Expomed fuarında birkaç yıldır İnovasyon Alanı oluşturuluyor. Burada startuplar, teknoloji transfer ofisleri, merkezleri olan üniversiteler ayrılan özel yerlerde kendilerini ifade etme, sağlığın önde gelen unsurlarıyla etkileşime geçme olanağı buluyorlar. 16-18 Mart 2023’te İstanbul’da Expomed Avrasya fuarı düzenlendi. Pandemi sonrası ilk yüz yüze etkinlikti ve doğrusu Türk firmalarının son yıllardaki ihracat atağının ne durumda olduğu merak ediliyordu. Gerçekten görkemli bir fuar oldu, özellikle İnovasyon Alanı etkinlikleri, katılımcıları, yapılan görüşmeler itibariyle çok ümit vericiydi. Bu haftaki yazımda bu konudaki izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Expomed fuarında birkaç yıldır İnovasyon Alanı oluşturuluyor. Burada startuplar, teknoloji transfer ofisleri, merkezleri olan üniversiteler ayrılan özel yerlerde kendilerini ifade etme, tıbbi cihaz ve malzeme sektörü başta olmak üzere sağlığın önde gelen unsurlarıyla etkileşime geçme olanağı buluyorlar. Bu yıl alanda ayrıca mentorlar, yatırımcılar, akademisyenler ile bire bir görüşmeler yapmaları sağlandı ve bilimsel ya da sektörün güncel sorunlarına yönelik oturumlar düzenlendi. Ben de üç gün boyunca genellikle alanda bulundum, fırsat buldukça da fuarı gezdim. Sağlıkta inovasyona gönül vermiş arkadaşlarımın çokluğu ve onlara yardımcı olabileceğim pek çok konu nedeniyle çok yoğun ama çok zevkli bir üç gün yaşadık. Mısra Berna Özdemir’i tanıdım örneğin. Önce Dr. Sadık Ahmet Sağlık Meslek Lisesini bitirerek yardımcı ebe olmuş, doğum koçluğu eğitimi almış sonra da Sağlık Bilimleri Üniversitesi fizyoterapi bölümünü bitirmiş. Ben bu tip kariyeri olan, sağlık meslek lisesinden başlayarak üniversite bitiren arkadaşlarımı ayrıca değerli bulur ve desteklerim, çalışma hayatında sıklıkla çok başarılı olurlar. Berna şu anda Teknopark’ta Anadolu’nun kendine has bitkilerinden geliştirdiği formüllerle cilt bakım ürünleri yapan bir girişime sahip. Aklı hep esas mesleği ebelikte olduğu için ultrasonografi sırasında kullanılan ve hepimizi rahatsız eden, bir sürü kağıt israf edilse de yine de doğru dürüst temizlenmeyen jeller yerine cildimizi besleyen bir ürün geliştirmiş, şimdi yatırımcıları bekliyor. Cildi o kadar güzeldi ki, ona ürününü tanıtmak için influencer veya reklama hiç ihtiyacı olmadığını söyledim! Ömer Faruk Başargan’ın girişiminin adı Medroco (Medical Robotics Company). Dünya nüfusu yaşlandıkça fiziksel rehabilitasyon ihtiyacı artıyor. Bırakın az veya orta gelişmiş ülkeleri, gelişmiş ülkelerde bile bu konuda dijital çözümlere gereksinim çok açık. Medroco spastik çocuklardan yaşlılığa insanların rehabilitasyon ihtiyaçlarına cevap vermek için oyunlaştırmayla da desteklenen dijital ürünler geliştiriyor.
Göğsümüzü kabartan sadece startuplar değildi elbette. Fuardaki istisnasız her şirket batı ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeye ürün satmakta ve 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapan firma sayımız azımsanmayacak boyutta.
