neredeyse. 2022 Mart ayından başlayan düşüş eğilimini çok sert yukarı kırdı. Hem eğilimi hem 1740 dolar direncini kırdı. Önünde 1790 ve 1810 dolar dirençleri var  bu hafta. 1740 dolar desteğinin önünde kalıp kalamayacağı artışın devam edip etmeyeceğini gösterecek.  Devam etse de benim tahminim görebileceği en yüksek yerin 1880 dolar olacağı. Benim gördüğüm en yüksek olasılık 1820 dolar seviyelerinden dönüp  üç, beş ay 1680 – 1720 dolar bandında yatayda kalması. DOLAR/TÜRK LİRASI: Bu hafta destek 18,55 ve 18,10 lirada. Direnç ise 18,72 lirada. Teknik,  dolarda zıplama için en fazla iki ay kaldığına işaret ediyor.  Şimdilik gevşemesine doların tüm dünya paraları karşısındaki değer kaybı da destek çıkıyor. AVRO/DOLAR:  Haftalar önceden beri 0,96 seviyesinin dip olma olasılığının çok kuvvetli olduğunu ve yükselişin 1,01 hatta 1.02 seviyesine kadar süreceğini belirtmiştim. 1,0365 seviyesine kadar yükseldi.  1,0480 ciddi bir direnç, ama kırılmaz değil. 1,08 ise oldukça güçlü. Olurda 1,0480 kırılır 1,08 doğru bir hareket başlarsa EURO da çok ısrarcı olmamak gerek. Beklentim 1,08 görse bile üç, beş ay buranın kırılmayacağı ve bir hatta iki kez daha 1.00 seviyelerinin test edilebileceği. 1,0470 kırılıp da üstünde kalamazsa bu sefer 1,00 ile 1.06 bandında epeyce oyalanabilir. DOLAR ENDEKSİ: Geçen hafta; “Benim iki senaryom var. Birincisi;  Kasım ayı kapanışının 110 puan altında olması ve endeksin iki, üç ay 110 – 108  puan arasında dalgalanması. İkinci senaryom ise; endeksin iki, üç ay 115 ile 110 puan arasında kalıp gevşemesi.  Benim senaryolarım dolarda   gücün sonuna geldiğine işaret ediyor.  Bu güçsüzleşecek demek değil. En büyük gücü bu demek. Dünyaya göre halen güçlü demek.” Tahmininde bulunmuştum. Aynen devam. Birinci senaryonun çalışma olasılığı daha kuvvetli. Kasım sonu kapanışı önemli. Bu hafta 103 puan destek 110 puan direnç.