Çeşitli aşamalarda birçok ürünleri var; örneğin nörolojik hastalar için taşınabilir üst ekstremite robotu yapmışlar, 20 kilograma kadar hastaya ilave destek veya direnç sağlayabiliyor. Denge, refleks ve zıplama için ölçümleme yapabilen ve hastaya egzersiz yaptırabilen Vivepad ismini verdikleri bir cihazlarını ben de denedim, çok başarılı. Seda Gözener Canbülbül de fizyoterapist ve anatomist, arkadaşlarıyla dijital egzersiz çözümleri yani bir dijital terapötik geliştirmiş. Çok yaşadığım için biliyorum, fizik tedavi doktorunuz ve fizyoterapistiniz tanınızı koyup işlemleri yaptıktan sonra egzersiz öneriyor ve yaptırıyor; sizden eve gidince bunları tekrarlamanızı istiyor. Eğer elinize hareketleri gösteren kâğıt verirlerse nispeten kolay, verilmezse hareketlerin ne olduğunu unutuyorsunuz. Birçoğunu üç boyutta nasıl yapacağınızı tam anlayamıyorsunuz. İşte Seda’lar burada özel videolar hazırlamışlar ve siz bunları izleyerek, hiç eksik bırakmadan, hareketlerinizi bir güzel yapabiliyorsunuz. OnlineTherapia Yazılım Teknolojileri bir çevrimiçi dil ve konuşma terapisi platformu. Dil ve konuşma terapisi erişkinlerde bilhassa inme gibi nedenlerle gelişen konuşma merkezi veya yutma bozuklukları nedeniyle son yıllarda ihtiyacı çok artan bir dal. Çocuklarda kekemelik başta birçok konuşma problemi için de çözümler üretebiliyorlar. Cansu Özer, Kerem Can Özkul pandemi ile yaygınlaşan çevrimiçi konuşma terapisini seans araçlarına dijital çözümleri ekleyerek, yapay zekâ ve oyunlaştırmadan yararlanarak daha etkin hâle getirmişler. Labenko, ülkemizde sağlıkta yapay zekânın öncülerinden Prof. Dr. Süleyman Sevinç’in şirketi. Arkadaşlarıyla Phlerobo isimli yapay zekâ destekli robotik kan alma ve hasta akışı otomasyonu geliştirmiş durumdalar. Yolunuz düştüyse bilirsiniz hastanelerin kan alma birimleri hep kalabalık ve sorunludur. Özellikle sabah kan alma saatlerinde düzgün bir iş akışı sağlayabilen kurum çok azdır. Üniversite hastaneleri gibi yoğun, çok çeşitli kan tahlilleri istenen kurumlarda keşmekeş yaşanması an meselesidir. Ayrıca alınan kan miktarının yeterli olup olmadığından tutun da birçok ayrıntı iyi düzenlenip kontrol edilemezse hasta ve çalışanlar çok yönlü sıkıntı yaşayabilir. İşte Phlerobo bunları yaşatmayan, iş akışını neredeyse hatasız yürütmenizi sağlayan bir dijital çözüm. Odyolog Sebahattin Ünlü ve ekip arkadaşlarının geliştirdiği AIHear dünyadaki yapay zekâ destekli ilk otonom odyometri cihazı! Odyometri işitme sorunlarının tanısı için kullanılır, odyolog dediğimiz profesyonel sizi ses geçirmeyen bir kabine alıp bazı testler yapar ve sonuçları değerlendirir. AIHear mühendisleri testleri yapmak ve yorumlamak için yapay zekâ, makine öğrenmesi kullanabilir miyiz merakıyla yola çıkmışlar ve eğittikleri yapay zekânın neredeyse odyolog kadar başarılı olduğunu görmüşler. Şimdi onları zor bir sertifikasyon süreci bekliyor. Tüm dünyanın ağır bir sağlık krizi yaşadığı bu zamanlarda halkın sağlığından daha çok büyük tekel firmaların yararlandığı aşırı regülasyonların da yeniden değerlendirilmesinin vakti gelmedi mi? Sevgili okuyucular, üç gün boyunca hepsine yer veremediğim böyle birbirinden güzel, artık ete kemiğe bürünmüş startupları, projeleri izleme fırsatı bulduk. Özellikle yeni nesil girişimcilerin multidisipliner çalışmaya ve işbirliğine açıklıkları geleceğe güvenimizi arttırdı.
Hep vurguladığım gibi en yüksek katma değeri üretecek ve net döviz kazandıracak alan sağlığa dayalı ekonomidir.
MEDSTER Göğsümüzü kabartan sadece startuplar değildi elbette. Fuardaki istisnasız her şirket batı ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeye ürün satmakta ve 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapan firma sayımız azımsanmayacak boyutta. Bunlardan birisi de örnek olarak size sunabileceğim Medster. Fotoğrafta benim solumda duran şirketin sahibi Aysu Öztürk’ü dört yıl önce konuşmacı olduğum bir Dezenfeksiyon Ameliyathane Sterilizasyon Kongresinde tanımıştım. Heyecanı ve enerjisi hemen belli oluyordu. Aysu Hanım ihracat yaptıkları ülke sayısının elliye yaklaştığını, son olarak Zanzibar’ı portföylerine kattıklarını, hatta Zanzibar Sağlık Bakanının Türkiye’ye kendilerini ziyarete geleceğini söyleyince çok mutlu oldum. Sterilizasyon cihazları ve sarf malzemeleri alanında inovasyon yapmayı sürdürdükçe Medster’in başarıları katlanarak büyüyecektir. Fotoğrafta yer alan diğer ilgili Fatin Dağçınar, dünyanın en iyi böbrek taşı kırma makinalarından birisini üreten ve onlarca ülkeye ihracat yapan yüz akı şirketimiz Elmed’in kurucu ve sahiplerinden. Fatin Bey aynı zamanda Ankara’da Ostim Medikal Sanayi Kümelenmesi’nin yönetim kurulu başkanı olarak sektöre ve inovasyon ekosistemine fevkalade yararlı hizmetler yapan bir sivil toplum önderi. En sağda yer alan, kümeden Medispo firması yöneticisi Banu Deniz Acar ve kümenin çalışkan koordinatörü, en solda gördüğünüz Nilsu Bozdemir ile Fatin Bey fuarda yer alan bütün küme üyelerini ziyaret ettiler. ETKİN TIBBİ CİHAZLAR Etkin, ameliyat lambaları üretiyor ve yıllar içerisinde bu konuda çok ilerledi. Artık mesafe ve baş sensörleri vasıtasıyla cerrahın elini kullanmasına gerek kalmadan ışık kalitesini sürekli yüksek tutabiliyor ve böylece dikkatin dağılmasını önlüyorlar. Cerrah olduğum için ameliyatta lambanın ve ışığın önemini siz bana sorun. Öncelikle lambanın tam çalıştığınız bölgeyi aydınlatması, ışığın da dağılmaması lazım. Ne kuvvetli olup gözünüzü yormalı, ne de cılız bir ışık vermeli. Eski lambalar aşırı ısı yayar, tepemizde boza pişirirdi. Etkin bu sorunları etkin biçimde çözdüğü için standları devamlı ziyaretçi akınına uğruyordu.  Babası Hasan Hüseyin Kara ile birlikte çalışan Gizem kardeşim tüm tasarımı, yapımı kendilerine ait olan ürünlerini 44 ülkeye ihraç ettiklerini söyledi. Şirketin fotoğrafta yer alan Gültekin Şentürk gibi mühendislerinin çalışmalarıyla en son TÜBİTAK projesiyle geliştirdiği, izlediğiniz ultraviyole lambası “robot” çok ilgi çekti. Yaklaşık üç ay sonra ticarileşecek bu ürün tam bir inovasyon örneği; çünkü önemli bir soruna çözüm üreten bir yenilik. Hastanelerde enfeksiyon hastaları veya enfeksiyon doğal olarak eksik olmaz. Ultraviyole ışınını bildiğiniz masa lambalarına benzer araçlarla eskiden beri oda sterilizasyonu için kullanıyoruz. Ancak bu lambalar sadece 2m mesafe için etkili oluyor, sıklıkla kısa sürede ışın üretmez hâle gelebiliyor ama biz bunu ölçemiyoruz, anlayamıyoruz çünkü ışık vermeye devam ediyor. İşte bu UV robotu odayı köşe bucak gezerek etkin bir sterilizasyon sağlıyor. Etkin, lambalara üstün nitelikli kameralar eklemiş, bu sayede de bizim işimizin önemli bir parçası olan eğitim meselesi halledilmiş. Çünkü ameliyatları öğrencilere, gelecek kuşağın uzmanları olacak asistanlara göstermemiz, onları yeterli hâle getirmemiz lazım. Cerrahın bir taraftan ameliyat yaparken bir taraftan eğitim yapması hiç kolay değildir. Çözüm olarak marifetli kamera ile eş zamanlı olarak görüntüyle beraber konuşma da iletildiği için eğitim çok kolaylaşıyor. Ayrıca, ameliyat odasında seyirci kalabalığının getirebileceği enfeksiyon etkenleriyle karşılaşma riskinin önüne geçilmiş oluyor ve dershanede veya amfide çok sayıda öğrenci yaptığınız işlemi en ince ayrıntısıyla rahatça izleyebiliyor. Etkin; Plastimed, Elektromag, Cansın, Kenmak, Mes-Kon, Novameditek, Turkuaz gibi firmalarla bir araya gelerek benim bir hayalimi de gerçekleştirmişler ve ARexport adını verdikleri bir oluşum kurmuşlar. AR araştırmayı, export da ihracatı temsil ediyor. Bu firmalar araştırma ve inovasyona ayrı değer vererek kendilerini geliştiriyorlar, işbirliği yapıp sinerji yaratarak dünyaya açılıyorlar ve pazarlarını hızla genişletme olanağı buluyorlar. Hep vurguladığım gibi en yüksek katma değeri üretecek ve net döviz kazandıracak alan sağlığa dayalı ekonomidir ve ARexport grubu bunu başarmaktadır. Umarım bu oluşuma yakın zamanda ilaç firmaları, hastaneler ve sağlığın diğer paydaşları katılırak Sağlıkta Önder ve Örnek Ülke Türkiye hedefimizi çok daha ilerilere taşırız.